scrubstaki çaylak doktor Zach Braff'ın yazdığı, yönettiği, oynadığı ve şarkılarını seçtiği bununla birlikte Natalie Portman, Ian Holm'sun yer aldığı duygusal bir film. Natalie Portman da tam aşık olunası orası ayrı.
yazan-yöneten : zach braff.
oynayanlar : zach braff, natalie portman, peter sarsgaard, ian holm.
2004, abd.
nefes kesici bir film.
bildigimiz hayati anlatiyor.. hani saniyesinde degisebilen.. her an her seyin olabildigi hayat, bizim hayatimiz. öyle ki, film izlediginizi unutuyorsunuz. hele bir de kendi hayatinizdan alintilar yapilmissa. hele bir de kendi hayatinizda sam'inizi bulmussaniz.
karakterler cok ilginc. normal olmak zorunda birakilan var bir, gercekte olmadigi biri olmaya zorlanilan biri.. aslinda kötü gibi görünen bir olay hayatini iyi yönde degistiriyor ve onu diger yarisiyla bulusturuyor. sam, adi.
sam karakteri, filmin anafikrini olusturuyor. natalie portman da cuk oturmus role. öyle biri ki sam, hayatini degistiriyor bir insanin. modern cagin psikolojik, sosyal vs. diye siniflandirilan sorunlarina karsi bir antidot adeta.
yan karakterler de iki ana karakteri tamamliyorlar. ve filmde bir cok gönderme var, popüler kültüre, televizyona, müzige ve günümüzün "alan ama vermeyen" toplumuna.
hani klise bir laf vardir, bu filmde herkes kendinden bir seyler bulacak diye. ben bu filmde ilk kez gercekten buldum kendimden bir seyler. largeman'in babasiyla iliskisi, anne özlemi ve onun icin aslinda besledigi duygular, ve ona hayati gösteren "this is it" dedirten sam. ben de kendi sam'imi buldum gercek hayatta. o yüzden film belki olmasi gerektiginden cok sey ifade etti benim icin. biraz da aptal yapti beni acikcasi. "aptal gülümseme" olayi vardir ya. ondan iste.
ama filmde gülümsemenin yaninda aglama da cok iyi aktarilmis. ayni hayatta oldugu gibi. salakca bir seye gülerken bir anda iciniz burkulabiliyor olup bitiveren bir sey yüzünden. ya da tam tersi oluyor, aglayip üzülürken bir anda gülmeyi hatirlayabiliyorsunuz.
filmin müzikleri de tam uyuyor, secimi braff kendisi yapmis yine, cok da iyi yapmis.
bazen kimsenin yapmadigini, sadece size özel sandiginiz kücük aptalliklarin sevimli ayrintilarin aslinda herkes tarafindan yapildigini,
ama yine de hep ama hep size özel kalacagini,
en önemlisi, size aptal hissettiren seylerin aslinda sizin en sevimli parcaniz oldugunu anlatan;
klise inis cikislarla anlik heyecan yaratip sonra bir daha hatirlamadiginiz gercek disi filmlerden cok farkli bir duygusal mizah..
günümüzün duygusuz ve ebemkuşağı temalı filmlerinden bir hayli uzakta, insan psikolojisini tamamlayıcı duygularla harmanlanmış, ulan benim neden bir sevgilim yok diye düşündüren bir yapıt.
türkiyede vizyona giremeyen ve gerçekten divx kültüründen uzak insanların izleyemediği süper film..özellikle soundtrackleri harika...let go in --
the waiting line vesaire
Scrubs dan tanıdığımız Zach Braff in güzel filmi. Öyle aksiyon, gerilim falan yoktur. Normal bir hayattır yaşanan ve bu hayata istenmeye istenmeye aşk da dahil olmuştur. Geleceği planlama, duygularınla hareket et mesajı da verir.
Remy Zero- Fair de çalıyor filmde, hem de en güzel sahnede.
"zach braff hakkaten akıllı adammış scrubs ta göründüğü kadar da mal değilmiş ya" deyip peter saarsgard ın "fişi çekilmiş insan nasıl bu kadar iyi oynanabilir diye" düşünmemize sebep olmuş, shins ve en önemlisi de frou frou yu hayatımıza sokmuş izlediğim en iyi filmlerden biridir.filmin soundtrack ında zero seven var bır de ki o içmiş sapıtmış tıplerın sağa sola deliler gibi koşuşturduğu parti sahnesine çok yakışmıştır.
harika bir soundtrack'a sahip, insanda yağmurda ıslanıp avazı çıktığı kadar bağırma ve aşık olduğu kişi için sahip olduğu her şeyden vazgeçme isteği uyandıran film.
muhteşem senaryoya sahip zach braff ın hayran bıraktığı, natalie portmandan başkasının o rolu yapamayacağını düşündüğüm ve her izlediğimde içimi burkan, antidepresanların hiçbir şeye yaramadığını yüzüme vuran, gerçek acı, gerçek hayat ve gerçek sevgi üzerine harika bir film. her sahnesi hafızalara kazınmış bu filmde sam ile largeman ın küvetteki sahnelerinden largeman ın sevgiyi tarifi söze fazla gerek bırakmaz..."this is love..."
hayatin icinden gelen, zach braff'i tanitan, natalie portman'a hayran birakan, jersey'nin dinginliginde kaybolmaniza yardim eden film. birkac saat icin yasadiginiz dunyadan uzaklasmak istiyorsaniz film ve her sahneye sanki kendisi icin yazilmis kadar guzel oturan soundtrackleri bicilmis kaftan.
ayrica abd'nin new jersey eyaletine verilen isim.
herşeyiyle beni benden alan bir film.izledikten sonra kendimi aglamaktan alamadigim ve bunu bana ilk kez yaşatan film.insanı çok derin düşüncelere atan harikulade film.
iki güne bir izlenesi film,insana insan olduğunu hatırlatır,son derece insancıl duygular hissettirir...küçüklüğünden beri bir psikolog olan babası tarafından antidepresanlar ve uyku haplarıyla evinden ve şehrinden uzak büyütülmüş ve bu yüzden duyguları ölmüş bir adamın duygu sömürüsüne kaçmadan normal bir insan olmaya çalışmasını anlatmaktadır.zach braff tek kelimeyle döktürmüştür bu filmde.nathalie portmanda pek bir tatlıdır insanı yüzüne masumane bir gülücük konduruverir.bu filmi izlemeden dünyadan gitmemek lazım.
insanı izlerken hele de sonuna doğru gerçekten etkilemiş film. hele de gerçekten sevmiş ve sevilmişseniz. gerçekten sevdiğinizin kollarında kendinizi huzurlu ve güvende hissetiyseniz ve bunu ona söylediyseniz. yeni güne gözlerinizi açtığınızda o yanınızda ve yanı başınızdaysa gününüzün harika geçeceğinden eminseniz. onu uzaklara yolladığınızda size kokusunu bıraktıysa ve sizin ona bıraktığınız ıslak bir omuzsa, arkasından el sallamak bile çok güçse ve geldiğinde yine ağlarsanız ama bu kez sevinçten ağlarsanız, işte bütün bunları son 15 dakikada yaşayabileceğiniz bir film.
keşke gerçek aşkı bulduğumuzda onu kaybetmesek ve "keşke" demesek..
keşke 4 yılın hatrını geri alabilsek...
---spoiler---
-Hayatimi degistirdin.
-Evet sen de benimkini. 4 gundur yalan soylemiyorum.
-Gercekten mi?
-Hayir.
sahnesindeki ve step dans sahnesindeki natalie'nin o cocuksu tavirlariyla izlerken neye ugradigimi sasirtmis, bu tip kizlarin sadece filmlerde olduguna beni inandirip, bir sureligine kiz arkadasimdan sogumama neden olacak kadar etkilemis harika bir genclik filmi. Tabi yaslilar da izleyebilir. Frou Frou`nun Let Go sarkisina zaten diyecek yok.