tüyleri diken diken eden kısa filmdir. Fakat benim düşüncem çok daha iyi olabilirdi. Filmin başında arda turan'ın çocukluğunu anlatmasına rağmen yeni ürünler falan kullanması iyi olmamış.
Fakat metin oktay'ın birebir kendi üslubundan ve sözlerinden penaltı atmayı anlatması müthişti.
tüyleri diken diken eden bir reklam olmuş. fakat arda neden formayla uyuyo orası muamma*. galatasaray armalı bi pijama falan olsa çok iyi olurdu çokta güzel olurdu tamam mı?
ekleme: diğer reklamların da aşağı kalır yanı yok. yanlız 3. reklamda sabri işi bozmuş*.
inanılmaz keyifli olan tanıtım filmidir.
metin oktay' ı hatırlatmış; tüyleri diken diken edip;gurur vermiştir.
"galatasaray formasını giymek herkese nasip olmaz."
her şeyden ve herkesten önce böyle muhteşem bir filmi çekme sorumluluğunu üstlendiği için mustafa altıoklar'a milyonlarca kez teşekkür etmek lazım. gerçekten çok orijinal bir şekild hazırlanmış bir kısa film.
onun dışında, birnevi başrolde olan ufaklığı da tebrik etmek lazım. gerçek galatasaraylı'ymış arkadaş. metin oktay'ın ışıkların arasından çıkması, arda'nın en sonda da olsa çıkması çok iyiydi.
golleri hatırlamak özellikle en güzel yanıydı tabi ki. hagi'nin akıl almaz şutları, prekazi'nin golü, uefa yolundaki goller...
Taraftar olarak kafası karışık şahsımın dahi gözlerini doldurmuş kısa filmdir.
Zaten galatasaray için cefa çekmiş, deplasmanlara gitmiş, aç kalmış, bir tabak çorbayı 20 tane arkadaşı ile paylaşmış, biber gazı yemiş, rakip taraftarlar ile yeri gelmiş çatışmış, petrollerde uyumuş, sabahlamış, otostop çekmiş, deplasman otobüsünde çıkan açığı kapatmak için tüm parasını ortaya koymuş, maça gidebilmek için telefonunu dahi satmış, ali sami yen'e gitmek için otobüs bileti bulamayıp bagajlarda gitmiş insanların şu videoyu izleyip, duygulanmaması imkansızdır.
bir galatasaray'lıyı ağlatmak için birebirdir. bir galatasaray'lı ne giden şampiyonluğa ağlar, ne kaçan kupaya ne de ezeli rakibi karşısında ciddi bir yenilgi almak ağlatır bir galatasaray'lıyı... en azından kendi payıma çocukluğumdan beri bu böyleydi. yenilgilerde, kaçan şampiyonlukta ve kupada sinirlerim bozulur, kızarım ama işi, o sevmediğim maddesel duygusallığa getirmem. ve fakat avrupa'daki başarıların ardından uzun yıllar buna çekilen hasrete dayanamıyorum. fenerbahçe'yi yensem ne, yenmesem ne? reklam filmi bana, bunu tekrar gösterdi.
özellikle filmin sonunda arda turan'ın, metin oktay ile bütünleşmesi(çocuğa penaltı atmayı öğretenin arda olması), taraftarların düşünceleri ve bakış açısı adına da oldukça güzel yakalanmış bir nokta. taraftarlar, arda turan'dan yeni bir metin oktay olmasını bekliyorlar... arda da kendisi üzerindeki bütün yıpratma çalışmalarına karşın(zaman zaman bunu kaybetse de) genel itibariyle bu anlamda çok düzgün bir çizgisi olduğunu söyleyebilirim.
bütün bu şahsi saçmalıklarımı bir kenara bırakacak olursak güzel olmuş... ilk fırsatta gs bonus kartımızla, en yakın gs store'da alacağız gibi soluğu.
şampiyonlukların, kupaların aslında çokta önemli değerler olmadığını, en büyük değerin aslan arma ve parçalı forma olduğunu yeni nesile anlatan muhteşem tanıtım filmi.
insanı etkileyen bir çekim olmuştur lakin diyaloglar ve ses kalitesi sikkodur. mustafa altıoklar'dan daha iyi bir montaj beklerdim açıkçası. insanda yarattığı etkiyi zaten (#8815725) numarada poisonx belirtmiş.
beyaz-krem, önünde aslan figürü olanı gayet güzel olmuş. pembesinin de cingane pembesi olmaması iç rahatlatmıştır. geçen seneki gibi rezil etmemiştir bu sefer.
