herşeyi erkekten beklemeyi kabul etmeyen kadındır.
ilk önce (bkz: siparişi erkek verir), sonra siparişe karar verir. gitgide kadın ne istediğini bilemez, konuşamaz konuma geliyor bu durumda. olaya çalışma hayatından örnek verecek olursak bu davranışın nelere malolacağını anlayabiliriz. ofiste sizin yerinize başkası karar verirse ne olur? ezik karakter olmaktan öte herkesin dediğini yapan, dostunu düşmanını bilmeyen kişi olup çıkarsınız. işten kovulmamanıza imkan ve ihtimal yok.
erkekler kadını toplumdan soyutlayarak bir (bkz: hiç) haline getirmeyi (bkz: erkeklik) adı altında o kadar güzel başarıyor ki kadınlar bile bu kuralların yanlış olmasına ihtimal veremiyor. tek başına kalan kadın ise bir müddet sonra kendini kurtaramaz duruma geliyor. akılsız, ne yapacağını bilemeyen bir varlık gibi kolundan tutulup sürüklenen kadın erkeğini yüceltmiş fakat kendisi yerin dibine geçmiş oluyor. bunu kimse farketmiyor çünkü herşey kurallara uygun yapılıyor. kurallar nedir? (bkz: toplum kuralları), (bkz: erkeklik kuralları).
hesabın hepsini erkek ödesin, bütün kararları erkek versin sonra da kadın erkeksiz nefes bile alamasın öyle mi?
kadının çalışmasına karşı çıkan erkek sayısı az. yok denecek kadar az. gel gelelim kadının her zaman bir adım geride kalmasını uygun gören erkek sayısı çok fazla. erkeklerin bu tribi öyle çok uzun zaman sürmüyor aslında. yaşları ilerledikçe kıvama gelmiş, yumuşamış belki de bütün işleri kadından bekleyen sessiz sedasız insanlar olup çıkıyorlar. gençliğin büyükçe bir bölümü erkek ve kadın arasındaki bu tip çekişmelerle geçiyor. sonra yaşlılık...
