ramazanda ankara universitesinin fen fakultesine baskın yapıp: cay içen, sigara içen, ve de kantınde oturan oruc tutan tutmayan herkese ellerindeki sopa ve daha zararlı cisimlerle saldıran dini bütün** ülkücü öğrencilerin de okuduğu teror yuvası okul.
şu anda taramalıyla gitme isteği uyandıran okul.zorunlu derslerle seçmeli dersleri aynı saate koymuslar.tamam nasıl olsa devamsızlık yok derse girmem mantığıyla düşünenlerede büyük sürpriz!sınavlarda aynı saatteymiş.
ders seçmek işkence olan okul. tonla para verirsiniz, üstüne birde ders almazsınız neden kontenjan yeterli değildir. bütün dersleriniz birbiriyle çakışır alttan alsanız dahi derse girmek zorundasınızdır.* yaz okul ücretli olan ve ikinci öğretimde saat başı bu yıl 30 ytl ödediğiniz yer. 3 kredilik ders alırsınız ancak 4 saattir yani bir ders için 120ytl ödersiniz. harçların yatırlmaya başlandığı gün yatırmanız gerekir harcı yoksa hiç bir ders alamazsınız.
yaz okulu için belli bir ücret yatırırsınız buraya kadar herşey normal. ama yeterli çoğunluk sağlanamadığında yada herhangi başka bi denenle yaz okulu o ders için iptal edildiğinde, paranızı da iptal ederler yani paranızı geri almak istediğinizde size avucunuzu gösterirler. *
size gelip "gazi nasıl?" diye sorduklarında vereceğiniz cevap fakültenizle alakalıdır. mühendislik fakültesinde okuyan biri için "ülkücüler" diye bir kavram yoktur. istediğin gibi dolaşırsın kimse kimseye karışmaz. bunun altında yatan neden ana kampüsle hem fiziki hem de siyasi olarak ayrı düşülmesidir. bu fakültenin eğitimi iyidir ve dersleri ağırdır. i.i.b.f diye kısaltılan iktisadi idari bilimler fakültesi yine "rektörlük" tabir edilen ana kampüse göre daha rahat ve baskıdan bir nebze daha uzaktır. yine eğitim kalitesi yüksektir.
ancak teknik-eğitim denilen fakülte ülkücülerin kalesi konumundadır. keza eğitim fakültesi de aynı. fen-edebiyat fakültesi ise teknik eğitim kadar olmasada yine de kurtçuların sevdiği yerlerdendir.* bunlar ana kampüsün birer parçasıdır.
buralarda ki uzun siyah paltolu adamlar için söylenecek sözler çok ağırdır.* bu adamlar uzun saçlı olduğunuz için yanınıza gelip biz şekilciliğe karşıyız saçını kestir diyebilirler. vallahi bak! adamların hepsi aynı siyah paltoyu giyip, aynı tespihi sallayıp, aynı sivri burun ayakabiyi giyerken seni şekilcilikle suçlayabiliyorlar.
okulda gördükleri kızın numarasını bir yerden bulurlarsa, sabah akşam arayıp rahatsız ederler. insan gibi ararsınız, rahat bırak dersiniz, bişey olmaz benim arkam sağlam derler. gün gelipte savcılıkta elleri kelepçeli yanıbaşınızda ifade verirken de abi bokunu yiyim yapma biz din kardeşiyiz derler.
okula yeni gelenleri korkutmayı çok severler. yeni gelen erkekleri toplar "haftaya 4 hadis ezberleyip geleceksiniz,yoksa karışmayız." derler. karşı çıkarsanız dövebilirler.
binaların önünde toplanıp alparslan türkeşin askerleriyiz diye bağırabilirler. yalnız arada "biz, biz, biz" diyorlar, futbol maçı gibi oluyor vallaha.
verdiğim örnekler 3 yılda gördüklerimin ve duyduklarımın onda biri etmez. "bunlar üç beş kişi, gazinin imajını bozuyorlar" diyenlere burdan selam ederim. hayır bunlar yalan diyecek adama kızarım, çemkiririm, abartıyorsun diyene ise bahar şenliğinde yeni türkü'ye şarkı söylettirmeyecek kadar güçlü bir oluşumu ben mi abartıyorum? derim.
türkiyenin zihniyet bakımından ve medineyet bakımından en geri kalmış üniversitesidir. hoşgörüden ahlaktan eser yoktur. geleceğin mafyalarını yetiştirir. hocaları ne kadar kaliteli olsada, kaliteli bir eğitimi yokur.
ek: bu söylediklerim mimarlık ve mühendislik fakültesi için kesinlikle geçerli değildir.
*2008deki rektor degisimiyle, sayin prof. dr. kadri yamac donemini mumla aratmaktadir. reis denen ne idugu belirsiz polat alemdar kilikli heriflerin dort donmeye basladigi, hatta donmekle yetinmeyip surekli olay cikardiklari, milleti satirla, doner bicagiyla dogradiklari bi okul iste...
faşizmin sadece sosyalistleri, komünistleri değil bütün insanlarin yaşam alanını tehdit ettiğinin son kanıtlarından birini gerçekleştiren okuldur.
geçtiğimiz salı günü okul kantininde oturan bir kadın öğrenciye kantinden cıkmadı diye tekme tokat saldırılmıstır.. saldırının gerekçesi ise akıllara zarar derecede vahim ve bir o kadar da komiktir:
eğitim fakültesi düşünen arkadaşlara şunu rahatlıkla söyleyebilirim: sorun gazi'de değil, ankara'da. ankara'da yaşamayı göze alıyorsanız yazınız efendim.
burada bir paragrafa açmak zorunda hissediyorum kendimi. türkiyenin iki numaralı kentinde, başkentinde yaşarım dediğinizi duyar gibiyim. iyice araştırın derim ben. varsa fırsatınız tercihten önce bir hafta falan kalın, vakit geçirin ankara'da. ondan sonra karar verin.
şimdi gelelim gazi'ye...
bir kere muhteşem bir kütüphanesi var. türkiye'de bir eşi daha var mıdır merak ediyorum doğrusu. ayrıca istemediğin kadar kız, sayısız sosyal etkinlik, enfes öğle yemekleri, gözardı edilemeyecek bir de kampüs...
elbette ülkücü potansiyelini inkar etmiyorum. ama ülkücüler dediğin kişileri görmezden gelirsen, halk arasındaki deyim ile takmazsan adamların ne zararı dokunacak ki sana?
bir de şu var: bugün güzel ülkemde siyasete buluşmayan üniversite kaldı mı ki? varsa söyleyin, tekrar hazırlanayım sınava.
kampüsüne gelen misafir üniversite öğrencilerini bile taciz etmeye cüret eden faşocukların bölünüp çoğaldığı, içinde eğitim öğretimden ziyade geyik yapıldığı havası olan ileri lise...
not: üniversitelerin siyasete bulaşması değil de "üniversitelerin belli siyasi gruplar tarafından vandalizme yönlendirilerek ele geçirilmesi"nden bahsediyorsak, 3 büyük şehirde bulunan büyük üniversitelerden sadece ve sadece ankara'da konuşlanan devlet üniversitelerini bu gruba dahil edebiliriz. haliyle merkezi ankara'da bulunan belli siyasi hareketler ve gençlik kolları ankara'daki devlet üniversitelerini fakülte fakülte parsellemiş durumdadır.
istanbul ve izmir'deki devlet üniversitelerinde ise bu durum yok denecek kadar azdır. hiçbir kampüste sopalarla satırlarla birbirine girişen öğrencileri göremezsiniz. ha üniversitelerde siyaset olmalı mı, evet kesinlikle olmalı. ama o bahsettiğimiz şey bu değil!
okula misafir gelen kulağı küpeli erkek öğrenciyi kampüste döven sözde milliyetçileri bünyesinde bolca barındıran üniversite.
eğitim kalitesi ise (en azından kendi bölümümde) tartışılmaz mükemmellikte.
POLiTiK iMAJININ ARTIK ÜRKÜTÜCÜ OLMADIĞI, BiR ÇOK FAKÜLTE VE BÖLÜMÜNÜN TÜRKiYENiN 1 NUMARASI OLDUĞU, EĞiTiM FAKÜLTELERiNiN GÖZDE OLDUĞU, ELiT GÖRÜNTÜSÜ VERMESE DEDERSLERDEN SÜREKLi KALARAK ASLINDA ELiT BiR OKULDA OKUDUĞUNUZ HiSSiNi VEREN, KALiTE KONUSUNDA TAViZ VERMEYEN, BiLiMSEL YAYINLARDA DAiMA TÜRKiYENiN iLK 4'ÜNDE OLAN, ULAŞIM KONUSUNDA TARTIŞMASIZ EN RAHAT ANKARALI ÜNiVERSiTE TÜRKiYE'NiN EN BÜYÜK 3.ÜNiVERSiTESi...
Rivayetlere göre keçi sakallı, küpeli ve de uzun saçlı öğrencilerin köşeye çekilmek yöntemiyle uyarıldığı, akabinde ve detayında tekrarlanılması durumunda dövüldüğü okul...
gazi üniversitesi, tarihi cumhuriyet dönemine kadar uzanan bir kaç üniversiteden birisidir. cumhuriyetin ilanından hemen sonra mustafa kemal atatürk ve arkadaşlarının girişimiyle bir enstitü kurulması karalaştırılır ve uzun süreler sonrası şimdiki gazi universitesi meydana gelir.
