eski sevgilimin üç ablasının olması. tesadüf bu değil tabi üçünün de eşlerinin isimlerinin aynı olması. asıl tesadüf buda değil amk. üçünün isminin de benim ismimle aynı olması.
insanın bazen kafasını allak bullak eden tesadüflerdir.
bir hipermarketin servis durağında otururken kafamın içinde "pazara gidelim bir koyun alalım, pazara gidip bir koyun alıp napalım" şarkısını söylüyordum ama dışarıma yansıtmıyordum çünkü ortam kalabalık. tam kafamdan bu şarkıyı geçirirken o sırada o bölgenin delisi bir adam tam arkama oturdu ve benim içimden söylediğim şarkıyı bağıra bağıra söylemeye başladı. o an işte kafayı sıyırdığım andı.
Bu senekinde özene bezene aldığımız, beslediğimiz 15 kadar tavuğun(civciv de denebilir) doğum günümün sabahında kafesinin telleri bükülmüş ve sansar ya da köpek saldırısından hepsi ölmüşler.
iki sene önce trafik kazası geçirmiştik.
Ondan önceki sene bisikletten kafa üstü yere düştüğümden süratımın yarısı yüzülmüştü.*
10. yaşımın doğum gününde de en sevdiğim arkadaşım gözümün önünde trafik kazası geçirdi.
Sanırsam çocukken süpürgeli bir cadıyı çok kızdırdım ve bana kara büyü yaptı.
Aranızda kara büyü çözebilecek cadı avcıları varsa bana ulaşmalarını rica edeceğim.
Yaşadığım en garip en inanılmaz şeydi şüphesiz.
Şimdi şöyleki yakın arkadaşım Istanbul da yaşıyor.Onunda arkadaslarindan bir kaçının beni sosyal medyadan takip ettiği siralarda bir çocuk ekledi beni bende aysenin arkadaşı sanıp kabul ettim.Bir yıldan fazla takiplestik arada konuştuğumuz da oldu ama cocugun ayseyle alakasi yok yani arkadasi falan degilmis tabi ben bunu bir yil sonra bir konusmamiz sirasinda anladim ee nezaman geliyorsun Istanbula diye sordu bende daha cok var ya dedim nereye kime geleceksin diye sordu ayseye gelicem iste dedim tamamda ayse kim dedi ya arkadasin ayse iste benim ayse diye arkadasim yokki dedi nasil ee ben seni aysenin arkadasi saniyorum tanistigimizdan beri dedim boyle bir yanlis anlasilmadan sonra canım ayşem ruh eşini bulduğunda evlenmeye karar verdi.Bende onun düğününe katılabilmek için Istanbula gittim.Ayse beni aldı eve gitmeden seni biraz gezdireyim dedi.Taksime gittik okadar kalabalıktı ki ayşe elimi tutuyordu sürekli birde bağırıyordu "gel kızım buraya kaybolacaksın bırakma diyorum elimii" bana bütün gün böyle seslendi.Sonra okadar kalabalığın içinde bir çocuk yanımdan geçti.Kafami kaldırdım baktim oda bana bakıyordu sonra ben bakakaldım ona o yürüdü yanımdan geçti bende yürüyorum tabi kendi kendime ben nereden tanıyorum bu çocuğu dedim.Sonra saçmalama ilk kez geliyorsun kimseyi tanimiyorsunki diye geçirdim içimden ilerlerken istemsizce arkama baktim baktim oda bana bakıyor.Ayse sen neye bakıyorsun dedi şu çocuğu tanıyorum sanki dedim ee oda sana bakıyor dedi tabi hala aksine yönlere ilerliyoruz zaman durmuş gibiydi okadar uzun gelmiştiki bana sonra çocuk uzaktan ben seni tanıyorum diye bağırdı o an hatirladim çocuğu bende seni tanıyorum diye bağırdim yanında arkadaşları vardi.Ayse kızım çocuk geliyor gitsene yanına dedi o bana doğru ben ona doğru yürüduk ortada buluştuk.Merhaba dedi ben emir elimi sıktı ama çok farklıydı yani sanki hep gordugum konustugum bir yuzdu tanismis olduk yüzyüze o gün arkadaşlarına ısrar etmiş çıkalım diye ben Istanbula geleli bir saat olmus.Dedim bak bu arkadaşın sandığım ayşe onlarida tanışırdım ve ıkiside sivas zarali cıktı.Sonra vedalastik ayşeyle üç gün o neydi ya öyle çok garipti demii diye konuşup durduk beni çok etkilemişti .Ve bu benim hayatımın en garip tesadufuydu.
dün metro beklerken oturduğum yeri yaşlı bir teyzeye verdim. sonra gideceğim yere vardım arkadaşımla otobüs beklerken ' bir lira yavrum alır mısınız?' diye bir ses duydum. yok teyze sağ ol diye döndüm ve kısa süreli bir şaşkınlık ile kalakaldım. keza teyze de öyle. metroda yer verdiğim teyzeydi karşımdaki. içim burkuldu.. nedendir bilinmez sattığı tokayı almadım ama deli gibi de pişmanım..