fifanın dünyanın gelmiş geçmiş en iyi üçüncü 10 numara olarak gösterdiği gheorghe haginin ardından yıllar sonra bile tribünlerde i love you hagi diye haykırmaktır.
ayrıcalığı yaşamak farkı tatmaktır.her şampiyonlar ligi introsunda tüylerin diken diken olması , hagi'nin atletic bilbao'ya uzatmalarda attığı golü hatırlayıp dökülen sevinç gözyaşlarını anımsamak demektir.popescu'nun topun başındayken nefesleri tutup olabildiğince " gollll " diye bağırabilmektir galatasaraylı olmak.tüm sıkıntıya , cefaya rağmen son haftaya son an'a kadar şampiyonluk kelimesini ağızlardan düşürmemektir.16 dakikayı birer birer sayıp marşlar söyleyip şampiyonluğu yaşamaktır galatasaraylı olmak.
sereftir, seref... cildirmak, cildirtmaktir, sariyi kirmiziyla sevmektir, her daim gelecege umutla, gururla bakmaktir. galatasaray sevgisi tacsiz kral' in elini koydugu armanin altindadir iste, gonullerde... parayla pulla degil, sevgiyle... kupayla, derbiyle degil, asaletiyle...
" Bana göre Galatasaraylılık din gibi mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. işte bunun için Galatasaraylıyım ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım. "
futboldan anlamaktır. bu ülkede tarih boyunca ofansif futbol dışında başka bir mentalite benimsememiş tek türk takımıdır. o nedenle tutulası tek takımdır.
türk futbolunun unutulmaz efsanesi, taçsız kral ile aynı renklere gönül vermektir, görmesen de anlatılanlarla ağların delindiği anı tekrar tekrar yaşamak, tanık olmasan da türkiye de birçok ilki tuttuğun takımın başarmış olduğunu bilmek, hepsi için ayrıca gurur duymaktır. yeri geldiğinde 14 yıl sabretmek, yeri geldiğinde 4 yıl üstüste şampiyon olabilmektir galasataraylı olmak. türkiye yi, türklüğü avrupaya tanıtmaktır, hayal gözüyle bakılanları tüm gerçekliğiyle yaşamaktır. acımasız eleştirilerin yapıldığı zamanlarda vazgeçmemek, inanmak çoğu zaman başarmaktır galatasaraylı olmak. büyük kaptanla yılmamayı, cesareti, kralla imkansızı denemeyi, gicayla futbolu, dediği gibi galatasaray adının olduğu her yerde umut olduğunu bilmeyi öğrenmektir. zamanı geldiğinde çıldırmaktır. bizden biri olan arda'ya sonuna kadar güvenmektir. galatasaraylı olmak galatasaray adının geçtiği her yerde belirmektir .
kaybettiğinde kazananı tebrik etmeyi bilmektir. kazandığında kaybedeni teselli etmeyi bilmektir. galatasaraylı olmak ali sami yen'i tanımak ve anlamaktır. fenerbahçe'nin düşman değil rakip olduğunu anlamaktır.
galatasaraylı olmak galatasaray'ın tarihini bilmektir. galatasaraylı olmak vur kır parçala şampiyon ol demek değildir; ali sami yen'in 'yarın maçınız var gidin yatın' derken düşündüklerini düşünebilmektir.
kendine ben koyu galatasaraylıyım diyen birisi uefa şampiyonluğunun sadece o 4 senelik geçmişle kazanıldığını sanıyorsa galatasaylılığı anlamamıştır. galatasaraylı olmak sadece karşılık beklemeksizin galatasaray'ı sevmek değildir. galatasaraylı olmak galatasaray'a karşılıksız sevginin yanında saygı da duymaktır. o yüzden gerçekten galatasaraylı olmayı başarmış birisi ne fenerbahçe'yi küçümseyebilir, ne de herhangi bir mağlubiyetten sonra formasını yakabilir. çünkü galatasaray asalettir, büyüklüktür. o yüzden galatasay ne başkalarının laflarıyla küçülür, ne de başkalarını küçültür. aksine galatasaray çevresindeki herkesi kendiyle birlikte büyütür.