bu kulüp özellikle son 6-7 senedir bu tehdit dilini işine gelmediği zamanlarda hep kullanıyor ve kullanmaya da devam ediyor.
yok ligi bitirtmeyiz, yok o hakem bir daha burda maç yönetemez, yok ellerini kırarız, gözlerini oyarız. hakemlere, tff'ye, bazı kulüplere dolaylı olarak tehditler. diğer kulüp başkanlarını ikna etmeye çalışıp, daha göreve geleli 3-4 ay olmuş tff başkanını görevinden etmeye çalışmalar vb... saymakla bitmez.
bu tehdit dilleri zaman zaman da işe yaramıştır.
şimdi soruyorum. siz kimsiniz koçum? spor kulübü müsünüz yoksa mafya kulübü mü?
siz ve taraftar gurubunuz bu kadar cesareti kimden alıp, herkesi tehdit etmeye cüret ediyorsunuz?
şunu söyleyeyim: kimseyi korkuttuğunuz falan da yok. kendi kabadayılığınıza o kadar çok inanmışsınız ki; herkes sizden korkuyor ve çekiniyor zannediyorsunuz.
hadi ligi bitirtmeyin de görelim ya da bitirtmemek için neler yapacaksınız allah aşkına gösterin bize.
bir daha burada maç yönetemez dediğiniz o hakem geldi, aslanlar gibi maçı yönetti ve gitti. ne oldu okan efendi? ne yapabildin? ne oldu yani? morardın mı?
bu kepazelikleri bırakın artık. fener de çok çirkefleşmişti zamanında artık bazı şeylerin farkına varıp, bu çirkefliklerin ve tehdit saçmalıkların içine çektirmiyorlar kendilerini.
kendinize gelin ve akıllı olan gs camiası! her sene siz şampiyon olacaksınız diye bir şey yok. zaten son 10 senenin 5'inde yani yarısında şampiyon olmuşsunuz (ne kadar şaibeli olsalar da). fener hiç şampiyon olamamış.
bunca sene sonra bile fenerbahçe'nin şampiyon olma ihtimali sizi öyle kudurtuyor ve korkutuyor ki her yere haksız şekilde tehdit savurup, saldırıyorsunuz.
hoca efendileri geberip gittiği halde devam edebiliyor olmaları kafaları karıştırmaktadır. hadi yıllarca ondan güç aldılar astılar kestiler ama o da cehennemi boyladı gitti. çok sıkışırsak saraya gider gene yanak okşatırız bize bir şey olmaz mı diyorlar bilemiyorum.
karaborsacılık var yasadışı bahisçilerden para almak var vergi kaçırmak var transfer bedellerini düşük göstermek var tehdit var iftira var.. tüm bunlara rağmen bir şey olmuyor oradan mı alıyorlar bu cesareti bilemiyorsun.
galatasaray camiasını bi virüsün yaşamını sürdürme prensiplerine benzetiyorum.ülkede esamesi okunmayan bi takımken malum dönemde hala şaibesini koruyan yöntemlerle başarmanın tadını aldılar ve bu seviyelerde var olabilmelerinin buna bağlı olduğunun farkındalar.
önünü ardını düşünmeden bencilce bi yaşama-başarma içgüdüleri var. konak oldukları organizasyon ölmüş, bitmiş, yok olmuş hiç umurlarında değil. tek dertleri bi uyuşturucu bağımlısı keş gibi başarı dozunu sürekli biçimde elde edebilmek. geçmişine ve bugününe kimsenin samimi bi saygı duymadığını iliklerinde hissettikleri için başarı mefhumundan uzak kaldıkları her dönem sıradanlaşacak, yoksunluk çeken keşler gibi yok olup gidecekler ve farkındalar.
o yapay cazibeleri, gösterişlilikleri pamuk ipliğine bağlı. o yüzden kaybetme korkusunun kokusunu bile alsalar kuduz köpeğe dönüşürler, o yüzden hırsızla hırsız yüzsüzle yüzsüz olurlar.
yıllardır milli beka sorunu olduklarını iddia ediyorum çünkü milyonlarca taraftarlarının şahsiyetini de bu yönde inşa ettiler. hepsi başarı tatminine muhtaç birer keş, güçlü-dolayısıyla haklı olabilmek için her şey mi mübah anlayışıyla ortalığı başımıza yıkmaya teşne birer kuduz köpeğe dönüşmek üzere, büyük bi kısmı dönüştü bile. bu iğrenç alt kültürü ne pahasına olursa olsun ülkemizden hatta evrenden kazıyıp atmalıyız.
