1915'te, savaşın içinde, galatasaray camiası, galatasaray lisesi ve öğretmenlerinin hiç yapacak işleri güçleri yokmuş gibi fransız kumandanına yardım ettiğini düşünen birinin ortaya attığı malca önerme. kulüpçülük yapma adına saçma sapan şeyler yazmak da iyice moda oldu.
uludağ sözlük sınırları içerisinde bulunan en doğru önermedir.
86-87 sezonu
14 yıl şampiyon olamamanın verdiği eziklikle, galatasaray yöneticileri iyice zıvanadan çıkmıştır. akıllarına bin bir türlü alicengiz oyunları dolaşmaktadır. şikeyi, teşvik primini türkiye cumhuriyeti sınırları içerisine sokan ilk takım olmanın dayanılmaz şerefsizliğini yaşıyorlardır.
92-93 sezonu
ankaragücü 8-0'lık maçı yazmam yeterli olacaktır zaten. yenilen şaka gibi goller. kimse bana o zaman galatasaray'ın 2 gol atması gerek falan filan demesin. bu maçta bariz bir şike vardır.
bunlar hemen hemen herkesçe bilinen şeyler. internette küçük çaplı bir araştırma yaparsanız, dider six'in bir günde dündar siz olduğunu görürsünüz, basketbolda 1 yabancı hakkı varken, 4 yabancı oyuncuyu birden türk yapmış olan galatasaray basketbol takımı görürsünüz. uzaar gider.
benim şimdi değinmek istediğim nokta, iticilik noktası.
şike davası ortaya çıktığında ( aziz yıldırım'ın şike yaptığına inanıyorum ) galatasaraylıların kendilerini sütten çıkmış ak kaşık olarak göstermeleri. ne büyük iticilik değil mi?
13 sene önce aldıkları uefa kupasıyla hala övünmeleri ayrı bir utanç değil mi? belki 100 sene sonra hala bizim uefa kupamız var diyecekler.
camiası arif gibi, melo gibi, burak gibi oyuncuları bağrına basması, hakemlerin lehine verdiği penaltıları görmezden gelmesi, tff'nin kendilerine uyguladığı indirim + erteleme politikasına göz yumması bile onları bunlar hariç iticilikte bir numara yapmıyor mu?
kendi oyuncusu, yine kendi takımı oyuncusunun ağzını burnunu kırmışken, arif erdem açık bir şekilde kendini attığı itiraf ederken, fatih terim'in kendi oyuncusuna " am*** koyayım senin p** " dediği lig tv kameralarından açıkca bir şekilde görünürken, medyanın bunları yazmaması bile onları iticilikte bir numaralı sıraya yerleştirmez mi?
en son 7 sene öncesinde, hasan şaş'ın oynadığı kadroda avrupaya gitmişken, birden medya tarafından ülke puanı meleği olmaları bile iticilikte bir numara yapmasını gerektirmez mi?
ve bu tüm yazıyı yazmamanın sebebine geldi sıra ;
kendileri liverpool ile dalga geçerken... ( ki inönü'de liverpool'a 2-1 koyduğumuz gerçeği var, evet 8-0 bir şanssızlık, beceriksizlik ve tarihimizde kötü bir anı olabilir ama, bu yapılan şikelerin verdiği kara bir leke değildir en azından. )
https://pbs.twimg.com/media/A-tf9w_CIAAWwuB.jpg
ve bana kalırsa en utanç vericisi, israil masum gazze halkını bombalarken, beşiktaş m.tel-aviv ile maç yapacağı sırada bu bayrağı açarken...
beşiktaş inönü stadında schalke ve r.madrid bayraklarını açan adama laf etmeniz, işte bu sizden tiskinmemin nedenidir.
