filmleri birbirine benzeyen yönetmen. birkaç filmini izledikten sonra künyesine bakmadan sinemaya çıkan her yeni filmine gittiğinizde filmin ona ait olduğunu minumum yarım saat sonra anlıyorsunuz.
bu bir yönetmen için kötü müdür yoksa tarzını oturtup belli bir çizgide yürüdüğü için iyi midir bilemem ama onun filmi olduğu bazen hemen belli oluyor.
Filmleri rahatsız edici olsa da herkesin, her şeyin birbirine benzediği, tekdüzeliğin hemen her alanda zirve yaptığı şu dönemde farklı olması ve düzene adeta saldırması ile değerli olduğunu düşündüğüm yönetmen.
gaspar noe'yi ilk irreversible ile duymuş olmanın utancının yanı sıra başka bir filmine de - love - tesadüfen bir bakayım demişliğim vardır. bundan sonra oturup ciddi ciddi bütün filmlerini izledim, karışık duygular içerisindeyim ancak enter the void bittiği zaman suratımda boş bir ifadeyle on dakika ekrana baktığımı hatırlıyorum.
millet ooo trainspotting, ooo requiem for a dream, çok farklı kafalar, acayip kült diye geziyor ama noe'den kimsenin haberi yok.
21. yüzyılın başlarında fransa'da sanat namına özellikle görsel sanatların bir dalı olarak sinema konusunda insanın aç gözlülüğüne ve içerisindeki şiddetine yönelik güzel bir akım ortaya çıktı. bir yönetmen ve senarist olarak gaspar noe da o harekete gönül verenlerden bir tanesiydi sadece.
Dönem dönem Çektiği filmlerle insanın iç güdüsel hayvaniliğini, cinsel saplantılarını, mide bulandırıp rahatsız edecek bir şekilde yüzümüze yüzümüze vurabildi. çoğumuz ilk kez dönüş yok ile tanıdık onu ancak carne, i stand alone ya da enter the void olsun bu adam izleyicisini dürtükleme(!) konusunda tek kelimeyle rakipsizdir.
dünya üzerinde başka hiçbir şekilde hissedemeyeceğiniz hisleri bu adam sinemayla hissettiriyor.
baksanıza yeni filmi hakkında şöyle demiş akıl almaz insan:
"erkekleri azdırırken, kadınları ağlatacak."
Bu zamana kadar çektiğin filmlerde hiç öyle olmadı ama haydi bakalım gün saymaya başladık.
daha önceki cinsellik işleyişi öylesine sertti ki.
Seksten soğutur. içinizden çükünüzü kesmek gelir.
öyle ki Üremek için başka yollar aramama sebebiyet vermiş filmleri dahi var.
adına sadece 4 entry girilmesiyle ne yazık ki sözlükte entel ve çağdaş geçinen kişilerin kültür seviyelerini gözler önüne sermiş yönetmendir. bu adam; dünyanın en etkileyici yönetmenidir. sizi öyle bir tokatlar ve dünya denen tatlı rüyadan öyle bir uyandırır ki allah belanı versin lan senin dersini hayatınızda herşey yolundaysa. yok eğer hayatınız zaten iyi gitmiyorsa sakın alkollü izlemeyin. intihara gidiş olabilir. bu adamı izlemeye başlayacaksanız 1991 yapımı carne filmiyle başlayın yoksa 1998 yapımı ı syand alone pek iyi anlaşılamayabilir ki aynı kahramanı dönüş yok filminin başlangıcında da görebilirsiniz. kısa filmlerini de mutlaka izleyin derim.
filmografisinde önemli yer tutan diğer filmleri i stand alone ve 2009 da çektiği enter the void dir .Yalnızlık,ölüm,yaşam,nefret gibi konuları varoluşçulukla harmanlayan noe , ağır ama her biri ders niteliğinde olan filmleriyle dünya sinemasının en yaramaz çocuklarından biridir. Enter the void filmiyle dünya sinemasına ilkler getirmiştir. kullandığı kamera açıları,hareketli üstten çekimler, renklerle oluşturulan efektler, ışığın dansı vs. gibi öğeler itibariyle enter the void tarihin en önemli filmlerinden biri haline gelmiştir şimdiden . Gaspar Noe sinemanın tanrılarından biridir aynı zamanda.
arjantin doğumlu fransız yönetmen. ayrıca çektiği filmlerin senaryolarını kendisinin yazmasıyla dikkat çeker. yazdığı bu senaryolar arasından ise en çok irreversible dikkat çekmiştir.