avrupa' da devlerle kapıştıktan sonra şimdi sıradan takımlarla oynadığı maçlara derbi filan denmesi akabinde yaşanan bozukluklardır. az kaldı yakında geçer siz yine ne haliniz varsa görürsünüz.
Maçın ortasından sahaya inmek , stat yakmak , oyuncu dövmek , arabasını taşlamak , şike yaptığına dair belgeler olan başkanı savunmak , sosyal mesaj veriyim derken bir yandan ırkçılık yapmak , kendi içinde tribün liderlerinin birbirlerini vurması , maç içinde sahaya girip kaleciden hesap sormak bunlar çok normal herhalde. her takımda olabilecek bozukluklardır o yüzden tek takıma yıkmak saçmalıktır. başlık 3 büyüklerde görülen ruh bozuklukları olmalıdır.
ezilmişliğin vermiş olduğu bozukluktur. adamlar senelerdir derbi galibiyeti görmedi. stat açtı orada da koyduk. bir ara düşmemeye oynadılar. büyük kulüp olduklarını unuttular. açlar yani. şimdi başarı görünce uçtular. normaldir.
bu başlığın hala silinmemiş olmasına binaen hakaretin serbest olduğu varsayımı çıkarılarak;
-bozuk olan gs ruhu kaçmasa bari bi tarafınıza.
diğer mevzu ise; yurtdışından bakıldığında, iğrenç bir futbol kültürü ve taraftarlarına sahip türkiye görüntüsünün artık mide bulandırdığıdır. eskiden böyle değildi. karşık tribünler önünde oynanan maçları hatırlatıp şimdiki ergen gençlere (bkz: hassiktir) dememek elde değil. futbol zevkinin içine ettiniz ergen müspetteleri.
galatasaraylılarda görülen ruh bozuklukları diye bir şey yoktur, yalnızca fenerlilerin ÇILDIRTAN onları umursamama durumu vardır. dün seninle yarışan bugün herkes perişan GALATASARAYIM.
fanatizmin, bir şeye duyulan yoğun sevgiyle değil, diğer şeylere duyulan yoğun nefretle ilgili olduğunu gösteren taraftardır. bu demek değildir ki diğer takımlar da yok. genel bir bozukluktur.
melo'yu bidon diye itham eden liselinin melo'dan bir sene önce aynı ödülü alan ricardo quaresma'yı göklere çıkarttığı saçmalamadır. dikkate alınmamalıdır.
Geçen seneye göre küllerinden doğup mükemmel bi geri dönüşü hazmedemeyen, klasik rakip taraftar entrysi.(artı parantez her seferinde uefa kupasını ön plana atıp dalga geçmeye çalışanlar, bizim en azından o var, pardon da sizin neyiniz var?)