Her hangi bir siyasi görüşe ait bir dizi değil. Hayatın gerçeğini anlatan bir dizi. Tek itirazım TRT gibi halkın paraları ile ayakta duran bir kurumun halktan para alarak yayınlaması.
Bu dizi hakkında birçok kez olumsuz eleştiride bulunmuştum ve herkes beğendiğine göre bende bir sorun var herhalde diye düşünmüştüm. Ancak yine ortaya çıktı ki siyasal islamcıların pohpohladığı gereksiz biz diziymiş, o yüzden fazla sesi çıkıyormuş.
son dönem \"gibi\" dizisinin durum komedisi tarzı ve çekim teknikleri başta olmak üzere birçok diziyi görüp her boka atladıkları gibi biz de aynısını yapabiliriz ezikliğiyle yine yetersizliklerini ortaya çıkarmışlar...
bu tarz insanların duygularını sömüren dizileri sevemiyorum arkadaş. belli bir eksenden çıkamayan sıradan bir türk dizisi. illa ağlamak istiyorsam six feet under izlerim.
canabar ağabeylerine danışsalar, bir nebze de olsa toparlamak için bir şeyler yapılabilirdi sanki.
anlatısı sorunlu dizinin. bir şeyler oluyor ve onları bir yere bağlamamış gibi hissettiriyor. otantik görünmek için konulmuş gibi dizinin içine çoğu şey. 'bir başkadır' çakması diyeceğim de, ayıp olacak, çünkü emek de vermiş insanlar. neyse..
gereksiz bir drama yatkınlığı var.
eyyy trt, ikinci sezonun jerisörlüğünü ben yaparsam daha düzgün bir şey çıkar ortaya. duy sesimi.
Son günlerde Gassal dizisinin popüler olması ve sosyal medyada Gassalarla ilgili röportajların yapılmasıyla insanların merakını çeken meslek dalı.Bir dönemde Prof.Dr.Sevil Atasoyun da uzman olarak yer aldığı Kanıt isimli programla adlî tıp alanı popüler olmuştu.Hatta bu popülerlik TUs da bu alanın planlarında gözle görülür bir artış olmaya başladı.Tabii bunda doktorların bir kısmının şiddet ve malkraptis davaları nedeniyle hastalar ve yakınlarıyla uğraşmak istememesi de etkili oldu.
Woman of the dead yani ölüme eş dizisinin türk uyarlaması. Başroldeki kadın ölüleri cenazeye hazırlayan biri ve gassal dizisindeki ahmet kural'ın repliği gibi, "ben kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum, ben başka iş bilmem ki" tarzı bir cümle kuruyor eşi olacak kişiyle tanıştığında, tabi bunu bir flashback olarak gösteriyorlar dizide. Gassal'ı orjinal bir yapıt sanmıştım ama şu an benim için artık sadece bir faydalı model.
dizi gassal olan yalnız bir adamın hayatını anlatıyor. onun ailesi ve diğer insanlarla olan ilişkilerini, yaptığı meslek üzerinden yaşadığı absürt ama gerçeklik payı olan konuları anlatıyor. dizide islam'a dair anlatılan şeyler yüzeysellikten öteye gitmiyor. esasında bu dizinin can alıcı noktası bize ölümü hatırlatması. bir annenin, bir babanın, bir çocuğun, bir arkadaşın, bir belediye başkanının ve bir valinin ve ölebileceğini bize anlatıyor. bu bir durum komedisi dizisi değil. bir dramdır.
bir de bu dizi için "siyasal islam" tu kakası yaparak b.k atma çabasında olan bağnazlar var. buradan da bu bağnazların diziyi izlemeden yorum yaptığını anlıyoruz. yuh be, bıktık şu bağnazlıklarınızdan. dizide islam'a veya siyasete dair ne var?
örneğin;
- karakterimizin cenaze namazı dışında namaz kıldığını görmüyoruz.
- gayrimüslim olan bir cenaze geldiğinde onun nasıl yıkanacağına dair araştırma yaptıklarını görüyoruz.
- çocuk cenazesinde gassal bile olsanız içinizin burkulduğunu gösteriyor bize.
--spoiler içerebilir--
özetle güzel dizi, güzel oyunculuklar, güzel diyaloglar, güzel karakterler var dizide. süresinin kısa olması çok güzel. ve 2. sezon bölüm sonlarında çıkıp şarkı söyleyen bayhan da diziye renk katmış. açıkta kalan konular bize 3. sezonun geleceğini gösteriyor. bekliyoruz bakalım.
bu diziye bok atanlar gidip holdingli, konaklı, herkesin birbirini düdüklediği, bir bölümü 3 saat olan boktan dizileri izlerinler.
