an itibariyleekşi sözlükte rastladığımız başlık ve entrylerle birlikte anlaşılan durum. gerçekten olup olmadığını bilmiyorum ama olmaz umarım. şimdi onları bitirirler, sonra sıra bize gelir.
sözluklerin artık sesleri çok çıkmaya başlamıştır. çok çıkıyordur daha da korkutucusu , dikkate alınıyorlardır. yazılanlara değer veriliyor , eleştiriliyor ,televizyon programlarında konuşuluyordur.
bu durum bazılarını rahatsız etmiş olmalı ki , yılanın başını yok etmek için girişimlerde bulunuluyordur.
(bkz: acizlik)
senelerdir yazılı ve görsel basında pohpohlanmış, onore edilmiş, şımartılmış olan gazeteci, şarkıcı, oyuncu vb. ünlü zevatın interaktif sözlüklerde eleştirlmeye başlanması o tepe noktasında olan egolarına haliyle ters geldi. olumlu yönlerinin yanında hatalarının, eksikliklerininde yüzlerine vuruluyor olması onları çok huysuzlandırdı. o nedenle son günlerde kendine bir hayli taraftar bulmuş saçma bir girişim içindeler. muvaffak olamayacakları aşikar. gazetecilerin kendi aralarında sözlüklere topyekün savaş ilan edebilecek bir birlik, bütünlük yok. gerçek kendileriyle yüzleşip, o dev aynalarını hurdacıya satacak, o sırça köşklerinden inecekler.
bu gazeteciler o kadar ikiyüzlüdürler ki sözlüklerde şöyle bir 1 saat geçirmeye tenezzül etmezler. sadece kendi başlıklarını okur bunlar hep bana ters zaten piskozuna girerler.
yahu sözlük yazarlarının en ağır eleştirdiği konular kendi iç meseleleridir. yazarlar birbirine girer sözlüklerde, moderasyona yapılan eleştiriler dışarıda bir sivile yapılsa mahkeme mahkeme dolaşmaktan hayatının baharı sonlanır adamın. ama sen çıkmışsın "bana ibne dedi" diyorsun. e der tabi, ibnelik yapmayacaksın.
ama bu gazeteciler kendi egolarının tatmini ve ikiyüzlülüklerinin göstergesi olarak böyle bir olaya girmişlerdir. önce fatih altaylı, sonra hıncal uluç bugün de haşmet babaoğlu. hadi bakalım elleriniz dert görmesin.
eleştiriye tahamülü olmayan, egoları şişkin insanların yapmaya çalıştığı olay.
bunların hepsini yalıyacaksın, pohpohlıyacaksın ki o zaman iyi olasın.
kişi kendinden bilir işi tezini yanlış anlamadan geliyor bunlar. hep kendileri gibi sanıyorlar herkesi. ondan yadırgıyorlar...
hakaret boyutuna varan eleştirilerde haklılar ama bunlar zaten olumsuz eleştirinin hiçbirine alışık değiller.
siz gördünüz mü hıncal uluç'un bir konu hakkında '' şunu şöyle şöyle yapmaları lazım'' dediğini?. duyamazsınız. ama ''bu böyle olur mu. bu ne cahillik, bu ne saçma iş'' dediğini 1 milyon kez duyarsınız.
eleştiri var...
çözüm yok...
ertekin çok güzel bir yere götürsün yemek yesinler...
internette haber akışının kendilerinden başka kanallara kaymasını hazmedememekten olabilir. yani aslında sağ gösterip sol vuruyorlar gibi geliyor bana. bu yüzden oh olsun ipnelere* demek yerine, özelde sözlükler, genelde tüm internet ahalisi buna karşı durmalıdır. hani bir iç anadolu türküsü vardı; (bkz: susma sustukça sıra sana gelecek). yok o değil de; bi google vardı ne oldu ona?
şöyle ki;
önemli birisi hapşırınca bile yanındaki çok yaşa demeden sözlüklerde sol frame'e geliyor. bu haberin, basılı gazetelere çıkması en az 1 gün, internet gazetelerinde görünmesi ise en az yarım saat. ekmeğine kan doğranıyor adamceyizlerin.
bir de olayın medyanın taraflılığı, patronların ihaleleri yüzünden söyleyemedikleri vs. tarafı var. o da ayrı mevzu.
bir de şu var tabi; (bkz: gora çok küfürlüydü amk). buna daha sonra, daha detaylı şekilde değiniriz.
gündemi işine geldiği gibi kullanan medyanın karşısındaki en büyük rakiplerinden biri olan sözlük ortamlarını bitirme çabası. nedeni ise çok açık; istedikleri gibi at oynatamıyorlar. patronlarından aldıkları direktifler doğrultusunda yazılarını yazanlar, haberlerini yapanlar binlerce yazarın özgürce yazdıklarını hazmedemiyorlar.
bu bitirme girişimi ekşiye , uludağa, itü sözlüğe hatta inci ye olsa fark etmemeli. bütün sözlük ortamlarının buna karşı durması gerekir. burada bitirilmek istenen ekşi değil sözlüklerin mantığıdır, sözlüklerdeki özügürlüktür.
yanlıştır. hakarete varmadığı sürece herkesin düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip olması gerekir. yoksa nasıl daha demokratik ülke olacağız? sözlükler genelde bilgisayar kuşağı olarak nitelendirilen, 80 sonrası doğumluların cirit attığı bir yer. sevgili köşe yazarları, medya ; 80 sonrası kuşağı idiot ilan edip, sayıp dururken iyiydi. bunlar tepkisiz, konuşmuyor. ne versek yerler demek iyiydi. neymiş demek ki öyle değilmiş. bu sözüm üniversite hocası, işveren, sokaktaki adam kısacası hepinize. iş kendilerine gelince eleştiriye tahammül edememek ikiyüzlülüğün göstergesi değil midir? uzlaşmak, hataları göstermek başka şeydir; tümden ağza kilit vurup, delice kahkahalar savurmak başka şeydir. medyadaki zatlara diyorum: o koltuklarda sizler sürekli kalmayacaksınız. zamanla bizim kuşak gelecek. iş size gelince özgürlükten dem vurup, gerisine set çekmek nasıl bir aydınlık göstergesidir?
not: ekşide yazar değilim henüz.
sıranın bize de geleceğine inandığım durum. google ve youtube gibi sıranın sözlüklere gelmesi ihtimali bile, medyanın işine geleni çal gelmeyeni at mantığının bir sonucudur. biz ise bana dokunmayan yılan bin yaşasın gibi saçma bir tavır takınırsak yazık bize!
tv de * iyi yada kötü bir konu olarak taşınıp tartışılması dün akşam açığa koymuşturki insanların gerçekten sözlükleri okuduklarının, yazılanları dikkate aldıklarının göstergesidir. elbetteki eleştiri olucaktır. okunmasının asıl amacıda zaten nabız yoklamaktır. neyin nasıl tepki aldığını nasıl bir etki verdiğini sözlüklerden takip etmek mümkündür fakat ben artık bunun gerçeği çok yansıtmadığı kanısındayım. yapılan yorumlar, eleştiriler okadar seviyesiz, belden aşağı vuruşlarla dolu olmuşturki artık medya tarafından çok fazla tepki toplamaktadır. ben bir yazar olarak yapılan eleştirilerin seviyesizliğinden, kişilerin yaptığı işe değil sadece canı isteği için, belki kişinin kaşını, gözünü vs vücudunu beğenmediği için hakaret eden yazarların entrylerinden, üslubun çirkinliğinden hiç de şaşıramadığım durumdur. bir durumu, bir işi, kişiyi onaylamak sevmek zorunda değiliz elbetteki fakat hakaret boyutuna vardırmak kişiyi rencide edici boyutu kişileri hatta bizleri bile rahatsız edebilir. ki bu insanların bi çevreleri, aileleri, çoluğu çucuğu vardır... (bkz: tayyip erdoğan) (bkz: acun ılıcalı) daha bir çok kişi başlıklarında bahsettiğim içerikte entryler bulmak mümkün... bu sadece ekşisözlük için değil belden aşağı vuran yazarlar olduğu ve türediği sürece bütün sözlüklerin başına geliceği çok açık. umarım bir gün eleştirinin gerçek manasını öğrenebiliriz.
kendi köşelerinden veya televizyonlardan ''biz kendimize müdahale ettimeyiz, sansür çok kötü bişeydir ya da düsünce özgürlügü demokrasinin temelidir'' diye bagıranlar kendilerinden farklı bir mecrada seslerini duyurmaya çalısanların sesinden rahatsızlık duyuyorlar.12 Eylül dönemini yasayan bu insanların nasıl olur da böyle birseyi savunduklarını anlamak imkansız.Hakaret edildiyse açarsın davanı alırsın tazminatını, tabi o kadar düstüysen,tazminatı geçtim en azından seninle ilgili yazan kötü veya iyi, seni rahatsız eden her ne varsa sildirirsin.Ama herseyi kendine yontma hastalıgı oldugu için herkes bir hakkı sadece kendinin kullanabilecegini düsünmekte.Böyle hastalıklı zihinler oldukça da eksisozluk de kapanır, uludag sozluk de kapanır,internette yasaklı olmayan site de kalmaz.