bugün

canımın canı güzel takımım. al yanaklım. samimiyet iyi niyet takımı. bunu bilir bunu söylerim. gerisi az afkursun.
özellikle bu sezon ve eğer kulübün her alanında acil köklü değişiklikler yapılmazsa önümüzdeki senelerde de izlemesi işkenceye gönüşecek takım.
bir başkan büyük bir takımı nasıl mahv eder in en iyi örneği. futbolla ilgisi olmayan emekli amcayı koy takımın başına daha mantıklı yönetir. arsenal e karşı hazırlık maçındaymış gibi kadro hazırlayan hocayı hala tutuyor. böyle mantık olamaz. küfürden dilim damağım kurudu. yazık valla yazık. imparator fatih terim başkanı gölgede bıraktı diye kovdular. al sana italyan hocayı gördük. çok beğeniyorsan bu hocayı götür evine bahçıvan olarak çalıştır. ssk+yemek+servis+maaş+prim ödemesini yapıver. bir de overlok öğret boş kaldığında sokakta çığırsın "halı kenarına overlooook".
yeni lakabı için

(bkz: taşaksaray)
her yönü ile meşhur futbol kulübümüz.

(bkz: galatasaray ın götü)
şampiyonlar ligi gurubundan çıktığı gün sözlükte yazar olan bir sürü yavşağın entri silme sebebi olacak olan takımdır.
dün geceki arsenal maçı sonrası bizleri hüzünlendirmiş olan takımdır. arsenal bizden çok daha büyük bir takım. elbette galip gelmeyi beklemiyorduk. ancak uzun zamandır galatasarayı avrupada bu kadar aciz görmemiştim avrupada. şimdi 6-1lik real madrid maçını hatırlatanlar olacak. yok kardeşim, yok. o maç da dahil, son yıllarda gördüğüm en aciz oyunu sergiledik.

yanlış anlamamışsam prandelli, 3lü stoperin yanlarında iki yönlü kanat oyuncularıyla hücum halinde 3lü, savunma halinde 5li savunma planlamış. sneijderin zekasını ve pas kabiliyetlerini atak hazırlamada kullanarak cemali ve yektayı ileride daha cesur oynatarak, yeri geldiğinde kanatlardan da hücuma destek sağlayarak bir taktik tasarlamış. olmuş mu peki?

diziliş falan umurumda değil. öyle sanıyorum ki prandellinin istediği futbol ortaya konulabilseydi, şu anda çok daha farklı şeyler yazıyor olacaktık. mesele dizilişle falan ilgili değil. ilk golü yiyene kadar özellikle savunmamız o kadar güven verdi ki bana. herhalde dedim, prandellinin taktiği işe yarayacak. çok dandik bir gol yedik. golün asistini melo yaptı adeta. peki onu bu gol yüzünden suçlayabilir miyiz? elbette hayır. bu adam stoper değil ki arkadaş. ne bekliyordun? kısa bir süre sonra, aynı golü tekrar yedik. ben bir an golün replayını izliyoruz sandım. 3. gol ofsayttı zaten. ama yine benzer bir şekilde geldi gol. ofsayttaki rakibini tutamayan kişi, bu sefer şeju oldu.

işte en ağırıma giden şey, o ilk golden sonraki takımın haliydi. takım resmen "ben daha çok yiycem, bu daha başlangıç" diye bağırıyordu. teknik direktörümüzün ise hiç bir b planı yok. bu besbelli. yahu arsenal deplasmanındasın. ilk golü yeme ihtimalin yüzde 99. sen nasıl bir tektisyensin ki böylesine bir duruma karşı bir b planı hazırlayamıyorsun? dünkü maçta prandellinin yerine terim, mancini ya da başka ortalama bir menajer olsaydı en azından diyebilirdim ki "daha durun, maç yeni başlıyor". ama prandelli bize resmen daha onuncu dakikasında katilin kim olduğunu anlayabildiğimiz bir polisiye filmi izletti.

kimsenin galatasaraya bunu yapma hakkı yok. 6-1lik madrid maçını izleyenler bilir. galatasaray o maça deli gibi hücum ederek başladı. koskoca madride sahayı dar etmeyi planlamıştık. cezası da o yüzden ağır oldu. ama olsun dedik. bir dahaki sefere daha dikkatli oluruz. öyle de oldu. ve o gruptan ikinci çıktık, teknik direktör değişikliğine rağmen. dünkü maçtan sonra, benim bu galatasaray için hiç umudum yok açıkçası. prandelli bu kadar pervasızca maçı kenardan izlemekle yetinecekse, takım üzerinde kimya deneyleri yapmaya devam edecekse, bu takım fazla ışık vermeyen arsenalden de 4 yer, anderlechtten de, başakşehirden de... biz yine desteklemeye devam ederiz, orası ayrı. ama biliyoruz ki bu takımın potansiyeli bundan çok daha yüksek. perezli, fleurquinli takım değil bu takım. ona göre oynaması gerek.

selçuğun üzerine fazla gidiyoruz. selçuk düşüşte, bunu görmek için fazla şeye gerek yok. ama hala bile dün izlediğim yektadan on kat daha iyi. kendisine güvenini tekrardan kazanırsa, yine asistlerini yapmaya devam edecektir. ama bizim de fener medyasının oyununa gelmememiz lazım. hamit istekliydi. belli ki emeklilik planları yapmamış sakat iken. bu çok iyi bir sinyal. melo istekli, sneijderi hiç bu kadar istekli görmemiştim geldiği günden beri. adam neredeyse stoper oynadı dün. ama oynadı da. şeju güven veriyor artık. semih her zaman semih. tarık var bu takımda, şu anki tellesden daha fazla iş yapabilecek sabri, eboue gibi adamlar var. çok zorda kalınırsa balta var hem stoper hem de sol bek olarak. cemali de gün geçtikçe daha iyi performans sergiliyor. en büyük handikapı ise yabancı olması ve oyun stili bakımından melonun alternatifi olamaması. kanatlarda olcan gibi hazır bir topçumuz var. skora katkısı gayet iyi. bruma kullanılabilir, yedek kadrosunda ilk 11e konulduğunda hiç yadırganmayacak adamlar var. geçtiğimiz sezonlarda ilk 11de görmeye alışıp, şimdiyse ismini dahi unuttuğumuz adamlar var takımda. burak çok eksik bir forvet olabilir. ama iyi işleyen bir takımda o da iş yapacaktır. yapmazsa pandev ile destek olunabilir, umut oynatılabilir. en olmadı, devre arasında transfer yaparsın bir tane.

kısacası takım o kadar ümitsiz vaka değil tek tek bakıldığında. ama sahaya sürdüğün 11 oyuncudan bir takım çıkarmak asıl iş. hazırlık dönemini boş geçen taktisyenimiz, arsenal karşısında deniyor takımı! tek kelimeyle rezalet. sonra da asıl hedef lig diyor. şaka gibi. hani ligde de takımın adam gibi oyun oynadığı tek maç yok, yanlış anlaşılmasın.

işte taraftarın anlayış göstermemekte haklı olduğu şey de bu. bu takım arsenalden 4 yiyebilir, dortmunddan 5 yiyebilir, çemişgezekspora türkiye kupasında elenebilir. hepsine tamam. ama bu takım daha ilk golü yer yemez pes edemez. bu takımın hocası, bilmem kaç milyonluk oyuncularla daha avrupadaki ikinci maçında "bizim asıl hedefimiz lig zaten, ehe eheh" diyemez. bu takımın önceliği avrupadır. bizim ligi bu kadar önemsememizin de asıl sebebi, avrupa turnuvalarına katılmaktır. ayrıca galatasarayın kadrosu, üç kulvarda da iyi işler yapabilecek genişliktedir. hadi diyelim, kötü bir kadromuz var. sen bu takımın hocası olarak daha ikinci maçın sonunda "önemli olan katılmaktı" moduna girersen futbolcular ne yapsın? taraftar ne yapsın?
Parasıyla rezil olan takım, vefasız takım fatih terim örneğinde olduğu gibi ama güzel bir gün güzel bir teknik direktör eminim bu takımı düşmanlarının bile sevdireceği bir konuma getirebilir.
futbol takımında yeni bir yapılanmaya giderek kimlik değiştirmesini istediğim kulübüm.

öncelikle camianın içinden türk ve genç bir teknik adamı uzun süreli takımın başına koymalı. (bkz: tugay kerimoğlu) (bkz: bülent korkmaz)

ardından gerekirse 3-4 sene şampiyonluktan feragat edilmeli, sönmüş yıldızlara para dökmeyip altyapıya gerekli bütün yatırımlar yapılmalı. her kıtada scout ekipleri kurulmalı ve yetenekli futbolcular 14-15 yaşında altyapıya kazandırılmalı. böylece hem yerli, hem yetenekli, hem de altyapıdan futbolcular a takıma monte edilir. dadından da yenmez.

birkaç seneden vazgeçip gelecek kurtarılabilir böylece. hem altyapıdan çıkardığı oyuncuları satarak zaman içinde ekonomisini büyük ölçüde rahatlatır, hem de avrupada bir ekol olur kulüp.

neden hiçbir yönetici böyle bir konuyu gündeme dahi getirmiyor anlamıyorum. nedir bunun sebebi? vizyonsuzluk mu? taraftar korkusu mu? ben hiçbir gerçek galatasaray taraftarının böyle bir amaç için kaçacak 3-5 lig şampiyonluğuna üzüleceğini sanmıyorum. ayrıca şampiyonlar ligi kupası bir gün türkiye'ye gelecekse böyle gelecek. öyle büyük paralar harcayıp 2. sınıf yaşlı topçuları takıma doldurmakla gelmez o kupa.

ayrıca 2. sınıf yaşlı topçular derken wesley reisi tenzih ediyorum tabi ki.
Takima bakiyorum da hicbir estetik ve uyum yok.

Defans oyuncularının tarzlaı ne birbirine benziyor ne de uyum sağlıyor. Semihde de chedjouda da rakiplerini korkutacak agrasiflik yok. Bak Bülent korkmaz a, adam yıllarca tek basina defansi domine etti. Bizde chedjou da semihte kibar.

Orta sahada ise çelimsiz selçuk var. tamam calim atamiyor, tamam hata yapiyor bunlara eyvallah da bari orta sahada biraz baskı yap. Selçuk un yanindan oyuncular ellerini kollarini sallayarak geciyor.

Forvette ise golcumuz yok. Burak denen top cekmesini bilmeyen, calim yetenegi olmayan, sadece topun şans eseri onune duşmesi ve rastgele vurmasi sonucu bala gote gol atan adam var.

Bize takim olarak ne mi gerekli? Agresif ve savasci bir defans, adam gibi top dagitip baski kuran orta saha ve zihinsel olarak iyi ve bitirici bir forvet gerekli.
malesef fatih terim'li günlerini mumla arayacak takımım...
http://www.youtube.com/watch?v=GYfeaFTHRIg

sokakta oynasa, kaldırmı olurum; ben hiçbir şeyi böyle sevmedim.
taraftarının yarısının futbol uleması olduğu kulüp.

ben bunlara şımarık taraftarlar diyorum. başarı odaklı, vizyon denen şeyden bir haber, sadece şampiyonluk kupası görmek isteyen, pahalı transferler isteyen ve sürekli mızmızlanan, çocuk gibi olan şımarık taraftarlar, egosu yüksek olan taraftarlar.

türk taraftarlarının çoğu böyle ancak galatasaray taraftarının büyük çoğunluğu diğer kulüplere göre daha başarıya odaklı maalesef.

feldkamp, gerets, lucescu, mancini ve son olarak prandelli. hepsinin başını yediler. bu adamların ne teknik direktörlüğü kaldı nede adamlığı. hepsi bu şımarık taraftarlara göre futbol cahili idi, takım yönetmesini bilmiyordu hatta bu isimlerden daha iyi yöneteceklerini iddia ediyordu bu şımarık taraftarlar.

işin ilginci bu isimler takımın başında fatih terim olduğu zaman sesini bile çıkarmıyor ya da çıkaramıyor. terim' in yaptığı saçma transferler, yediği paralar, attığı kazıklar hiç birinden bahsetmiyorlar.

ama yabancı olunca iş değişiyor nasıl olsa gavur diyor vurun kahpeye diyor. bu teknik direktörler oyuncusuna bir şey söylese gene olay oluyor. işin daha da kötü tarafı bu şımarıkları dinleyen yönetimler oluyor hep galatasaray' da. şimdiki gelecek olan yönetimde büyük ihtimalle prandelli' nin başını yiyecek ve gene örümcek kafalı bir zihniyeti takımın başına geçirecek.

düşünün daha taraflı basından ve taraflı tff' den, fenerbahçe güdümündeki futbol düzeninden, siyasetin yönettiği futbol düzeninden bahsetmedim bile. bu saydığım etkenlere karşı çıkacak gerektiğinde kendi taraftarına bile karşı çıkacak bir yönetim gelmediği sürece bu takım hiçbir zaman bir avrupa kulübü olamaz.

bu yüzden derwall' e müthiş saygı duyuyorum. şartların dahada beter olduğu zamanda muazzam başarılara imza atmış ve resmen galatasaray' ın seyrini değiştirmiş, devrim yapmış. ruhu şad olsun.
2000 zamanı galatasaray'ından eser kalmamıştır. burada kastım hagi, popescu, tugay gibi isimlerin dahil olduğu kadro değil kesinlikle. taraftarlarının götü fazla kalkık 2000 dönemi taraftarına göre. o zamanın taraftarıyla gerçekten bütünleşmişti tüm türkiye. farklı bayraklarla sokaklara dökülmüştü herkes uefa zaferini kutlamak için. e şimdi bakıyorum; her ne olursa olsun avrupa'da türk takımlarını destekleyen ben bile yalnızca galatasaray'a mahsus olmak üzere avrupa maçlarında hep rakip takımı destekliyorum. çünkü galatasaray taraftarı cılkını çıkardı işin. bizim uefa kupamız var demelerine sözüm yok, haklılar. ama 6alatasaray yazısını görünce kuduranların 8taş, tinerciler eheheh geyiği yapmalarına ne demeli? yani bunun gibi bir çok eleştirilebilecek noktası var galatasaray taraftarının. ek olarak şu melo'yu savunmaları beni benden alıyor. azıcık insaf ulan. o anasına bacısına giydirdiğiniz fenerli çirkef oyunculardan ne farkı var melo'nun?
prandellinin elinde rezil olan takımdır.
Gün gelir lig düşer 11 amatör topçu oynar ilk 11 inde yine oturur aynı heyecanla izlerim
Ne yapayım amk tek mutluluğum bu yok başka keyif veren bir şey bunu anlamak için maç izlemeniz veya herhangi bir takımın taraftarı olmanız yetmez Galatasaraylı olmalısınız.
amatör kümede bile oynamayı hak etmeyen burak yılmaz gibi futbolcumsu oyuncusu olan silik takım..
avrupadakk en iyi spor klubü.
bu sezona kadar yıllardır hep avrupa'da başarılı olsun da ligi boşver dediğim takımdı. ama bu sezon farklı. hem dördüncü yıldız için , hem ligde ki bütün takımların bizden fazla da bir artıları olmadığı için. hem de galatasaray'ın bu sezon avrupa kupaları için yeterli kadrosu ve teknik ekibi olmadığı için. bütün bunları bir araya getirirsek bu takım bir an önce şampiyonlar liginden elensin abi. zaten orası bizim ligimiz. bir şekilde gideriz yine.
https://twitter.com/Galat...status/513401260125716480

--spoiler--

https://twitter.com/Galat...status/380069983830953984
https://twitter.com/Galat...status/517402270712221697

--spoiler--

(bkz: ahahahhaha)
turkiyenin en temiz,en ahlaklı takımıdır.
türkiye'nin gururudur.
hem seyircide, hem saha içi başarıda, hem de sosyal iletişim ağlarında açık ara lider olan kulüp.
http://abcspor.com/index....twitterda-da-galatasaray/
adam gibi adam takım diğer tüm takımlarla dost olan, sadece fenerbahçeliler tarafından nefret edilen, türkiyenin gururu takım.
önce tuttuğum takım, sonra okuduğum okul, sonra oturduğum semt derken hayatımda bayağı bayağı yer kaplayan kavram.