onca arkadaşımın şiddetle önermesi üzerine izlemeye çalıştığım fakat uyuya kaldığım için 2 günde izleyebildiğim filmdir. filmi izlemeye başlamadan önce uykum olmadığını belirtmek isterim.
---spoiler---
-Hayatimi degistirdin.
-Evet sen de benimkini. 4 gundur yalan soylemiyorum.
-Gercekten mi?
-Hayir.
sahnesindeki ve step dans sahnesindeki natalie'nin o cocuksu tavirlariyla izlerken neye ugradigimi sasirtmis, bu tip kizlarin sadece filmlerde olduguna beni inandirip, bir sureligine kiz arkadasimdan sogumama neden olacak kadar etkilemis harika bir genclik filmi. Tabi yaslilar da izleyebilir. Frou Frou`nun Let Go sarkisina zaten diyecek yok.
insanı izlerken hele de sonuna doğru gerçekten etkilemiş film. hele de gerçekten sevmiş ve sevilmişseniz. gerçekten sevdiğinizin kollarında kendinizi huzurlu ve güvende hissetiyseniz ve bunu ona söylediyseniz. yeni güne gözlerinizi açtığınızda o yanınızda ve yanı başınızdaysa gününüzün harika geçeceğinden eminseniz. onu uzaklara yolladığınızda size kokusunu bıraktıysa ve sizin ona bıraktığınız ıslak bir omuzsa, arkasından el sallamak bile çok güçse ve geldiğinde yine ağlarsanız ama bu kez sevinçten ağlarsanız, işte bütün bunları son 15 dakikada yaşayabileceğiniz bir film.
keşke gerçek aşkı bulduğumuzda onu kaybetmesek ve "keşke" demesek..
keşke 4 yılın hatrını geri alabilsek...
iki güne bir izlenesi film,insana insan olduğunu hatırlatır,son derece insancıl duygular hissettirir...küçüklüğünden beri bir psikolog olan babası tarafından antidepresanlar ve uyku haplarıyla evinden ve şehrinden uzak büyütülmüş ve bu yüzden duyguları ölmüş bir adamın duygu sömürüsüne kaçmadan normal bir insan olmaya çalışmasını anlatmaktadır.zach braff tek kelimeyle döktürmüştür bu filmde.nathalie portmanda pek bir tatlıdır insanı yüzüne masumane bir gülücük konduruverir.bu filmi izlemeden dünyadan gitmemek lazım.
herşeyiyle beni benden alan bir film.izledikten sonra kendimi aglamaktan alamadigim ve bunu bana ilk kez yaşatan film.insanı çok derin düşüncelere atan harikulade film.
hayatin icinden gelen, zach braff'i tanitan, natalie portman'a hayran birakan, jersey'nin dinginliginde kaybolmaniza yardim eden film. birkac saat icin yasadiginiz dunyadan uzaklasmak istiyorsaniz film ve her sahneye sanki kendisi icin yazilmis kadar guzel oturan soundtrackleri bicilmis kaftan.
ayrica abd'nin new jersey eyaletine verilen isim.
muhteşem senaryoya sahip zach braff ın hayran bıraktığı, natalie portmandan başkasının o rolu yapamayacağını düşündüğüm ve her izlediğimde içimi burkan, antidepresanların hiçbir şeye yaramadığını yüzüme vuran, gerçek acı, gerçek hayat ve gerçek sevgi üzerine harika bir film. her sahnesi hafızalara kazınmış bu filmde sam ile largeman ın küvetteki sahnelerinden largeman ın sevgiyi tarifi söze fazla gerek bırakmaz..."this is love..."
harika bir soundtrack'a sahip, insanda yağmurda ıslanıp avazı çıktığı kadar bağırma ve aşık olduğu kişi için sahip olduğu her şeyden vazgeçme isteği uyandıran film.
"zach braff hakkaten akıllı adammış scrubs ta göründüğü kadar da mal değilmiş ya" deyip peter saarsgard ın "fişi çekilmiş insan nasıl bu kadar iyi oynanabilir diye" düşünmemize sebep olmuş, shins ve en önemlisi de frou frou yu hayatımıza sokmuş izlediğim en iyi filmlerden biridir.filmin soundtrack ında zero seven var bır de ki o içmiş sapıtmış tıplerın sağa sola deliler gibi koşuşturduğu parti sahnesine çok yakışmıştır.
Scrubs dan tanıdığımız Zach Braff in güzel filmi. Öyle aksiyon, gerilim falan yoktur. Normal bir hayattır yaşanan ve bu hayata istenmeye istenmeye aşk da dahil olmuştur. Geleceği planlama, duygularınla hareket et mesajı da verir.
Remy Zero- Fair de çalıyor filmde, hem de en güzel sahnede.
türkiyede vizyona giremeyen ve gerçekten divx kültüründen uzak insanların izleyemediği süper film..özellikle soundtrackleri harika...let go in --
the waiting line vesaire
günümüzün duygusuz ve ebemkuşağı temalı filmlerinden bir hayli uzakta, insan psikolojisini tamamlayıcı duygularla harmanlanmış, ulan benim neden bir sevgilim yok diye düşündüren bir yapıt.
bazen kimsenin yapmadigini, sadece size özel sandiginiz kücük aptalliklarin sevimli ayrintilarin aslinda herkes tarafindan yapildigini,
ama yine de hep ama hep size özel kalacagini,
en önemlisi, size aptal hissettiren seylerin aslinda sizin en sevimli parcaniz oldugunu anlatan;
klise inis cikislarla anlik heyecan yaratip sonra bir daha hatirlamadiginiz gercek disi filmlerden cok farkli bir duygusal mizah..