Garanti nin son reklamı küresel ekonominin yerele bakışını çok iyi özetliyor. Koyunlar ve çocuk çobanın dünyası Garanti nin verdiği kredilerle bombalanıyor. Büyük patlamanın ardından, sanayii tesileri, modern şehirler ve lüks evler kuruluyor. Köylü çocuk, dünyayı lüks evin penceresinden seyreden ikizine aşağılık duygusu içinde bakıyor. Zenginin fakire attığı topla, kırsalın aşağılanması zirveye çıkıyor. Kırsal, eğlence ve lüks vaad edilerek şehirli olmaya çağırılıyor.
Peki böyle bir reklamı yayınlamak için bunca para harcayan bir kuruma sormazlar mı?
Biz soruyoruz.
Yaklaşık dörtte biri kırsalda yaşayan Türkiye insanının bu reklamı seyrettiğinde ne hissedeceğini hiç düşündünüz mü? Yoksa tek amaç tüm kırsal nüfusun şehre göç ederek banka müşterisi mi olması?
Bugün kırsal yaşamın fakirlikle birlikte anılmasının asıl nedeni nedir? Kırsal yaşamın kendisi mi, yoksa onun emeğini hiçe sayan kredi toplumu mu?
Garantinin çizdiği mutlu ve zengin Türkiye tablosunda neden müreffeh bir kırsal yaşam yok? Kırsal yaşam olmadan şehirlerdeki milyonlar doyabilir mi? Kültürünü besleyebilir mi?
Garanti, Çatalhöyükten bu yana dünya medeniyetlerine fikir kaynağı olan Anadolu kırsal kültürüne onu fakir görerek mi sahip çıkıyor?
Küresel ısınma başta olmak üzere doğanın dengesinin bozulmasının asıl nedeni reklamda tasvir edilen teknoloji çağı değil mi?
Çevreci Bonus Kart gibi projelerle küresel ısınma sorununa taraf olan bir kurum, nasıl olur da böyle bir reklam filmi yaratabilir? Söylem ve eylem arasındaki bu uçurum, nasıl görmezden gelinir?
götümüzde seyrettiğimizde doğru olur önerme. ama o götümüz o işe yaramıyor ki...
bu ülkenin alan olarak çoğu kırsal alan ama ülke bir tarım ülkesi değil. ingilterede güneşi gören sokağa çıkıp anaaaaa diyor ama, bizden daha fazla buğday rekoltesi mevcut.
burada bir fakir görme yok, elinden tutup kalkındırma var da... anlayana...
ayrıca;
biz de kredi kullanmak alıp alıp üretime değil tüketime harcamak olduğundan tabiki reklamın yanlış anlaşılması söz konusu olabilir.
teknoloji dünyanın geleceğini kurtarabilecek tek şeydir. petrol yerine kullanılabilecek sadece sı buharı ifrazatı olan sıvı hidrojen gibi.
2008 yılı boyunca üzerine daha tiksindiricisinin, mide bulandırıcısının yapılabileceğine inanamadığım reklam. kırsalı aşağıla, gökten taş yağsın, o taşlar eve dönüşsün ve en sonunda bu evlerde oturanlar reklamın "hade ordan" dediği yaşantıya özensin (özenti dediğin de bir iki gün dayanabilecekleri bir hobi olarak köylü olmaya sulanmaları, sonra da bunu bir pokmuş gibi anlatmaları). daha fazlası duyarlı yazarlarca yazılacaktır umarım.
garanti bankasının bir çok aşağılayıcı reklamı vardır. hatta bir önceki reklamında da sanki ekmek dağıtır gibi bir banka profili çizmiştir. sanki bankanın reklam politikası halkı aşağılamak gibi bir yere doğru gitmektedir. ama bunu çok ince alaycı bir dille yapmaktadır banka. yani bir çok yurdum insanının gözünden rahatça kaçmaktadır. genede böyle bir ortamda bunun gözden kaçmaması bu sözlüğe olan ilgimi ve sevgimi katbekat arttırmıştır. *
doğru olan önerme. burdan da garanti bankasını kınıyoruz.
reklamın değil, kimi insanların çok ince bir götten anlama anlayışı olduğunu gösteren reklam. mevzubahis banka bir akbank mı? ya da fortis mi?
neden?
şimdi akbank kurumsal odaklı bir bankadır. bireysellik burda çok önemli bir yere sahip değildir, aşağılasın koymz.
FOrtis yabancı bir bankadır, ya da HSBC yabancıdır bunların ihtiyacı yoktur bireysel'e özellikle de türk'e, yani ölmezler biz olmasak.
ama Garanti Türk sermayeli bireysel bir bankadır, bireysel e de ihtiyacı vardır, türk'e de ihtiyacı vardır. yani herşeyi geçtim, hisselerini osunu busunu, zaten bu tar abudik gubidik saçma sapan şeylere ihtiyacı gerçekten hiç mi hiç olmyan banka.
yanlış olan bir önerme. burdan götünden anlayanları kınıyoruz, işi laiklikle bağdaştıran manyaklara da şaşıyoruz.
burada asıl sorun kırsal alanlardaki fakirler ile şehir hayatındaki zenginler arasında değildir. çoban çocuk orada doğal bir ortamda, huzurlu bir hayat sürerken, bir anda modernizmin şu an tüm dünyaya yaptığı şeyi reklam filminde de görüyoruz. sanayileşme ve beton yapılarla dünyamızı şuan ki noktaya getirdik. asıl eleştirilmesi gereken doğal yaşamın daha kötü, modern sanayileşmiş yaşamın daha iyi gösterilmesidir. hey küresel ısınma duyarlısı garanti, doğal hayatın nerede?