1453 istanbul un fethedilişinden itibaren kutlanan; 'bizim uefa kupamız var' etkinliğinin kıyamete kadar devam edeceği düşünülürse; şampiyonlar ligi kupasının alınmasıyla, samanyolu galaksisi ve uzayda yer kaplayan her dünya dışı canlıları büyük bir tehlikenin beklediği gerçeğiyle karşılaşılacaktır.
bir fenerlinin buna olabilecek gözüyle bakmasının gurur verici olduğu hadisedir. gurur verici olan kendi takımlarına değil galatasaraya bu konuda daha çok güvenmeleridir. espri yapayım derken bilinç altındakilerin ortaya çıkmasıdır.
real madrid barcelona milan juventus inter man utd liverpool arsenal chelsea bayern münih gibi takımları çıkartırsak bile olamaz bunlar üst düzey takımlar diğerlerinide hesaba katarsak liste uzar gider.
olasıdır. zamanında galatasaray'ın uefa kupası alması, bir türk takımının avrupa'da bir kupa alması imkansız görünüyordu. biz bunu yaptık. gene yapabiliriz daha iyisini hatta. belki bu sene olmayabilir belki 5 sene içinde olmayabilir. ama elbet olacak.
neden olmasın sorusunu kendine sorarsan olmaması için kendi kendine bir sürü cevap bulabilirsin. az buçuk topla ilgisi olan herkes de bir sürü cevap bulmalıdır.
mesela ben sana sayayım:
-defansın göbeğinde zaafiyet ve tecrübeli adam eksiği,
-sol bekin defansif zaafiyeti,
-kanatların yetersiz oluşu ve kanat saldırılarının hala iyi planlanamamış olması,
-orta sahada göbekte formsuzluk,
-maçın çoğu zaman kendi kaderine bırakılması ve ne yaptığımızı bilmememiz,
-2 senedir 4-4-2 oynayan takımın formasyonunu kısa müddette hala belli olmayan bir formasyona evirmek zorunda olması ve büyük ihtimalle bu formasyonun defansta zaafiyet yaratacak olması...
vesaire...
bunları kağıt üstünde düşündüğünde galatasaray bu kupayı kazanamaz, hatta schalke maçında bile şansı yüzde 51 der geçeriz.
ama kağıdın üstündeki teknik mükemmellik her zaman kazansaydı henry'li, viera'lı, suker'li, parlour'lı, bergkamp'lı muhteşem arsenal'in de galatasaray'ı 2000 yılında dağıtması gerekirdi.
boşuna rüya lig olarak bahsedilmiyor şampiyonlar liginden. tam bir rüyalar sahnesi.
bunun sebebi ne? zaman zaman rüyaların da gerçek olması ve gerçekten iyi olan ama favori olmayan takımların da şans sahibi olması.
misalen bir porto monaco finali hatırlarım, ikisi için de sezon başında şampiyonlar ligi finali konuşulsa dinleyen götüyle gülerdi. oldu mu, oldu.
geçen seneki final... hadi chelsea neyse, barcelona varken kim düşünebilirdi bayern'in final oynayacağını? ki daha bu işin içinde real var, manchester var.
kısacası siz karşınızdaki takımı silkeledikçe, birileri de birilerini silkeleyecek ve ihtimal artacak.
farzı muhal, 2008'de fenerbahçe chelsea'yi öyle veya böyle elese ben ve benim gibi bir sürü galatasaraylı bile moskova'ya akın edecekti.
bu iş biraz şans işidir, biraz şovdur, inançtır, terdir...
kısacası var mı öyle bir ihtimal? elbette ki var.
biz bu ihtimale bir barcelona taraftarı kadar sarılabilir miyiz? kesinlikle hayır.
her şeye rağmen inanabilir miyiz? kesinlikle evet.
unutulmaması gereken tek bir şey var. galatasaray çeyrek'i oynarsa, bu apoletlerini geri almasına yeter avrupa'da. öyle ha deyince 200 milyon euro'luk adamlarla kimse başedemez.
ama en azından şimdi bir porto gibi, bir malaga gibi tekrar üstüne koymaya başlarız. birilerine ''hasret bitti'' diyebiliriz.
yahu biz avrupa şampiyonluğumuzu bile 20 bin kişilik bir stat ve inanmış bir avuç türk çocuğuyla yürüdük.
bizim bir anelka'mız yoktu, bir zidane'ımız yoktu, djorkaeff'imiz, zola'mız yoktu...
bir tek hagi'miz vardı, başka kimse yoktu. ama biz vardık.
şimdi o zamana bakarsan her şeyimiz var. bir de böyle deneyelim bakalım.
Gaysaray şampiyonlar ligi kupasını alamazsa; olsun onların UEFA kupası var ve kulüp zenginliği de burdan geliyor ne de olsa kupa antika değeri taşıyor ve sağlam bi teminat.