tek kusuru ersin korkut ve yanındaki dombili polistir. komedik unsuru zenginleştirmek için işi durum komedisinden, farsa döndürmüşlerdir. oysa galip derviş polisiyedir, komedi değil. bence engin günaydın diziyi bu bozulma yüzden bıraktı.
aga be gece gece yine akla gelen efsane dizidir. gece herkes uyuduktan sonra pofuduk yastıklarım, mis gibi hazırladığım yer döşeğime uzanır televizyonu açar pijamalarımla cipsimi yeyip maden suyumu yudumlarken galip derviş izlerdim çok zevkli olurdu. gece 2 gibi başlardı tekrarları 3 bucuğa kadar izler öyle yatardım. güzel diziydi mk sikeyim reytingini televizyon mu kaldı aq. bizimkiler gitsin sikimsonik dizileri izlesinler.
An itibariyle tv2 de tekrar bölümleri yayınlanmakta olan, monk adlı yabancı versiyonundan uyarlama olan yerli polisiye dizi. Konusu: kısaca Zehir hafiye galip dervişin (engin günaydının) kendine has metotlarıyla her bölümde ayrı işlenen karmaşık cinayetleri çözmesi. Kaliteli ve komedi tarzı bir polisiye..
Ramazan ayının yaklaşmaya başladığının bir göstergesi olarak Kanal d ekranlarında tekrardan dolaşmaya başlayan dizidir. Yaşasın sahurdan önce bin kere izlenmiş bölümleri bin birinciye izlemek!
güzel zamanlarda yayınlanmış, güzel bir diziydi. üç beş bölümünü izlemek; monk'un tam benlik olduğunu söyleyen ama monk'a başlamamı bir türlü başaramayan arkadaşımdan, daha ikna edici olmuştu. sonradan gereksiz bir kaç karakter eklemişlerdi ve izlemeyi bırakmıştım. engin günaydın ile algı eke beraberliği çok güzeldi.
ancak bir nokta var ki, türkiya ülkesinde fantastik, bilim-kurgu ya da yalnızca kurgu tabanlı karakter, yazın dili, senaryo az. yapınca aslanlar gibi yapıyoruz, (lütfen sherlock holmes ile karşılaştırmayın derviş kurgusal karakterini, o dizi, filmlerden, film, tiyatrodan, tiyatro romandan, ki romanı ise gerçeğe dayanır [britanya entelijans konusunda güçlü olduğu dönemlerden birinde yazılmış bir romandır sherlock holmes]).
ancak bu denli iyi olabiliyor, izleniyor mu? izleniyor. başarılı mı? başarılı.
ancak normal, "türkiya standartlarında da" normal bir dizi. sayıca az olduğu için değerli gelebilir, ancak bir ürüne çokça değer yüklemek, o ürünün market alanındaki (dizi sektörü) ederini arttırır, eder artınca ne olur (eder-fiyat), herkes erişemez, klikler erişir.
o vakıt ne olur, "standartlarının üzerinde" olmadığı durumda bile öyle görülür, görülmesin, ben görmüyorum. sende görme buraya dek okuyan sevgili yoldaş, sende görme.