fenerbahçenin yıllardır yayın havuzundan cikip kendi kanalında daha fazla para kazanmak isteyip diğer 17 takımı düşünmemiş olması nasıl açıklanabilir diye sormak istediğim durumdur. zira barcelona'nın bile tarihinde ilk defa forma reklamı aldığı şu dönemde gayet normaldir.
bu ülkede futbolun kapitalleşmesini, sanayileşmesini ızlandıran, bu yönde ilk adımları atan fenerbahçe nin izindne giden galatasaray ın düştüğü durumdur.
aynı bokun laciverti diğer kulüp taraftarlarına tasa olmuş durum.
ali sami yen ve kadıköy'de maç izlemiş bir galatasaraylı olarak, öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bu malum 2 stada da ilk gittiğimde kendimi doğuş otomotiv tamirhanesinde hissettim.zira kulübe ait görsellerden çok, bu firmanın reklamları kaplı stad duvarlarında. beleşe mi? fenerbahçe tribünleri migros, telsim, bim vs. diye ayrılmış durumda. beleşe mi? beşiktaş'ın stadı inşaat firması adıyla başlıyor. beleşe mi? örnekler çoğaltılabilir.
kulüplerin artık sadece ''şampiyon olalım da siktir et ekonomiyi'' devri kapandı, istesek de istemesek de. sadece biri değil, hepsi ticarethane haline geldi. kulüplerin içinde ''bu hafta 3 puan alırsak çok iyi''den ziyade ''hacı bizim hisseler n'olmuş borsada?'' muhabbetlerinin döndüğüne eminim.ki bu sadece türk kulüpleri için de geçerli değil. koskoca arsenal'in stadının adı emirates. e bilirsiniz ki, emirates arsenal'in eski efsane futbolcusu filan değil.
lafı bir yere bağlayacak olursak, galatasaray'ın bu yönetimini, ''maddi manevi ne varsa satalım ama mustafa sarp kalsın'' mantığını hiç sevmem. ama bu tutumu sevmezken ''bak fener/beşiktaş ne güzel halkın takımı'' demem. başa dönecek olursak, hepsi aynı bokun laciverti.
