Tarihsel olarak milli mücadele dönemine imza atmıştır. Gazete ve gazetecilik...
Padişahın maşa haline geldiği, teslim olduğu dönemde, yerel ve bölgesel gazeteler milli mücadele ruhuna büyük katkı sundular...
Bugün youtube gazeteciliği popüler, online gazetecilik... Savaş ve esaret başlarsa youtube'muş, online'mış güldürmeyin beni...
Memleketin her köşesine o gazeteler, cumhuriyetin her döneminde gönderilebildi... At sırtında, trenlerle, vapurlarla, bir hafta geç, bir ay geç, üç ay geç ama gönderildi....
Bugün geçtim köyleri, beldelere, ayvalığa bile gazete gelmiyor.. Maliyeti kurtarmıyormuş...
Savaş zamanında, milli mücadelede ulaştırılabilen gazeteler, bugün ulaşmıyor... Maliyeti kurtarmıyormuş...
Sözde ''Oku'' diye başlayan bir anlayışı temsil eden bir yönetimi, milli irade, memleketin başına getirdi...
Şimdi maliyeti kurtarmıyor diye okuyacak gazete köyüne, beldesine gelmiyor...
Portakalı güneyde toplamanın maliyeti kurtarmıyor, kuzeyde çöpten toplanıyor... Limon keza...
Yapısal reformlar buralarda...
Faiz artır, indir, swap faizi, tefeci, sıcak para, matematik... Matematikle kalkınma böyle olmaz...
Bütünsel yaklaşmak gerekli hikayeye...
Sonra gazete bile gitmez olur... Maliyeti kurtarmaz...
Gazete demek, milli mücadele demek... Ulaşım hatların açıklığının her gün testi demek... istihbarat demek... Çok şey demek gazete demek...
Gazete, maliyeti kurtarsa da gitmeli, kurtarmasa da...
Yakın zamanda gelişen teknolojiden önce hemen hemen herkesin her gün aldığı ve özenle okuduğu, günümüzde ise çok az bir kesmin bu geleneği devam ettirdiği, benim gibilerin ise canı çok sıkıldığında bulmacalarını çözmek için aldığı yayın organı.
bunlara artık baksan bi dert bakmasan bir dert. artık diyorumda o da bunaldım yoksa bunlar ne zamandır böyle. nerde gazetecilik lan? anca milleti yorumluyorlar. türkiye de gazetecelik filan yok kardeşim. araştıran soran soruşturan gazetecilik yok. gazeteci ünvanını taşıyanlar benim gözümde şu an dedikoducu ya da yorumcudan öteye geçemez. şunu da diyebilirsiniz zaten siken açık açık sikiyor ne gerek var araştırmaya falan. o da doğrudur ne yazıkki.
Gündelik gazetelerin mevcut olmadığı devirlerde günlük bazı devlet emirleri, ahali tellalları vasıtasıyla toplanarak tebliğ edilirdi. Tellarlar, “komşular, komşular! Bu gece camiye buyurun, tembih var!” diye bağırarak halkı camilere toplarlardı.
Ülkemizde maalesef rağbet görmeyendir. Bundan on yıl önce öğle arasında eve yemeğe gelirdim sabah tamamen dolu olan gazete rafları boşalmış tek tük gazete kalmış olurdu evin önündeki bakkalda ama şimdi bakıyorum akşam bile dolu hala gazete rafları dolu sadece tek tük gazete satılmış. Ne kadar kötü bir durum bu gerçekten anlatmak mümkün değil bu halkın basına güvenmediğinin yanında ülke gündemini dünyada olup biteni okuyarak değil kulaktan dolmalarla sosyal medyadan gördükleriyle yetindiklerini gösterir.
Kaynaklarını soruşturması gereken medya aracıdır. tabi yeterince güvenilirlikleri kaybolmuşken toparlamaya niyetleri varsa, bu da benim iyi niyetim.
bugün bütün gazetelerin sürmanşetleri ve manşetlerinde seçim sonuçlarının istatistiksel olarak tablosu var. ilk başta dikkat etmedim lakin ayıktığım zaman hepsine tek tek baktım.
star ve taraf gazetelerinin oranları dışında hepsinin partilere verdiği oran başkaydı. Mesela Vatan en fazla oran artışıyla akp'ye yüzde 49'u basmış. Akşam gazetesinin kapağından söz etmek istemiyorum çünkü gazete standartlarını da yıkmış. keşke yaptığı haberlerle de standartları yıksa. Açıkçası bugünkü istatistiklere bakarak gazetelerin kimliğini analiz edebilirsiniz. Daha da ilginç bir şey var, aynı gruba ait gazeteler de birbirinden farklı istatistik vermiş. farklı kaynaklarla ilgili olabilir ama bu gibi toplumun tamamını yakından ilgilendiren bir tercih davasında birbirini tutmayan sonuçlar verilemez. okur hangi partiye mensup olursa olsun, doğru bilgiye ulaşma hakkı önlenemez. önleyenlere rağmen...
hala yayınlanıyor olmasına anlam veremediğim kağıt parçası.
yıl olmuş 2012 hala gazete çıkarıyorlar amk. devir internet devri. her şey dijital ortama geçmiş adam hala 100 yıl öncenin mantığıyla gazete çıkarıyor. yazık lan yazık harcadığınız, çöpe attığınız kağıda yazık.
not: 10 yıldır gazete almıyorum alana direk küfür ediyorum.
toplumları yönlendirmek, istenilen duyarlılığı yaratmak, bilinci yönlendirmek için kullanılan araçlar. Hatta gazete okumayan insanlar eleştirilir, gazete okumak hoş bir şey olarak gösterilir, entelektüelite belirtisi sayılır falan. Zaman zaman farklı şekillerde propagandası yapılır bu işin.
ama farkında olmadan zehirlenirsin, okuduğun her haber, her makale seni bir duygu hissetmeye, bir şekilde düşünmeye yöneltir. işin en kötü yanı, okuduğun şeyin gerçekliğini bilmeden yaparsın bunu. Yani haberde bahsi geçen insanlar yaşamıyor, böyle bir olay olmamış dahi olabilir, diğer bir ihtimalle ölen birisi dahi yokken arşiv görüntüleri, fotoğraflarıyla bir çatışma haberi dahi yapılabilir. Sen hiç bir zaman işin gerçek yüzünü bilemezsin. Gerçek olsa dahi olayın iç yüzünü bilmeden o işten haberin olması hiç bir şey değiştirmez.
bazı muhalifler gazete propagandasını apolitiksin damgalamasıyla yapar, apolitik ne demekse artık. Ama dünyayı değiştirmek, bir şeyleri değiştirmek, siyaset değildir, gündem değildir, politika değildir. Bu iş bireysel bir şeydir. uzun uzadıya konuşmayacağım bu işten : (bkz: #16036648) sefer sayılı entry' de bahsetmiştim.
Gazete dediğin şey, sıradan insanların hayatını ülkenin geneline taşır, toplumsal baskı oluşturur, genel bir ahlak oluşturur. Yani insanlara zararlıdır, gazeteler okunmaya devam ettikçe yönlendirilen kitleler de olmaya devam eder.