içine bezelye ezilmiş antep fıstığı. ulan iyi kandırdılar bizi hep. bende o kadar fıstık ezmesine nasıl kıydılarda baklavaya böyle bol koydular diye düşünürdüm bu ibneliği bilmeden daha önceleri.
(bkz: imam-ı çağdaş)
lan bi kere gittim antepe burda bir yemek yemiştim. hayatımda öyle kebap yapan biryer görmedim. bi ton yemek yedik ve mükemmel yemeklerdi, çok cüzi bir hesap ödemiştik. kesinlikle tavsiye ederim.
pide ekmek fırınları, patlıcan kebap, pazar piknikleri, nefis baklava, fıstık, caartlak kebabı, nohut dürümü ve ve ve eeeeenn nefisi yaz mevsiminin kavurucu sıcağında el arabalarında satılan buuuz gibi kırmızı dut şurubu*.
karayılan
karayılan olmazdan önce
kara yılanın encâmını görünce
haykırdı avaz avaz
ömrünün ilk düşüncesini .
«ibret al, deli gönlüm,
demir sandıkta saklansan bulur seni,
ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.»
korkunç zekalı adamlar geliyor ilk aklıma.. kopyalama üstadlarıdır bu adamlar en başarılı oldukları alan ise elektronik ürünlerdir hatta bi çok kesim tarafından küçük japonya olarak bilinir gaziantep. gaziantepte yaşanan bi olayı anlatmak istiyorum şimdi zamanın birinde ford ürettiği kamyonetlerin fren sistemininde fabrika hatasından kaynaklanan bir sorunun oldugu tespit eder ve türkiyedeki bütün kamyonetlerini toplatır fakat bizim antepli sanayici abimiz vermez ve arızayı tamir etmeye çalışır ve başarır bunu duyan ford adamı kendi bünyesine alır ve adam bu fren sisteminin patentini alır ve hayatının geri kalan kısmını yetenegini keşfeden ford sayesinde zengin ve refah şekilde gecirir..