bi lideri sadece bir dinin mensubu olduğu için seven yazar beyanı..
işte aramızdaki fark bu... Karşımızdakini memleketine,dinine ,ırkına göre değil..Ağzından çıkan laflara ve vasıflara göre sevip sevmediğimize karar veriyoruz.
--spoiler--
iman, inanılması gereken şeyleri kalp ile tasdik etmektir. Dil ile ikrar, yani inandığını dil ile ifade etmek kalpteki imanın göstergesidir. Kalben inanan ve inandığını dili ile söyleyen kimse mümindir, Müslümandır. inanç esaslarını inkar etmedikçe o kimseye kafir denmez.
inanan bir kimsenin inancının gereği olarak Allah’ın emirlerini yerine getirmesi ve yasakladığı şeylerden sakınması gerekir. Ancak, dini hükümleri hafife almak veya haramları helal saymak gibi bir düşünce ile değil de nefsine uymak ve tembellik dolayısıyla emirleri yerine getirmeyen ve yasakları işleyen kimse görevini yapmadığı için günahkar olur, fakat dinden çıkmaz. Böyle bir kişiye kafir denemez. O kimse yine mümindir.
Allahu Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter.” (Tahrim Suresi, ayet 8)
Yüce Rabbimiz günah işleyen kullarına mümin olarak hitap edip onları tevbe etmeye çağırırken, bir Müslüman diğer bir Müslümana günah işlediğinden dolayı nasıl kafir diyebilir? Bir Müslüman, din kardeşini fasık ( yoldan çıkmış sapmış) veya kafir olmakla suçlayıp teşhir edemez. Böyle bir davranış Müslümana asla yakışmaz. Böyle bir davranışın çok vahim ve tehlikeli sonucunu Sahih-i Buhari’de yer alan bir hadis-i şeriften öğreniyoruz.
Ebû Zer’den (r.a) rivayet edilen hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v) Şöyle buyuruyor:
“Hiç kimse, başka bir kişiye fasık (yoldan çıkmış sapmış) diye söz atamaz, kafir diyemez. Eğer fasık dediği kimse fasık, kafir dediği kimse de kafir değilse, bu sıfatlar muhakkak onları söyleyen kimseye döner.” (Buhari,Edeb,44)
Bu hususta diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmuştur:
“Bir kimse din kardeşine kafir derse, bu söz ikisinden birine döner.” (Buhari, Edeb, 73/Müslim, iman, 111)
Yani bir Müslüman din kardeşini fasık veya kafir olmakla suçlarsa, suçladığı kimse gerçekten öyle olsa bile onu suçlayıp teşhir etmek caiz değildir. Eğer fasık dediği kimse fasık değilse kendisi fasık olur, kafir olduğunu iddia ettiği kişi kafir değilse, bu söz geriye dönerek söyleyenin kafir olmasına sebep olur. Çünkü o, bu sözle bir müminin kafirliğine hükmetmiştir. Hükmettiği kişi gerçekten kafir değilse, kendisinin küfrüne hükmetmiş olmaktadır. Böyle bir suçlama ise bir Müslümanın kendi kendine yapacağı çok büyük bir kötülük olur.
Bu konuda başka bir hadiste de şöyle buyrulmuştur:
“Her kim bir adama: Ey kafir veya Allah’ın düşmanı der de o adam dediği gibi değilse, o sözler bunları söyleyene döner.” (Müslim, iman, 112)
O halde Müslümana düşen, başkalarında gördüğü kötü davranışları yayarak onları üzmek değil, öğüt vermek ve yapıcı bir şekilde uyarıda bulunmaktır.
Bir Müslümana kafir demek son derece sakıncalıdır. Çünkü başkasının kafir olmasına razı olmak demektir ki bu, bir Müslüman için düşünülemez. Kaldı ki bir Müslümanın kafirliğine hükmetmek çok zordur.
Şöyle ki; bir Müslümanın kafir olduğunu gösteren birçok ihtimal yanında kafir olmadığını gösteren bir ihtimal de varsa, o kimsenin kafir olmadığı tercih edilir.
Hatta bir kimsede bulunan yüz ihtimalden doksan dokuzu kafir olduğunu, bir ihtimal de kafir olmadığını gösterse, yine o kimsenin Müslümanlığına hükmedilir
Bir kimsenin yaptığı ibadetlerle gösteriş yaparak başkalarına karşı üstünlük taslaması da doğru değildir.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de:
“Kendinizi temize çıkarmayın, çünkü O (Allah), kötülükten sakınanı daha iyi bilir.” (Necm Suresi, ayet 32) buyrulmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki:
“Bir adam; vallahi Cenâb-ı Hakk falan kişiyi affetmez, dedi. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah:
“Falan kimseyi affetmeyeceğimi kim temin edebilir? Muhakkak ki ben o adamı bağışlar, senin amelinin sevabını da iptal ederim.” buyurdu. (Müslim,Birr,137)
Başkalarını kötülemek, onların kusur ve hatalarını teşhir ederek kendini temize çıkarmak doğru olmadığı gibi, Allah’ın kimi affedip kimi affetmeyeceği hususunda hüküm vermek de kimsenin yetkisinde değildir. Müslüman, başkalarının kusurları ile meşgul olmamalı, kendi kusurlarını düzeltmeye çalışmalıdır.
Kaynak: Diyanet işleri Başkanlığı ilmihali / Lütfi Şentürk, Seyfettin Yazıcı
--spoiler--
öncelikle gavur ve kafir terimlerinin açıklaması yapılmalıdır.
bir insan olarak erdoğan'ı sevmemek, n.ş.a'da yetişen bireylerin yapacağı eylemdir.
bu kafir ve gavurdan kasıt, çağdaş kesimdir sanırım. çağdaş kesimi, laik kesimi gavur ve kafir olarak adlandıran birinin sonra kalkmış,
--spoiler--
bunlar genelde hayatta hicbir ise yaramayan gereksiz ailelerin cocuklari olup, calisan, kazanan muslumanlar hakkinda surekli atip tutarlar. inanilmaz derecede korkak ve bilgisizdirler, (zaten bilgisiz olduklari icin korkaktirlar)
--spoiler--
demesi akıllara zarardır. burada da görüldüğü gibi kimin cahil kimin korkak olduğu apaçık ortadadır.
* gavur ne abi? başka kelime mi bulamadın? bu kadar mı sığsın...
* yarın öbür gün oldu da acil servise düştün, senin hayatını kurtaran doktor müslüman değilse, ona da "hayatta hicbir ise yaramayan gereksiz bi insansın sen" mi diyeceksin?
* elhamdülillah müslümanım, akpden de nefret ediyorum.
Bütün dünya'da tayyip takdir görürken bm'de davos'ta tayyibin söyledikleri daha önceki başbakanların alayının toplamından fazla dinlenirken gavur'a laf etmek anlamsız ayrıca gavur'un sevmesi de gerekmez. ama bi alevi'ye bi ateist'e bi ermeni'ye yada sünni, şafi herhangi bi mezhep'e mensup bi müslüman evladına gavur demek zaten diyen kişiyi dinden çıkartır. tayyip sanki bi siyasetçi değilde ruhani bi lidermişcesince herkesin onu sevmesini beklemek en kibar tabirle mallıktır. sevenleri elbette olacaktır tabi sevmeyenleri sevenlerine ve rte'ye bok attıkça sevenleri de misilleme yapacaktır ama bunu gavur olduklarından sevmiyolar, işe yaramaz aileleri var sevmiyolar yada karşıt görüş olarak cahiller seviyo, satılık olanlar seviyo vs gibi edebiyat parçalamaya yönelik laf toplumu kutuplaşmaya itmenin yanısıra bayağı da oluyo...
eğer müslümanlık deveyi hamuduyla götürmekse,eğer müslümanlık insanların gözünün içine bakarak yalan söylemekse,eğer müslümanlık yandaşlarını semirtmekse,eğer müslümanlık ıraktaki kadın tecavüze uğrarken abd askerini tebrik etmekse ben kafirim arkadaş sanane girmiş ki.
müslümanım diye geçinen insanlar islam dininin en büyük günahlarından olan putperestliği alenen benimsediklerini gördükçe şaşırıyorum. keza bunun başka bir açıklaması olamaz. rte bir put haline getirdiklerini ne zaman fark edeceklerini merakla beklemekteyim. ancak; bunun gerçekleşmesinden çok onların bu put haline getirdikleri şahsiyete yakın zamanda tapacak konuma gelebileceği endişesini de duymaktayım.
hadi bakem bi ayrım daha getirelim ortaya. tayyibi seven müslümanlar ve sevmeyen müslümanlar. ne yapmaya çalışıyosunuz goduklarım, adamı peygamber de ilan edin de tam olsun. sünni- alevi ayrımından sonra bir de bu çıkarsa hiç şaşırmam. sünnilik, alevilik, ampulluk.
tayyip erdoğan'ı sevmeyenlere hakaret etmeyi görev bilen ne idüğü belirsizlerin bir başka hakaret biçimleridir. eften püften entrylerle hakaretlerini gündemde tutmaya çalışan bu yaratıkların her önlerine gelene kafir ya da gavur demeleri kimseyi öyle yapmayacaktır ama bu sözde dini bütünleri küfre götürmesi muhtemeldir. buna sevinmemek gerek belki ama üzülemiyorum doğrusu.