adnan polat ın galatasaray a başkan seçildikten sonra değişen transfer politikasıdır. bu dönemden önce ali lukunku, muhammed sarr, almaguer, radu nicelescu, spehar ve sayamayacağı bir sürü adını bile duymadığımız futbolcu yerine çok değil nokta transferler yapılmaya başlamıştır. bir futbolcu illaki bir takımda başarılı olacak diye bir kaide yoktur. fakat iyi futbolcu her zaman bir şanstır. sonuçta anelka fenerbahçe takımında tutunamadı. şimdi chelsea takımında oynuyor. yine carew örneği için aynı şeyleri söyleyebiliriz. fakat iyi oyuncu almak her zaman uyum şansını artırır.
gökhan zan transferi dahil bütün transferler rijkaard'ın isteği doğrultusunda uygulanan transfer politikası. ben değil haldun üstünel söylüyor. hadi şimdi de bok atın.
bu nedir ya, bu nasıl şey böyle, utanıyorum sizden gibi söylemleri hakkettiren politika versiyonu. hele gökhan zan transferinden sonra böyle düşünen insanların sayısı gitgide artmaktadır.
kanımca el yakmayan ellerinden geldiğince taraftarı da mutlu edicek yıldız veya yıldız adayı isimleri getirtmektir. zormudur, zordur tabi ama istendi mi bulunuyor
2009 transfer sezonuna hızlı başlayan politikadır.
3 büyükler arasında şuan için en iyi politikayı izlemektedirler.
ancak yinede lincoln gibi vasat bir oyuncuyu hala takımda tutarak bizi güldüren bir politikadır.
kesinlikle gölge kadar sessiz bir politikadır. transfer ettiği ismi ancak kesinlikleştikten sonra öğrenmek mümkündür. kimselerin haberi yokken transferi yürütür, bitirir. spor kamuoyunun öğlen haberi olur, akşama da imza töreni yapılır.
edit: işbu entry gökhan zan fiyaskosu da hesaba katılarak yazılmıştır. zira transfer politikasında dikkati çekmek istediğim sessizliği ve dedikoduya mahal vermemesidir. yoksa içimizdeki gökhan zan transferinin yangını kolya kolay sönmeyecektir.
kendisinden başkasını ilgilendirmemesi gereken ayrıca bugüne kadar türkiye'ye gelebilecek en iyi yabancı oyuncuları getirmekte başı çeken****, yapmış olduğu yerli transferlerde ise futbolcuların futbolunu geliştirdiği görülen ** bir takımın izlediği politikadır.
bazılarının josico, gordon schidenfeld * aldığı ortamda kewell-baroş gibi iki muhteşem transferi yapan sonra da yine bazıları eski hocalarına dönerken dünya çapında bir hocayı alıp başa getiren transfer politikasıdır. en azından gidip mehmet topuz'a 9-10 milyon euro vermez.
total futbolun anasını sikecek insanları almaktır. tezatın en önde gideni politikadır. ulan aptal yaratık mademki kalas alacaksın ona göre teknik adam getir. yılmaz vural uçurur bu takımı ilk 15 e kesin sokar.
sözlük sinrilerim hop hop ağır küfürler ediyorum.
galatasaraylılığımdan utandırıyorlar beni .
türkiye'nin avrupa birliği politikası ile benzerlik gösterir, fakat ne yalan söyleyelim
bu politika bu sezon kewell ve baros'u getirerek, bizi bir süreliğine susturmuştur..
son iki sezondur oldukça mantıklı bir şekilde yürütülmektedir. bunda haldun üstünel ve adnan sezgin'in etkisi büyük. eğer mehmet yıldız da transfer edilirse tadından yinmez hale gelir takım.
galatasaray'ın transferlerinin doğru olup olmadığını aslında en iyi fenerbahçeliler yanıtlar. daha iki sene öncesine kadar "gs 1905 yaz gönder" yardım olsun hehe he diyen fenerliler bugün gerçekleştirilen transferlerden sonra "nerden geliyo bu değirmenin suyu" diye sormaya başladılar. ulan niye soruyorsun işte. belki zamanında komiklik olsun diye 35 milyon fenerlinin bir kısmı yardımda bulunmuştur. ya da ne bilim kurban derileri galatasaray'a gitti ya hani bi dönem ordandır belki de!
2008-2009 sezonu için çok aptalca gözükmektedir. yaşları geçtiği için gönderilen hakan şükür ve song'un yerlerine(mevki olarak değil) dario simic ve thuram transfer edilmek istenmektedir. hiç bir aklı başında galatasaray taraftarı 'bu adam senelerdir milan'da oynuyo' ya da ' senelerdir fransa milli takımının bankosu' gibi ahmakça sözlerle kendini kandıramaz zira kendini kandıranların sonu halen ortadadır. 33 yaşında yıldız almak yerine 20 yaşındaki uğur'lar ve mehmet'lerle devam etmek çok daha mantıklıdır.
sezon başında yıldız oyuncu alacağı imajı verilir. alınamaz. çok geç kalınmıştır artık. bildiğimiz kadro ile maçlar oynanmaya başlanır, stat dolmaz ama başarılı sonuçlar çıkar bu sade kadrdan. birkaç maç oynandıktan sonra altyapıdan gelen birkaç gence forma şansı verilir. gençler de karşılıksız bırakmazlar bu şansı. birer yıldız adayı olduklarını tüm türkiyeye ispatlayıp hem galatasaray altyapısının başarılı çalıştığını hem de yıldız futbolcuların aslında o kadar da yıldız olamadıklarını bize öğretmiş olurlar. neticede taraftarlar da gençleri izlemeye giderler maça. sonunda gülen taraf genelde galatasaray olur.
transfer döneminin açılışından itibaren düşünülen* bomba transferler gazetelerdeki spor sayfalarını süsler galatasaray bölümünün. lizarazu cimbom'da, rivaldo, gallordo'dan yeşil ışık galatasaray'a gibi zırvalar vardır. sürekli transfer geyikleri döner ama ortada düşünülen yıldız transfer yoktur.
canaydın yönetimi geldi geleli bir gelenektir galatasaray için transfer özürlü olmak. ordan burdan toplama futbolcu almak, ucuza transfer yapıcam derken daha pahalıya mal etmek.
özhan canaydın: 3 yıldız futbolcu transfer edeceğiz. (sezon başı)
muhabir: 3 yıldız futbolcu transfer edeceğiz demiştiniz ama etmediniz. (sezon ortasında bir zaman)
özhan canaydın: benim yıldızlarım mondragon, hakan şükür, hasan şaş. muhabir: ?!?
yorum: ulan madem transfer yapmıcan ne diye 3 yıldız transfer edicez dersin. madem yapmadın neden galatasaray'da çoktandır oynayan futbolcuları benim yıldızım bunlar diye söylersin, sanki bilmiyoruz.
internette futbolcu ararken görmüş olduğu futbolcuları "sepete ekle" butonuna basmasıyla gerçekleşen transfer politikasıdır. "hepsini al" tuşuna basarak sona erdirilen politikadır.