bir mezarlik bekçisi olan beşir efendinin karısı, kaynanası, eşi dostu ile imtihanı uzerinden izleyiciye bir cok konuda mesajlar veren, onu düşünmeye sevk eden ve finalinde oğlunun düğününden kaçarak kendini mezarlığa vurup attığı tiradıyla meşhur film. senaristin necip fazıl'dan üslup anlaminda etkilendiğini beşir efendi'nin repliklerinde görmek mümkün.
--spoiler--
+bazen ne geciyor aklimdan biliyor musun doktor? bazen ne derim kendi kendime biliyor musun? herkesi toplasam diyorum. dağda, taşta, yolda, belde kim varsa, herkesi... ve sorsam diyorum. nereye böyle? bu telaşla bu hırsla bu aceleyle nereye böyle? ne büyük delilik olur degil mi?
--spoiler--
necip fazıl'ın
durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak!
haykırsam kollarımı makas gibi açarak
durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden
diye baslayan destan şiirini akla getirmiştir. kaldı ki senaryo türk edebiyat vakfı necip fazıl kısakürek senaryo jüri özel ödülüne layık görülmüştür.
--spoiler--
+şans nedir ki doktor? akıl nedir ki yazgiyi degistiremedikten sonra?
-aklın faydasi yok mu diyorsun yani?
+akıl trafik kurallarina uymaya yarar doktor. kırmızı ışıkta frene bas dur, yesil ışıkta geç. yok sen kırmızı ışıkta basar gecersen bomm!! akıl ne yapsin?
-ilginç bir örnek dogrusu.
+hayat da böyle degil midir doktor? iyiyi yap, kötüyü yapma. aklın faydasi diyorsun... sahibini ateşten kurtaramadiktan sonra aklı neyleyim?
--spoiler--