insanin yaradilisina aykiri, uremenin mumkun olmadigi iliskiyi yasayan insanlardir. evet dogru. ama bir kelime sanirim cok onemli. insan. evet evet uzayli degil, ocu degil, insan. ruhu olan, incinen, duygulari olan bir insan.
insanlarin aklina ilk su gelir gaylar hakkinda. gayler duygusuzdur, sadece tek gecelik iliskiler yasar, her zaman agresifdirler, yemezler icmezler, ayaklari tersdir filan falan birsuru sacmalik. hayir ya, onlarda asik oluyor, ama yasayamiyor cunku ustlerinde oyle bir baski var ki. onlara siz hastasiniz deniyor, dislaniyorlar. e peki madem hasta, iyilestirmek icin caba goster. niye "siktir git lan buradan ibne" diyorsun. ama hastalik degil. cocuklugunun gidisatinda hem cinsi olmasi gereken ebeveyni degil de digerini rol model olarak secmesi sonucu tercih ettigi cinsel tercih. secim degil, tercih, onun kontrolu disinda gelismis bir sey, ama bir tercih, hastalik degil.
agresif diyorlar, kriminolojik olarak suca yatkin diyorlar. ama hayret. bakiyorum da tecavuzden iceri giren arkadaslarimizin hepsi heteroseksuel, hatta ufacik kizlara tecavuz edenler de var, ama bir gay tecavuzu vaki degil. cok sasirdim dogrusu. ben bu tecavuzculerin hepsini gay sanirdim, hani onlar daha saldirgan ya.
ufak bir kardesim var, gay degil, oyle olacak bir aile ortamimiz da olmadi ve gay olmasini da istemezdim. ama velev ki olsaydi onu bir bok parcasi gibi yanliz basina birakip sifonu da ustune cekmezdim. onun yaninda olurdum. acimasiz insanlara karsi onu desteklerdim. cunku benim kardesim o, her seyden ote, etiyle kemigiyle ruhuyla bir insan.
gay insanları 2ye ayırmak gerekir. birincisi cinsel tercihini hemcinslerinden yana kullanan, ama bunu her fırsatta deşifre etmeyen, kendini cinsiyet olarak kadınla karıştırmayan, dolayısıyla makyaj yapıp kırıtmayan insanlardır. saygı duyulması gerekir, kimsenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmez, ki zaten bu insanlar özel hayatlarının deşifre edilmesine izin vermezler. ikinci türse gay olduğunu her fırsatta söyleyecek veya belli edecek yer arayan, kadın gibi davranmak ve cinsel tercihinin farklı olması gibi 2 çok farklı kavramı karıştıran ve bu yüzden bütün gaylerin adının kötüye çıkmasına neden olan şahsiyetlerdir. ikinci tür hakkında da tabi ki önyargılı olmamalı, ama bence gay olmak ve kadın gibi olmak çok farklı 2 kavram ve bunlar karıştırılıp topluma da farklı yansıtılmamalı.
acilimi good as you'dur. sizin kadar iyi anlaminda.
kadin gaylar cok populer olurlar cunku erkek denilen hayvana hitap eder yaptiklari sey, cunku ataerkil duzenin geregi yapilan her sey erkege hizmet etmek icindir. baksaniza tatu denen osuruk gruba. sahnede orada burada birbirlerini yeyince nasil populer oldular. yaptiklari hep hayvan olan erkek kitlesine hitap ediyordu, agizlarinin suyu aka aka seyrettiler o iki kizi.
ama ayni sey iki erkek arasinda yasaninca gecen sene hayal kahvesinde yasanan olay gibi dislamadan ziyade, hirpalama gibi hareketlere giristiler. ibne diye asagilarlar. halbuki orada iki lezbiyen olsa, cevresine halka olusturup bir posta da asilirlardi.
cinsel tercih. adi ustunde tercih. secim degil. ikisi arasindaki fark, birinde kontrolun kisinin elinde olmasi, digerinde ise olmamasi. tercih kisinin kontrolunde olmayan bir seydir. yetisme tarzi ve cocukluk travmalari onun tercihinde rol oynar. bir kisinin gay veya heteroseksuel olmasi cucukluguna dayanir. kimse "yaa sikildim ben bu kizlardan biraz da gay oliim" demez. oedipus kompleksini yasadigi zaman, ya anne rol model alinir, ya da baba. bu bir tercihdir secim degil, o kisinin kendi elinde degildir. ama bir kisinin sonradan cinsiyet degistirmeye kalkmasi secimdir, transseksuel olmak gibi. bu tartismaya aciktir. ama tercihler tartisilmaz.
-Milliyet gazetesinden Elif Korap'ın haberidir. Görüşleri alınan kişi Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Psikiyatrist Dr. Nesrin Yetkin'dir.
'EŞCiNSELLiK TERCiH DEĞiL DOĞAL BiR EĞiLiMDiR'
Eşcinseller, "Sahnede alkışlanıp, sokakta taşlandığımız bir toplumda yaşıyoruz" diyor... Pek çok kişi homoseksüellere 'hastalıklı' gözüyle bakıyor, kimi korkuyor, kimi baskı yapıyor... Uzmanlarsa gerçeği ortaya koyuyor: "Cinsel yönelim, kişinin kendisinin seçip değiştirebileceği bir durum değil"
Eşcinsellik... Yüzyıllardır hayatın tam ortasında varlığını koruyan ancak yeni yeni kabullenilmeye başlanan olgu...
Eşcinselliğin algılanışı ve yaşanışı, her ülke ve toplumda farklı... Türkiye'de 'eşcinsel' denince çoğu kişinin aklına E - 5'te görülen travestiler, ağır makyajlı şarkıcılar, kırıtarak yürüyen, daha kadınsı giyinip konuşan dar blucinli genç erkekler geliyor... Çoğu insan eşcinsellerin gittikleri barlara uğramaktan çekiniyor, aileler çocuklarının onlarla arkadaş olmasını pek istemiyor. Öte yandan aynı toplumun bireyleri eşcinsel şarkıcıları ayakta alkışlıyor...
'Tedavilik bir şey değil'
Peki kimdir eşcinsel, ne yapar, neden insanlar kaçar ondan? Travesti ve eşcinselin farkı nedir? Bu bir hastalık mıdır? Çoğumuz eşcinselleri tanımıyoruz ve tanımadığımız bir şeyden korkuyoruz... Bu sefer onlara sorduk; "Kimsiniz? Ne iş yaparsınız? Eşcinsel olmak ne demek? Beklentiniz nedir?" dedik. Gay'lerle, travestilerle, lezbiyenlerle ve onların aileleriyle konuştuk. Ne hissettiklerini, yaşadıklarını, öykülerini kendilerinden dinledik. Hukukçuların, psikiyatristlerin eşcinsel kimliğe bakışını araştırdık.
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Psikiyatrist Dr. Nesrin Yetkin, eşcinselliğin psikiyatrik hastalık sınıflamalarından 20 yıl önce çıkarıldığını belirtiyor şöyle diyor: "Eşcinsellik üç çeşit cinsel yönelimden biridir. Eşcinsel yönelimi değiştirmeye yönelik herhangi bir tedavi girişimi, etik değildir. Zaten başarılı olma şansı da yoktur."
Ergenlikte fark ediliyor
Kişilerin, eşcinsel olduklarını genel olarak ergenlik döneminde fark ettiklerini kaydeden Yetkin, bazı eşcinsellerin, toplumdaki 'homofobi' nedeniyle yönelimlerini bir süre reddettiklerini, kendilerini karşı cinse ilgi duymaya zorladıklarını anlatıyor.
Dr. Nesrin Yetkin, bir heteroseksüelin bir eşcinselle arkadaşlık etmesinin, ruh sağlığını etkilemeyeceğini belirterek şunları söylüyor: "Cinsel yönelim asla görme veya örnek alma ile oluşmaz, değiştirilemez. Cinsel yönelim aile içinden örnek alma ile oluşsaydı, kimse eşcinsel olamazdı."
'Kendinizi gizlemeyin'
Toplumda pek çok kişinin, hatta eşcinsellerin bile eşcinselleri dışladığını belirten Dr. Yetkin şöyle konuşuyor: "Toplumda azınlıkta kalan daima dışlanır. Önyargılar da bunu etkiler. Sosyal konumları iyi olan eşcinsellerin kendilerini gizlemekten vazgeçmeleri olumlu olacaktır. Ön yargıların değiştirilmesinde medyanın tartışılmaz rolü var. Bu konu medyada ne kadar konuşulur, tartışılırsa yanlış bilgilerin düzelmesi de o kadar kolaylaşır"
Çocuğunuz eşcinselse...
Dr. Nesrin Yetkin, çocuğunun eşcinsel olduğunu öğrenen ailelere şu önerilerde bulunuyor:
- Cinsel yönelim kişinin kendisinin de ailesinin de seçebileceği ya da değiştirebileceği bir durum değil. Suçluluk, pişmanlık gibi duygulara kapılmamalı, bunu çocuklarına yansıtmamalılar.
- Profesyonel yardım alabilirler.
- Dünyanın sonu gelmiş, çocukları korkunç bir suç işlemiş ya da yüz kızartıcı bir durum varmış gibi davranmamalılar.
- Kendini suçlu hisseden çocuğa dünyada tek eşcinselin kendisi olmadığı söylenmeli.
- Cinsel yönelimi ne olursa olsun, çocuklara sevgi gösterilmeli ve destek olunmalı.
- Çocuğun toplumla ilişki kurmasına çalışılmalı.
- Kişi ailesi tarafından evlendirilmeye ya da ilişkiye zorlanmamalı.
Ne, nedir?
- Eşcinsel: Kendi cinsine ilgi duyan kişi.
- Biseksüel: Her iki cinse de ilgi duyan kişi.
- Heteroseksüel: Karşı cinse ilgi duyan kişi.
- Lezbiyen: Kadınlara ilgi duyan kadın.
- Gay: Eşcinsel erkek.
- Travesti: Karşı cinsin giysilerini giymekten hoşlanan kişi. (Türkiye'de transeksüel anlamında da kullanılıyor.)
- Transeksüel: Kendi biyolojik cinsiyetinden memnun olmayıp karşı cinse geçmek isteyen ya da geçmiş kişi.
- Homofobi: Eşcinsellere yönelik kaygı, korkuya da nefret.
kendimi baz alarak konusursam, insanlarin "ya ben yeni zevklere yelken acayim, dur kendi cinsimden hoslanayim" tarzi bir 'secim' yapmadigi cinsel 'tercih' grubudur. mesela, kimse iskender kebap varken gidip (brokolinin tadini sevmedigini varsayarsak) iskender yemeyi birakip brokoli yemeye baslamaz. ama "iskender harikadir, yemeyen hastadir" derseniz, karsiniza ornek olarak cikacak vejeteryanlara bir kulp bulmaniz gerekmektedir. zira benim tanidigim bircok vejeteryan, etin kokusunu ve dolayisiyla tadini sevmedigi icin vejeteryandir.
velhasil-i kelam, eger sucluluk duyulmasi gereken bir insan grubu ise gay'ler, oyle yaratildiklarini belirtir, kimin suclanmasi gerektiginin tekrar sorgulanmasinin onemini vurgularim.
tabi bizzatihi, gay olmaktan sucluluk duymadigimdan kimseyi suclamiyor, yaradilis haliyle dalga gecenleri ve "allah seni islah etsin" diyenleri de elestirel dusunceye davet ediyorum. zira insanoglu, eline gecen her bilgiyi sorgulamali. takva filminde muharrem nasil hicbir seyi sorgulamadan kabul etmesini, kendine soru sorduran durumlarla karsilastiginda aklini kaybederek odediyse... biz de sorgulamadan kabul ettigimiz seyler icin bedel odeyebiliriz.
once empati yapilmasi gerektigini de onerecek ve en azindan ters gorenlere hosgoru tavsiye edecektim ama... homofobi her zaman ustun geliyor vesselam.
bilim adamlarınca hastalık olduğu kanıtlanamamış cinsel kimliktir. neyin hastalık olduğuna tıp ve psikoloji bilimleri karar verir; sözlükte takılan yazarlar değil.
bizden farklı bile değil, biri esmer diye ona farklı diyor musun?.. ya da beşiktaşlı diye?..
bir seçim yapmış insanlar.. hem de zor bir seçim.. zorluğu da arkalarından ve yüzlerine hakaret eden hıyarağalarına mantığın sesi olarak karşı bir şey söylediğinde herhangi biri, o primal beynin hemen koruyan kişiyi de aynı gruba katmasıyla çıkıyor ortaya.. öyle bir beyin ki, laf edilen birine edilen lafın saçmalığını göstermenin tek nedeninin, aynı laf edilen güruhun içinde olmak gerekliliğini oturtmuş kafasında.. daha komplike bir şeyi algılayamıyor..
sen git birine zenci diye atıyorum orospu çocuğu de, ben de ''birader sen daltarrak mısın?..'' dediğimde de bana da zenci de.. hiç olmazsa küfrettiğin adamlar kendi seçimleriyle o haksızca küfrettiğin konuma gelmiş, sen dallama geldin dallama gideceksin..
lan ben de laf anlatıyorum hala.. ibneyim olm ben işte.. öyle de çok da skimde..
ne hastalıktır ne sapkınlıktır ne de tercih. hiç bişi değildir. elmayı eline aldığında bunun adı niye elma diye sormuyosan bunu da sorma kardeşim. sen kızlardan hoşlaşıyosan ve bunu sen tercih etmemişsen, benliğinde nedenini bilmediğin bir duygudan ileri geliyosa, bunu da yargılama. sorma, eşeleme. kabul et ve çay koy.
not: evet gayim, ibneyim, topum. nasıl kolayına geliyosa, yada nasıl aşşağılamak istiyosan öyle deyiver. çok da tın
