ünal aysalın rezalet açıklamalarını asla unutturmayacak ahlaktır. insan kendi başkanın sözünü 1 hafta geçmeden aksini mi çıkartır. ehlen ve sehlen o zaman. *
Finansal Fair Play yüzünden gidemedikleri avrupa için başbakana yalvaran, sonra Platini'yle görüştürüp gelmesinler cevabı alınca, 5 yıl gitmesek noolur dedirten ondan sonra da taraftarına bu fener yüzünden gidemiyoz diye yalan söyleyen yönetimin, buna inanmasa da inanan taraftarların ahlakıdır.
Aziz Yıldırım'a Askeriye'de çalışıyo diye küfürler eden, Nato ihalesi aldığı için Silah tüccarı diyen ama devletin yolsuzlukla mücadele kurumu olan SAYIŞTAY ın raporlarına göre, devleti 2006 yılına kadar 1.3 2006 dan sonra toplamda 2.3 milyar dolar dolandıran namusu yüzüne yansımış başkanlarının ve ona en büyük başkan diyenlerin ahlakıdır.
271 gündür insanlara zulmeden, kızıyla mahkemede arasında 10 metre varken birbirlerine seni seviyorum dedirten, giresunlu kendi çapındaki bir adamın hakime ağlayarak "3 çocuğumun ölüsünü öpeyim ki suçsuzuz, avukatımın bile parasını buradakiler verdi. Geçen sefer tahliye olmayı isteyemedim isteseydim ve tahliye olsaydım giresun'a dönecek param yoktu. Karım 3 çocuğuma bakabilmek için bebeğimizi bırakıp çalışmaya başlamış" dedirten, yalanlar sürüsüne alkış tutanların ahlakıdır.
Türkiye'de şike denince akla ilk gelen şeyin zalad'lar, Tofaş arabalar, 8-0 lık ankaragücü, papermoon'da kupa taksimleri, kayıp 1.5 milyon dolar olduğunu bilmesine rağmen aptalca hazırlanmış, gerçekte hiç varolmayan insanlar (bkz: yadigar boğa) (bkz: korcan ın kız kardeşi) üzerinden insanları suçlayan iddianameyi alkışlayan, bir tek delil olmadan insanları suçlaması yetmediği gibi bir de suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda bırakan ahlaktır...
Allah belanızı versin. inşallah siz de cezaevinde kalıp suçsuzluğunuzu kanıtlamak zorunda kalırsınız da beceremezsiniz.
polisin copladıgı taraftardır. Sahaya gaz bombası atan fb li taraftarların tahrikine gelmeyip buna rağmen polis tarafından dayak yiyen ve ahlakı belli olan taraftardır.
dedikoduları ve şehir efsanelerini argüman olarak ortaya koyanlara izah edilemeyecek birşeydir.
iyisimi herkes kendi ahlakıyla başbaşa kalsın.
ahlak anlayışlarının kişi ve kurumları nerelere götürdüğünü ülkece görebiliyoruz bu günlerde.
bu arada bu ülkede turkcell fairplay ligi diye birşey var belki biliyorsunuzdur. eğer bulabilirseniz (ki fairplay anlayışımız olmadığı için bulmak neredeyse imkansız) puan durumuna bir bakın. ondan sonra bunun üzerinde biraz düşünün.
dünya nın en büyük taraftar grubu olmadıklarını, hatta türkiye de ilk 10 a bile zor gireceklerini, biri kendilerine söyleyince; sinirlenen, çıldıran, hüzünlenen taraftarların sahip olduğu ahlaktır. *
1986-1987 sezonunda bitmiş ve günümüzde hiç kalmamış ahlaktır. o tarihten itibaren hiçbir kurum, unsur ya da kuruluş bana galatasaray'lı yönetici ahlakından bahsetmesin.
takım olarak tutan insanların ahlakına lafım yoktur, o bir aile kültürüdür ama bana yönetici ahlakından bahsetmeyin sakın. sakın!
koreografileri ile bir takım ezik büzük taraftarları hasım hasım çatlatmış taraftarların sahip oldukları ahlak. daha sonra biz daha iyisini yaparız diyerek yöneticisiyle taraftarıyla el birliğiyle işe koyunulmuş ancak sonucu koca bir 'fıssss' ile sonuçlanmış taraftarların sahip olamayacağı ahlaktır.
"U-17 liginde oynanan Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde galatasaraylı taraftarlar Fenerbahçe'li oyunculara saldırdı.
Galatasaray-Fenerbahçe 17 yaş altı maçı çıkan olaylar nedeniyle yarıda kaldı. Çıkan olaylarda 2 oyuncunun burnunun kırıldığı, 13 futbolcunun da hastanede oldu. Florya Metin Oktay Tesisleri'nde oynanan maç, çıkan olaylar nedeniyle iptal edildi."
böyle bir ahlaka sahip taraftardır. adamlar ölüyor resmen ahlaktan.
ayrıca koreografiymiş bunların ahlakları ne alakysa ? evet, tribünleriniz dolunca yaparsınız. yılda 1-2 kez.