bi rüzgarla geldi. yolsuzluk dosyaları falan havalarda uçuştu. en olmıycak adamın bile kafasında "lan acaba mı" etkisi uyandırdı.
memur kemal ! halkın adamı !
sarıgül dahi parti kurmaktan vazgeçip kendisine destek verdi.
lakin daha sonra "siperde eğilmem" olayıyla siyaset anlayışının ne derece olduğunu gösterdi. 2 gün önce orada şehit verilmiş çatışma yaşanmış daha kanlar kurumamış. sen bu olayı kullanıp " o çömeldi ben çömelmem" edebiyatı yapıyorsun. ne için ? kimi kandırmak yahut kimin gözünü boyamak için ? ardından gelen rte gibi mahalle ağzı söylemlerine dayanan hitapları saymıyorum bile.
chp başkanının asla olmaması gerektiği bir şekilde hareket ediyor. deniz baykal ı arar olduk resmen.
not: sarıgül ün bir müddet sonra sonra partiye girip daha sonra başkanlığa aday olmasını ve kazanmasını bekliyorum.
acemilikleri nedeniyledir ve tartışmasız bir gerçektir.
kemal kılıçtaroğlu chp'nin başına geldiğinde bende bile bir heyecan olmuştu 'yeni bir rüzgar, yeni bir ufuk' diye düşünmüştüm. ama sonra girdiği polemikler çok basitti. villa tartışmaları vs... hele yırtık ayakkabı olayı... unutmak istiyorum.
kemal kılıçdaroğlu kendini bitirmemiştir. aksine bu iktidar yandaşı medyanın kendi kendine ortaya attığı bir olaydır. rahat olun sakin olun. adam geliyor işte.
