iyiye işaret değil. ünal aysal galatasaray'ın hisselerini satarak sihirbazlık ayağına kulübü mahvetti. özbek yönetimi ise gayrimenkulleri satarak ünal aysal'dan çok da farklı bir şey yapmıyor.
kulübü kendi kendine döndürecek sistem oluşturmazlarsa galatasaray'a kayyum atanması kaçınılmaz.
ben de söyleyeyim işin aslını bilmemekle birlikte, genel kurulu seyrimden aklımda kalan, satmadan ziyade değerlendirme gibi bir şey sanırım.
basit anlamda kat karşılığı inşaat yaptırma gibi bir şey aklımda kalan. böyleyse, bence sorun yok. çünkü gelinen noktada zaten kulübün borçlarının döndürülme imkanı kalmamış. galatasaray, sömürülen açık bir pazar haline gelmiş.
batmak üzere olan tüccarlar için önemli bir tüyo vardır. önce en değerli malını satacaksın. onu kurtarayım şu küçükle döndürmeye çalışayım dediğinde patlıyorsun.
bizimki de o hesap, böyle idare edeyim, kemer sıkayım, transferde sinekten yağ çıkarayım durumu geçileli çok olmuş. verilmiş gifin davası olmaz hesabı, bu saatten sonra borçlar temizlendikten ya da yapılandırıldıktan sonra dikkatli hareket etmek lazım.
son olarak, genel kurulda başkan her şeyin hesabını verdi. ciddi bir muhalefet olmasına rağmen genel kurul üyeleri büyük destek verdi. o iradeye de güveniyorum. çünkü galatasaray genel kurulu dediğiniz organ, bunak, elitist, bencil tiplerden oluşur.
başkandan memnun olmayan, koyu bir galatasaray taraftarı olarak yazdım bunları. ama dediğim gibi bu kadar kelam edecek bilgin, görgün var mı dersen iddialı değilim.
