olayları çarpıtmanın bir anlamı yok. "uefa kupası almış bir takımın hedeflerinin bu kadar küçülmesine üzülüyorum" manasında konuşmuştur. şu da var, bu adam hayal dünyasında yaşıyor. hıncal'a göre; bir sene fenerbahçe bir sene galatasaray bir sene beşiktaş sırayla avrupadan kupa getirirlerse bu başarı kabul edilmelidir. diğer hiç bir durum başarı değildir. bence saçma bir tespit, şansın yardımıyla alınmış tek bir kupa bu kadar göt kaldırmamalıdır. futbol takımlarımız avrupa ortalamasının çok altında.
bir fenerli olarak söylemeliyim ki eğer gs uefa şampiyonluğunun üstüne işler koyarak ilerlemeye devam etseydi diğer takımları da peşinden sürüklerdi. bu da türk futbolunun önünü açardı. ama şu anda gs hıncal uluç'un dediği gibi fenerin yenilmesine sevinir oldu.
unutmamak lazım. bu ülkede fener ile gs birbirini taşıyan takımlardır. biri aşağı inerse ötekini de çeker.
düne kadar "messi ne ki, arda şöyledir arda böyledir" beyanatıyla akılları ölçüsünde dalga geçen eziklerin sığındığı sözler. lan düne kadar bu adam trolldü, komikti, hıncaldı, uluçtu da şimdi mi ciddiye alınır oldu.
lan hele çıkıp da adını sanını bilmedikleri voleybol, bayan basketbol, yelken vs. takımlarının sağdan soldan duydukları başarılarıyla övünmeye kalkıp rezil oldukları sezonu aklamaya çalışan ibişler de var ya, bişey demiyorum. fb spor kulübüymüş... bir bakın bakalım o çok övündüğünüz branşlarda kimin kaç kupası kaç şampiyonluğu var. 1-2 sezonluk evropa civcivleri sizi...
tamam galatasaray başarısızdır, ligde ve avrupada sermayeyi yiye yiye bitirmiştir. taraftara güven veren bir futbol da kulüp de değildir. kendi başarısızlığına üzülecek ve çözüm arayacak yerde fenerin beşiktaşın başarısızlığına sevinmektedir ama el insaf yani.
kaş yaparken göz çıkarmanın manası yoktur. ama hiçbir manşet "galatasaraylı olmaktan utanıyorum" kadar iddialı ve "satan" bir manşet olmayacaktır. "galatasaray'ın başarısızlığının altında yatanları çözmeliyiz" gibi bir manşeti kimse iplemeyecektir, doğru.
o bakımdan galatasaray'ın beşiktaş ve fenerin başarısızlığı ile sevinmesi ve hıncal'ın utancı, eşdeğer değerde saçmalıktır, saçmalamaktır. ikisi de günü kurtarır.
ben de tuttuğum takımın günü kurtarmaya yönelik saçmalıklarından ve kendi egosunu tatmin eden ve köşesini bir günlüğüne kurtaran yazarların saçmalıklarından utanıyorum. ne olacak şimdi?
2008'de kulüp şöyle süperdi böyle süperdi, fb şampiyonluk yarışına bile giremezken galatasaray şampiyon oluyordu, oh ne ala herşey bomba gibiydi. şimdi galatasaray üçüncü sırada ya, hıncal efendi dördüncü sıradaki beşiktaş'ı bile daha üstün görmüş. m.d var tabi orada. şimdi önümüzdeki sezon yönetim değişse mesela, kulüp 10 kat borçlansa ama galatasaray şampiyonluk potasına girse hıncal gene coşar, altın tepside taşımaya kalkar kulübü.
hıncal dediğimiz adam ayakta kalmak için dönem dönem birilerine kafayı takar. mustafa denizli'ye, fatih terim'e, engin ardıç'a, tayyip erdoğan'a, i.melih'e vs. kendisini skine takmayan onca adamın ardından yazar da yazar ama kimse kaale almaz. şu anda bu adamın alıp veremediği galatasaray yönetimidir, hala buna kafası basmayıp "aa bak adam ne demiş" şeklinde ciddiye alan vardır diye söylüyorum.
birçok galatasaraylının devleştirdiği bir adamın, yine birçok galatasaraylının siklemediği itirafı.
şimdi üçü beşi bir yana bırakalım da, ben yazılanlara şöyle bir baktım, bazı samimiyetsiz arkadaşlar, her fırsatta yazılarından örnekler sundukları ve büyük galatasaraylı ilan ettikleri hıncal abilerini iki dakikada satmışlar, a aaa yakıştı mı gençler?
hani adam haklı beyler derdiniz her zaman, ne oldu? hıncal abiniz fener'e sizin yerinize ayarlar verirdi -verdiğini sanırdı daha doğrusu- siz de sevinirdiniz ne oldu?
hıncal uluç üzerinden tüm galatasaraylılar hakkında genelleme yapan fenerbahçelilere ateş püskürüyorsunuz ama her fırsatta fenerbahçeli olarak rambo okanları göstermeyi de ihmal etmiyorsunuz, bu ne perhiz bu ne salatalık turşusu gençler?
birazcık tutarlı ve samimi olsanız nasıl olur? hele deneyin bir yol...
tutarlılıktan ve samimiyetten bahseden fb'lilerin sığındığı kale haline gelmiş bir adamın lakırdısı.
30 senedir bir tane aklı başında galatasaraylı'nın ne hıncal'ı desteklediğini gördüm, ne de devleştirdiğini. isteyen açar altı üstü birkaç sayfa olan hıncal uluç başlığına bakar he mi gençler?
herhalde 3 dakikalık kutlamalardan bazılarının başı döndü ki galatasaray taraftarının hıncal uluç'u desteklediğini falan sandılar.
oysa bilen biliyor ki bu adam yemlenemediği her galatasaray yönetimine dönem dönem sallamıştır. sallarken de her zaman fb'yi kullanan bir adamdır bu. ulan bundan 6-7 sene evvel fb'lilerin "fener iyiyse kazanır, galatasaray iyiyse berabere biter" sözüne sığındığı bir adamdan bahsediyoruz, kime konuşuyorum daha.
adam arda'yı övünce mi galatasaraylı oldu da, şimdi üç kuruşluk laflarının ardına sığınıp taraftarcılık oynamaya başladınız. rambo okan neyse gözümüzde bu da aynısı, ikisinin de kim tarafından desteklendiğini cümle alem bilir...
Bir spor kulübü taraftarı, taraftarı olduğu spor kulübünün başarılı olması beklentisi içindedir. Spor kulübünün beklenen başarıyı gösterememesi utanç sebebi değildir. Spor'un içinde rekabet en temel öğedir. Çok başarılı veya çok başarısız olunabilir rekabet süreci içerisinde. Bu durumlar taraftara sevinç, gurur veya üzüntü verebilir. Utanma duygusu ise çok farklıdır. Bir taraftar, taraftarı olduğu spor kulübünün beklenen başarıyı verememesinden utanıyor ise, bu utanç durumu spor kulübünden kaynaklı değil, bilakis taraftarın ruh halinden kaynaklanıyordur. Bu durumdaki bir insanın ise psikolojik tedavi görmesi gerekir. Bir fenerbahçe taraftarı olarak ben bu şekilde düşünüyorum.
Sporda rekabet etmek güzel şeydir. Bu rekabeti çok farklı taraflara çekerek spor'un amacı dışına çıkmak ise sadece akılsız insanların yapacağı iştir. Ben bügun fenerbahçe taraftarı olmaktan zevk alıyor isem yaşanılan rekabetten dolayıdır. Bu amacın dışına çıkıp dersek ki '' hep fenerbahçe veya hep galatasaray şampiyon olsun. '' , o zaman bir taraf tutmanın ne anlamı kalır. Önemli olan bu spor rekabetlerinden zevk alabilmek, sevinmek veya üzülmek. Utanmanın ise bununla hiçbir ilgisi yok. Hep beraber bu olaylardan zevk almaya bakalım ey türk gençliği. * Tüm taraftarlara sevgilerle...
kendi takımının 3.lüğünü unutup 10 puan farkla önlerinde olan takımın 2.liği ile sevinen ve böylece tuttukları takıma ne kadar yakışan eziklikte olduklarını gösterenlere karşı söylenmiş bir sözdür.
asıl şaşılmaması gereken hala o takımı tutanların utanma duygusu hissetmemesdir.
en son olmayan bir seye sahada sevinirken görülen, sonra bir daha kendisinden haber alınamayan , öldü sanılan sahısı bu baslık altında üstündeki ezikliği atmaya calısırken görmek ayrı bir eglence konusu , neyse.
sonucta hıncal cimbomlu olmakla gurur duyuyorum dese kahrolurdum ,iyi ki utanıyorum demiş.
futbol bir zevktir kişiselleştirilmeden yapılması gereken eğlencedir kişiselleştirme sonucu böyle vakalar görülebilir tedavisi yoktur çaresi bırak kurtuldur. Takım mı yok git feneri tut son haftaya kadar sonra takımı değiştir kalan 33 hafta yine feneri tut dedirtir.ama bilnir büyük kimdir kime denir kim başardı kim başarır o yüzden utana sıkıla tutmaktansa bırakması tavsiye edilir bünyeyi zorlamamak lazım.
belli bir lokalde başarı tutturamamış,her alana atlayan birinin söylediği söz.dünyada celtic ve glasgow gibi mezhepleri bile farklı olan iki takım (protestan ve katolik) birbirlerine karşı yüzyıllardır bir rekabet sürmekte eğer birbirlerine durmadan sevgi gösterisinde bulunsalar,biri diğerinin başarısını tebrik etse dünyanun en iyi derbisi olmazdı.
galatasaraylı kardeşlerim belki bana kızacak ama,kendimde bir basketbolsever olsam da,beni sadece futbol takımı alakadar eder.Eğer futbol takımı şampiyon olacaksa diğer branşlar küme düşse de umurumda olmaz.Birçok taraftarda böyle düşünür.Şimdi sebebini de yazayim de anlayın.Bakın şimdi,futbol neden çok seviliyor,sebebi açık çünkü futbolda ne zaman ne olacağı belli olmadığından futbol çok seviliyor.Ne bileyim atıyorum barcelona gidip espanyola puan kaybedebiliyor mesela.Galatasaray erzurumspora elenebiliyor türkiye kupasında.Ha nereye geldim,basket öyle değil mesela,her sene fbülker-efes eşleşmesi,diğer takımlardan 10 kat fazla bütçe kurularak getirilen yabancılarla alınmış şampiyonlukların o kadarda matah birşey olmadığını düşünüyorum.Bu her takım için geçerli.Ha avrupada fenerbahçe gibi gider bir kupa alma eşiğine gelirsiniz o ayrı.Öyle ukraynalıları türk uyruğuna geçiripte kazanılmış başarıları taraftara yutturan yöneticiler var bu ülkede.Ne demiştim?Galatasaray klübü dese ben futbolun dışındakileri kapatıyorum arkadaşım dese hiçbir itirazım olmaz.Zaten basketbolda falan rekabet yok.Boşuna milyonlar döküyoruz onun yerine basketbol okullarına ağırlık verilse,gençler yetiştirilse daha iyi olurdu.
rijkaard ilk yenilgisini aldığında go home rijkaard! şeklindeki başlığıyla yazı yazan bir zavallının sarfettiği sözler. fazla ciddiye alınmaması gerekir.
