yeni bir şey değildir. maçları biraz takip eden bünyeler, geçen malatya kupa maçında da emre güngör'ün oyuna girdikten 10 dakika sonra kırmızı kart gördüğünü hatırlarlar. hatırlamayanlar rüya mı görüyorum, hayal mı görüyorum diye kendini sorgulamaya devam etsin. ama unutmayın, hayallerinizin bittigi yerde bizim gerceklerimiz baslar.
şaşırılacak bir şeydir. vallahi öyledir. oysa ki galatasaraylı bir futbolcunun her maç kırmızı kart görmesi gerekmektedir. neden görmüyor ki acaba lan? yoksa galatasaray'da koca sezon boyunca sadece 2 kırmızı kart görmüş olan denizlispor ve fenerbahçe gibi ya da 1 kırmızı kart gören trabzonspor gibi kayırılıyor mu? nasıl bir lig lan bu, kimse her maç kırmızı kart görmüyor. hay allam ya..
sadece kural hatası olduğu zamanlar oluyor olsun.
en azından kural hatası olmadan yediklerimizi kural hatası diye değerlendirip ortalığı ayağa kaldırmıyoruz. ne bileyim, uefa'ya falan mailler atmıyoruz.
top toplayıcının attığı topu tutmadığı için değil, atılan topu almayıp zaman geçirmeye çalıştığı için ikinci sarı kartı görüp oyundan atılan bir oyuncuya sahip kulübün de yaşayabileceği hadise.
(bkz: ders bitti dağılın)
''''elinde top varken'''' top toplayıcı salağın sahaya attığı topa uzanmayan normal insanların kırmızı görüp atıldığı takım taraftarları açısından düşünüldüğünde, aslında oldukça ilginç dersler çıkarılacak durumdur.