ankara'da kurulmuş genelde eşit ağırlık ve sözel bölümlerinin hakim olduğu üniversite. ancak öğrenci teşkilatlanmaları sebebiyle pek hoş olmayan olaylar yaşanan üniversite. kandırılan gençlik mi desek, yoksa arkasında güç arama ihtiyacı duyulan eziklik mi desek, bir şeylere sığınma, kendini illa bir oluşum içine adamak zorunda hisseden kesimin, üniversitenin adını ve sevilme durumunu bugun ki duruma getirir. zira bu teşkilatlanmalar her iki anlamda sağ ve sol olmak üzere; şahsımca yanlıştır. ulan sen öğrenci adamsın senin neyine herhangi bir ideoloji uğruna emir alarak adam dövmek, eğer illa diyorsan ben bir şeyler yapacağım görüşüm için, oku adam ol, vatanına, milletine hizmet et. hatta daha ileri git emir verenler yerinde sen ol, teşkilatlanmanın ne demek olduğunu ve doğruları öğret, hatta iyice öğret kökünü kazı ki, zamanında dökülen kardeş kanlarının sonradan haram olduğunu anlayan zihniyete sende kurban gitme... nefer olma nefes ol...
ayrıca; vatanını kurtarmak isteyen insan önce kendini kurtarmalıdır ki, vatanına sıra gelsin... *
eski adi ankara devlet muhendislik mimarlik akademisi olan okul. ondan onceki adi da yukselis tir. 12 eylul 1980 oncesi anti- fasist mucadelenin en yogun verildigi yerlerden biridir.ulkuculerin devrimcilerden en cok dayak yedigi, en tirstigi devrimci yuvasiydi. simdi ulkucu yuvasi olmasi cok acidir...
kütüphanesi güzel olan üniversitedir. keşke bizim üniversite de olsa dedirten cinstendir. ama üniversite içerisinde gezince kendinizi üniversiteli gibi hissetmezsiniz. pek sevmediğim ama yine de uğradığım bir eğitim yuvasıdır.
endüstriyel sanatlar eğitim fakültesi diye bir fakülteye sahip üni. *
gelelim aslolan meseleye,
kardeşimin dgs sınav sonuçlarına göre kazandığı üni. ve end.san.eğ.fak. nedir ne değildir merak konusu ve gazililerden bilgi rica ediyorum.
imajından dolayı orayı kazandığımı öğrenince sinir krizi geçirmeme sebep olan fakat daha sonra rektörümüz kadri yamaç sayesinde imajın hiç birşey gazi üniversitesininse herşey olduğunu öğrenmeme sebep olan okul.
öss de hukuk fakültesi ,odtu kamu yönetimi bölümünü geçmiş olan,ve hukuklar arasında ilk 3 te olan;tıp fakültesi cerrahpaşa tıpı geçmiş olan;göz cerrahisi 73 tus puanıyla zirveye çıkmış olan;iibf si zaten ün yapan(türkiye'nin en iyi maliye,vergi ve muhasebe hocalarını yetiştiren:e.gümrük ve hazine müsteşarı nevzat saygılıoğlu,şükrü kızılot,abdurrahman akdoğan,orhan sevilengül,nalan akdoğan..);dişçilik ve eczacılıkta türkiye de ilk 3 te olan ,türkiye nin en kaliteli üniversite hastanesi ne sahip olan,güzide üniversite.''teknik eğitim'' dışındaki tüm fakülteleri mükemmeldir
birşeyden haberi olmayan kişilerin hakkından çokca asılsız ve abartılı bir şekilde yorum yaptığı,Türkiye için nekadar önemli bir kurum olduğu ortada olan,avrupa ögrenci degişim programlarında Türkiyenin en iyisi olan, özellikle merkez kampuste c blogun ünlü olduğu köklü ve son derece modern bir üniversitedir.
temiz sayılabilecek bir tıp fakültesine sahip olan milli duyguları güçlü bir ideolojiye sahip "üniversite". en azından öğretim görevlilerinin yazdıklarından bunu çıkartabiliyorsunuz.
bir üniversitenin ideolojisinin varlığının faydalı olup olmadığı elbette ki tartışabilir. lakin, şahsi kanaattir ki, baskılamadığı sürece herhangi bir ideolojinin hakim olduğu bir üniversite, ne idüğü belirsiz olanlardan kat be kat iyidir.
tabi bu iki şartlı fonksiyon bu ülkede herhangi bir küme meydana getirebilir mi? yani mümkün müdür bu iki şartı bir arada sağlayan bir uygulama, orası belli değil.
üç yıldır öğrencisi olmaktan memnun olduğum(geçmiş zaman) üniversitem.
başlarda elbette çekincelerim vardı ve hiç de gazili olmak istememiştim. ancak ikttisadi ve idari bilimler fakültesinin müthiş hocaları, çok çok güzel kızları ile bana kendisii sevdirmiştir. ama konumuz bu değil.
gazi üniversitesi akbank ile bir anlaşma yaptı, bu karar uyarınca okul kimlikleri elektronik hale getirildi. ne güzel, teknoloji ama durun... akbank katkısı ile. yani şu demek oluyor: o kimlik kartı artık bir kimlik kartı değil, banka kartının içine gizlenmiş bir kapitalizm oyunu. şöyle oluyor ki: bizler öğrenciyiz ve eğitilmek için yaşıyoruz, oysa bu kart anlatıyor ki biz artık müşteriyiz.
üstelik bu kart zorla verilmiştir, ayrıca kantin harcamalarında artık nakit para kullanılmayacağı ve bu karta yüklenen para ile alışveriş yapılacağı duyurulmuştur. yani başlarda çok da işimizi kolaylaştırıyor gibi görünen elektronik zımbırtı bizi müşteri yapmıştır. okumak için gittiği okulda yemek yiyen bireyler gitmiş yerlerine yemek yemek(harcama yapmak) için okula giden bireyler gelmiştir.
yani sike sike gidip akbanka para yatıracağız. akbank da bunun karşılığında gazi'ye para verecek. aynı zamanda komisyon ile para kazanacak. yani olay gazi ile akbank arasında. o halde bize ne oluyor? biz burda pazarlık konusu olan 66 bin kişilik sürüyüz.
ha tüm bunların yanında nakit kullanılmazsa hayatımızın kolaylaşacağının da bilincindeyim ama neden zorla müşteri yapılıyoruz, neden zorla banka ile tanışıyoruz. işte o apolitikliğini çok sevdiğim gazi öğrencileri(ki hala arkasıdnayım, zira politik olmak hacettepe gibi helaya bile afiş asmak olmamalıdır) bu kez sıçmışlardır. geçmiş olsun efendim. zorla müşteri yapıldık daha ne desem boş.
türkiye'de başörtülü bayanların derslere rahatça girebildiği tek üniversite olduğu için, medya tarafından en ufak olumsuz bir olayda sanki bütün okuyanları faşist gibi gösterilen bahtsız üniversite.
mühendislik ve teknik eğitim fakültelerinin, ülke sanayisinin en üst kademelerindeki teknik elemanları yetiştirdiği türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri.
"gazi obası bozkurtların yuvası" sloganını sıkça duyabileceğiniz, yeni rektörünün radikalliği sebebiyle birçok öğrenci görünümlü militanın kovulduğu, yine de eğitim bilimlerinin iyi işlediği güzide bir üniversitemizdir...
Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimiyle bir enstitü kurulması kararı üzerine, 1926 yılında "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" açlır,enstitünün adı 1929 yılında "Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" olarak değiştirilir ve bu isimle uzun yıllar hizmet verdikten sonra 1976 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü ismini alır.1982 yılında ismi resmen Gazi Üniversitesi'ne dönüştürülür.yani gazi üniversitesi kökleri cumhuriyete dayanan sayılı üniversitelerden birdir.
siyasal görüşünün sanki başka hiç bir üniversitede siyasal görüş bulunmuyormuşcasına sürekli surette ön plana çıkarılması nedeniyle kaliteli eğitimini yeteri kadar ön plana çıkaramaması üzücüdür. zira gazi üniversitesi 14 Fakülte, 5 Yüksekokul, 9 Meslek Yüksek Okulu ve 5 Enstitü ile toplam 33 yüksek öğretim birimi eğitim vermektedir ve 35 Araştırma Merkezi bulunmaktadır, ki bu rakamlar azımsanacak düzeyde değildir.
gazi üniversitesi diğer tüm alanlarda olduğu gibi medyanın kurbanlarından biridir. zira nasıl haberlerde bir olay olduğunda bu anlatılırken 'ülkücü mafya' şeklinde bariz betimlemeler yapan medya, bu tarz olaylara karışan kişiler solcu olduğunda bunu 'solcu mafya' şeklinde dile getirmiyorsa; aynı şekilde solcu görüşte olan universitedeki olayları bu kadar duyurmazken gazide olan en ufak bir olay haber olmakta ve her seferinde bunu yapanların siyasi görüşü özellikle vurgulanmaktadır. bunun doğal bir sonucu olarak universitenin içini bilmeyen insanlar dışardan kolaylıkla ahkam kesmektedirler. 'gazi ülkücü kroların yuvası!' bu durumda denebilecek tek şey 'hadi ordan!' dır. zira hangi zihniyet 10-20 bilemediniz hadi abartalım 50 kişinin yaptığı bir olayı nufusu bunun yüzlerce katı olan bir topluluğa mal edebilir? bunu yapmak mantıklı mıdır? tabi bu soruların cevabını tek kişiye bakarak yüzlerce kişi hakkında hüküm veren, yani hakkı ve haddi olmadan insanları sınıflayan kişilere sormak mantıksızdır. burada 'gazi üniversitesinde siyasi olaylar olmuyor, olmadı, insanlar bu durumdan sıkıntı duymuyor, duymadı' demek ne kadar yanlışsa, aynı şekilde bütün üniversiteyi bu şekilde itham etmek de o kadar yanlıştır. hele hele bunu yapan kişiler gazideki eğitimi ve ortamı bilmiyorlarsa..
gazi üniversitesi başarılı bir üniversitedir efendim. eğitim fakültesindeki öğretmenlik bölümleri türkiye'deki en yüksek puanlarla öğrenci almaktadır. aynı şekilde tıp fakultesi olarak da gazi üniversitesi ön sıralardadır, Tus başarıları da bunun bir kanıtıdır. mühendislik mimarlık fakültesi, dişçilik fakültesi ve burada adını tek tek zikretmenin anlamsız olacağı bir çok fakültede kaliteli hocalarıyla başarılı bir eğitim vermektedir. bunu bölümlerin öğrenci alış puanları ve mezunların başarısına bakarak anlamak çok kolaydır *
netice olarak bilip bilmeden, görmeden, eğitimi hakkında fikir sahibi olmadan oturdukları yerden, sadece basına yansıyan kısmıyla 20-30 kişinin yaptığını bütün universite öğrencilerine maletmek mantıksızlığın daniskasıdır. asıl bağnazlık ve geri kafalılık budur.
uzun saçlı ve küpeli erkekler için cehennemin dünya versiyonu olan eğitim yuvasıdır. ülkücüğü ön planda tutup dine bağlı öğrencilerden kuruludur ama hiçbiri ne gerçek ülkücülüğü bilirler ne de islamiyeti. sadece bir kişiye karşı 100 kişi kavga etmeyi bilmektedirler.
bir ülkü ocağının kampüse yayılmış hali. vatan millet sevgisinden dem vururlar. ne kadar sevgi besledikleri bünyelerindeki profesörlerin niteliğinden de bellidir;