önce bir tanesi önümdeki sandalyeye vurdu. sonra diğerleri beni ayağa kaldırdı. bir bağırma...
neye uğradığımı anlamadım. sonra tekrar bir bağırış. bunlar ne istiyorlar sahi?
boğazım kurumuştu. yutkundum. sonra yine anlamadım. üstüme kalkan üç beş el gördüm. bunlar ne yapıyor ciddi ciddi?
sonra ''böyle böylemiş''. nasıl nasılmış? manyak mısınız oğlum? dünyadaki uğraşacağım her şey bitti; sizin gibi reisçilik oynayanlarla mı etkileşime geçeceğim?
aslında sizin derdiniz şu :
sizin gibi giyinmiyorum. sizin gibi düşünmüyorum. tabii sizinkine düşünmek denirse.
sonra... seni tanıyoruz dediler. sen teşkilattan mısın?
ne teşkilatı hani şu sizin bir türlü birey olmayı başaramadığınız için arkasına sığındığınız yapılanmama mı?
yok değilim dedim.
bilmiyorum yaa ahahahh ahahahh.
siz siz olun bu amına koyduğumun yerinde okumayın. dünyada okuyacak üniversite kalmasa da o şerefsizlerle aynı havayı solumayın. bu ne lan?
üç beş tane ergen gelip yolunuzu çeviriyor. yok bilmem ne yapıyor.
erasmus dil sınavını 25 ekim 2013 cuma günü yaparak bir çok öğrencisini babalara getirmiştir. oğlum bu kadar erken yapılır mı lan ? hiç birimiz beklemiyorduk böylesini ... resmen babalara geldik resmenn.
Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimiyle bir enstitü kurulması kararı üzerine, 1926 yılında "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" açlır,enstitünün adı 1929 yılında "Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" olarak değiştirilir ve bu isimle uzun yıllar hizmet verdikten sonra 1976 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü ismini alır.1982 yılında ismi resmen Gazi Üniversitesi'ne dönüştürülür.yani gazi üniversitesi kökleri cumhuriyete dayanan sayılı üniversitelerden birdir.
siyasal görüşünün sanki başka hiç bir üniversitede siyasal görüş bulunmuyormuşcasına sürekli surette ön plana çıkarılması nedeniyle kaliteli eğitimini yeteri kadar ön plana çıkaramaması üzücüdür. zira gazi üniversitesi 14 Fakülte, 5 Yüksekokul, 9 Meslek Yüksek Okulu ve 5 Enstitü ile toplam 33 yüksek öğretim birimi eğitim vermektedir ve 35 Araştırma Merkezi bulunmaktadır, ki bu rakamlar azımsanacak düzeyde değildir.
gazi üniversitesi diğer tüm alanlarda olduğu gibi medyanın kurbanlarından biridir. zira nasıl haberlerde bir olay olduğunda bu anlatılırken 'ülkücü mafya' şeklinde bariz betimlemeler yapan medya, bu tarz olaylara karışan kişiler solcu olduğunda bunu 'solcu mafya' şeklinde dile getirmiyorsa; aynı şekilde solcu görüşte olan universitedeki olayları bu kadar duyurmazken gazide olan en ufak bir olay haber olmakta ve her seferinde bunu yapanların siyasi görüşü özellikle vurgulanmaktadır. bunun doğal bir sonucu olarak universitenin içini bilmeyen insanlar dışardan kolaylıkla ahkam kesmektedirler. 'gazi ülkücü kroların yuvası!' bu durumda denebilecek tek şey 'hadi ordan!' dır. zira hangi zihniyet 10-20 bilemediniz hadi abartalım 50 kişinin yaptığı bir olayı nufusu bunun yüzlerce katı olan bir topluluğa mal edebilir? bunu yapmak mantıklı mıdır? tabi bu soruların cevabını tek kişiye bakarak yüzlerce kişi hakkında hüküm veren, yani hakkı ve haddi olmadan insanları sınıflayan kişilere sormak mantıksızdır. burada 'gazi üniversitesinde siyasi olaylar olmuyor, olmadı, insanlar bu durumdan sıkıntı duymuyor, duymadı' demek ne kadar yanlışsa, aynı şekilde bütün üniversiteyi bu şekilde itham etmek de o kadar yanlıştır. hele hele bunu yapan kişiler gazideki eğitimi ve ortamı bilmiyorlarsa..
gazi üniversitesi başarılı bir üniversitedir efendim. eğitim fakültesindeki öğretmenlik bölümleri türkiye'deki en yüksek puanlarla öğrenci almaktadır. aynı şekilde tıp fakultesi olarak da gazi üniversitesi ön sıralardadır, Tus başarıları da bunun bir kanıtıdır. mühendislik mimarlık fakültesi, dişçilik fakültesi ve burada adını tek tek zikretmenin anlamsız olacağı bir çok fakültede kaliteli hocalarıyla başarılı bir eğitim vermektedir. bunu bölümlerin öğrenci alış puanları ve mezunların başarısına bakarak anlamak çok kolaydır *
netice olarak bilip bilmeden, görmeden, eğitimi hakkında fikir sahibi olmadan oturdukları yerden, sadece basına yansıyan kısmıyla 20-30 kişinin yaptığını bütün universite öğrencilerine maletmek mantıksızlığın daniskasıdır. asıl bağnazlık ve geri kafalılık budur.
gazideki ülkücülerin kendi aralarında söylediği marş benzeri sözler.
gazi yolu yokuşturrr
kafaları tookuşturrr
bize faşo diyenler ya kominist ya puşttur...
ramazanda gazili ülkücülerin telefonla konuşması;
-alo reis, ben burda ağzında kürdanlı biri gördüm, oruç tutmamış şerefsiz. ne yapalım burda mı dövelim yoksa tutup seni mi bekleyelim.
-tutun la tutun, ben yemeğimi bitirip geliyorum.
gazi üniversitesi rektörü bugün itibariyle televizyonda bir programa katılıp 70.000 kişinin olduğu bir yerde 2 kişinin kavga etmeme olasılığı çok düşüktür diyerek açıklama yapmıştır. Biz de bu bakış açısından dolayı kendisini kutluyor, madalyasını vermek için merkezimize bekliyoruz.
ülKücü yuvası olduguna dair yorumları okuyup sadece gülmekle yetindim. ülkücü kişiler diye ayırdıgınız grup, azınlığı oluşturmaktadır ve bunun yanında herkesin hatırlaması gereken bir şey varki oda, TÜRKÜĞÜYLE gurur duyan kişileri dışlayıp ' ülkücü tayfası ' adını verip aslında kendi türklüğünüde hiçe sayıyordur. gazi üniversitesi artık o eski günlerinden çok uzakta, her fakültesinde çağdaş eğitim sistemi benimsenmiştir. bilip bilmeden konuşmak kolaydır, bu kadar konusulacagına gelıp gorurlerse ne kadar sacmaladıklarını farkına varırlar. GiF...
takım elbise ile gidilmesi durumunda direk ülkü ocağı tarafından teşkilata davet edilmenize sebebiyet veren garip bir okul.
zamanında bir dava için eski hocalarımdan birine danışmak için işten çıktım gittim gazi üniversitesi'ne;
- selamın aleyküm kardeş metin hoca okulda mı acaba?
+ ooo kardeş hoşgeldin bizde seni bekliyorduk.
- eyvallah metin hoca hangi binada?
+ gel kantine bir çayımızı iç reyizde gelecek birazdan.
- (hay aq noluyor lan) iyi gidelim madem.
kantinde bir iki çay içtik sonra kız meselesi varmış kavgaya gidiyoruz dediler. küpeli bir ibneyi dövdüm reyiz geldi alnımdan öptü yakama üç hilal rozeti taktı. su tabancası, bayrak, birde ekmeğe el bastırıp ülkücü yemini ettirdiler bana. dava konusunda da metin hocaya danışamadım aq. ocağı toplayıp davayı açacağımız adama gittik. herifi bir güzel dövdük dava mava kalmadı.