düş sokağı sakinleri'nin güzel bir şarkısıdır. sözleri de yazalım eksik kalmasın;
gitmem gerek bu şehirden
bir rüya oldun sevdamın gergefinde
neden çocuklar beni gösteriyor
yağmur yağsa güneşin yerine
ha gayret güzelim gayret
biter elbet bu yağmur sabret
sensizlikten olsa gerek
çekilmez oldu buralar
hep benle beraber bulamadıklarım
bak cesaretim yok artık
geç oldu yorgunum
yine deli oldum sayende
saçında rüzgar
ha gayret güzelim gayret
biter elbet bu yağmur sabret
ayrılıktan olsa gerek
gecikiyor sabahlar
hep benle beraber unuttuklarım
dönmüyor epeydir başım
denizler yalan
sevmek ateş olurmuş derler
yanmak yalan
şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz
bir çoçuktum sevmiştim
avuçlarımda aynalar
gayret et güzelim elini uzat
ha gayret güzelim gayret
biter elbet bu yağmur sabret
düş sokağı sakinleri'nin gayret et güzelim adlı şarkısının giriş cümlesi, isyanı. ama bu kadar kolay olmamalı hiçbir şey. savaşmak dururken en kolay yapılmamalı. kazanacak çok şey vardır belki bu şehirde de; (bkz: aramaya inanmak)
belki de hiç kaybedilmemiştir, bilinemez tabi ki..
edit: ne demişim lan ben? mal mıyım olm? ilkokul bebesi gibi yazmışım. "ama bu kadar kolay olmamalı hiçbir şey. savaşmak duru.." daha fazla yazamayacağım. kendimden tiksindim. posta da okumuyordum o zamanlar, alla alla.. yok yok ironi yapmışımdır ben...
edit: "gitmem gerek bu şehirden" diye başlık açmıştım buraya taşınmış başlıktaki tüm entryler. cık cık cık çok yanlış.
gitmem gerek bu şehirden
bir rüya oldun sevdamın gergefinde
neden çocuklar beni gösteriyor
yağmur yağsa güneşin yerine
ha gayret güzelim gayret
biter elbet bu yağmur sabret
sensizlikten olsa gerek çekilmez oldu buralar
hep benle beraber bulamadıklarım
dönmüyor epeydir başım denizler yalan
sevmek ateş olurmuş derler yanmak yalan
şimdi öyle uzakki geldiğim yollar
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz...
bir çocuktum sevmiştim avuçlarımda aynalar
gayret güzelim elini uzat
düş sokağı sakinleri
şehrin onu azalttığının o olmaktan çıkardığının farkına varmış kişinin bir süre ondan uzaklaşma isteğidir. gittiğinde anlayacaktır ki insan kendinden kaçamamaktadır ve asıl karmaşa kendi içindedir. **
ayrılıkla biten bir ilişkiden sonra sehrin insana dar gelmesidir. özellikle ayni sehirde ayni mekandaysaniz. her yerde o vardır, anılar vardır.
- sensizlikten olsa gerek çekilmez oldu buralar.
"Dedin, "Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu ülkede.
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."
Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
bulamayacaksın.
Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma,
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
kendini hiç bir yere ait hissedememe durumunda, o anda bulunulan şehir için söylenebilecek söz öbeği..her sene bursaya gelirken söylediğim söz..şehrin ne suçu varsa..
müziği, insanı alıp götüren şarkıdır. ve o müzik, böyle anlamlı sözlerle birleştiğinde, insanın içini burkan, dokunan, hırpalayan bir şarkı çıkar ortaya..
sabretmeniz gereken zamanlarda mırıldanmak faydalı olabilir, güçlendirir, tahammülü artırır * diye düşünme gafletinde bulunursanız, depresyonun dehlizlerine sürüklenebilirsiniz. zira çok içli, çok ağlak, çok dertli, çok bunalım, çok güzel şarkıdır.
gün doğumunun ilk ışıklarıyla meğer sanaymış yolculuğum.. içimde birşeyler kopuyor yine, boğazım düğümleniyor. gitmeliyim: başka bir şehre, başka sokaklara, şirin bir sahil kasabasına, başka umutlara.. herşeyi, herkesi geride bırakıp gitmeliyim. giderken yaşadığım şehri, sevdiğim adamı, acılarımı, anılarımı, güvende olma duygumu hatta kendimi de bırakmalıyım. beklemeli bir arayışla eğreti yaşanmazki bu aptal şehirde...
görünüşün ne denli mutlu olsada içine oturmuşsa acının, hüznün kara yüzü ve bir yanlış varsa ortada ne derece büyük olduğunu önemsemiyorsan yaptığın yanlışın işte kaçış zamanı gelmiş demektir..
düşünmek için çok vaktin yok. haydi topla bavulunu!
gecenin bir vakti evde tek basina veremem sana acimi ile birlikte dinlenince insani huzunlere baliklama daldiran, gece gece kendini alip yollara vurma istegi uyandiran dss saheseri.
haftaladır diyorum bu şarkı hakkında birşeyler yazayım. her dinleyişimde yazmak istiyorum ama bu şarkıda kelimeler kifayetsiz kalıyor.
bu şarkıda gerçekten murat çelik kendini aşmış bir şekilde, transa girmiş bir biçimde şarkıyı söylüyor. hissederek söylüyor, şarkıyı yaşıyor.
müzik kimin eseri bilmiyorum ama hakkını vermek gerekir ki muhteşem ötesi bir müziktir. her tonu isnanın içinde var olan melankolik duyguları kabartıyor.
gerçekten bu şarkının geceleri dinlenmesi hele hele alkol eşliğinde dinlenmesi insanı intihara yönlendirir.* aralıksız aralıksız dinleyince yaptığınız hiçbirşey anlam kazanmıyor gözünüzde. şarkının içinde oluyorsunuz resmen.
müzikten bahsetmiştim tekrar bahsedeyim. olağanüstü, olağanüstü ve olağanüstü. diyecek laf bulamıyorum.
şarkı sözleri hakkında yazacak şeyler o kadar uzun, o kadar iç burkucu, o kadar hüzünlendiriciki insanı delirtebilir bu sözler.
gitmem gerek bu şehirden
bir rüya oldun sevdamın gergefinde...
eğer yaşamak istemediğiniz bir yerde yaşıyorsanız bu sözler çok yıpratıcı kesinlikle. artık kurtulmak istiyorsanız çok kötü.
bak cesaretim yok artık
geç oldu yorgunum
yine deli oldum sayende
saçında rüzgar
deneyip deneyip yenildiyseniz gerçekten insanın cesareti olamıyor artık.
şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
gerçekten olayın bittiği yer burası. dediğim gibi geri dönmek istiyorsanız ve dönemiyorsanız bu bölüm insanı öldürüyor.
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz `
bir üst satırda olayın bittiği yer burası demiştim yanılmşım... bu söze denilecek hiçbirşey yok.
gayret et güzelim elini uzat
ha gayret güzelim gayret
biter elbet bu yağmur sabret
Gitarın üst teline basıldığı andan itibaren bam telinize basıldığını hissettiren şarkıdır. Ortalama bir türk rock grubunun* şarkısı için fazla komplike ve melodiktir. Sözleri de yakıcı etkiye sahiptir.
edit: düş sokağı sakinleri'nin iki vokalini rahat rahat kıyaslama imkanı veren şarkıdır aynı zamanda.