galatasaray ın 2000 ruhu

entry70 galeri1 video1
    1.
  1. türkiye ve dünya futbol tarihine damgasını vuran ve avrupanın en büyük futbol kulüplerinin en korkulu rüyası olan ruhtur. şu an kısmen uykudadır. uyanması ise yakındır.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. Sıkı bir galatasaray'lı olarak, aradan geçen 9 yıla yakın sürede aslında fason bir ruh olduğunu anladığım ekoldür. Tabi ki aziz yıldırım gibi başarıları tesadüflere bağlamayacağım. O yılları izleyen, tanık olan biri olarak yapılan çalışmaları, 4 sene üst üste hem yurt içi hem yurt dışı başarıların nasıl kademe kademe kademe aşıldığını gören biri olarak bu başarılardan bir galatasaray'lı olarak her zaman onur ve mutluluk duydum. Konumuz aslında tam olarak şu, ruh, ekol vb. kelimeleri kullanıdığımız zaman bir efsane, bir nesilden nesile anlatılan futbolculuklar, bir galatasaray'lılık duruşu bekliyoruz ister istemez. Evet meselemiz bu galatasaray'lılık duruşu. Antreman sahasından tutun da, bir forma modeline kadar isim verebilecek şekilde efsane olmuş, taraftarın adını söylerken bile heyecanlandığı bir metin oktay örneğiyle, turgay şeren'iyle, baba gündüz'üyle coşkun özarı'sıyla ve onlarca şimdi aklıma gelmeyen futbolcusuyla ve antrenörüyle bu dönemde galatasaray'da top koşturan veya galatasaray'ı çalıştıran isimleri bir araya getirdiğimde ortada ruh falan göremiyorum geçen 9 sene sonunda. isim isim incelemeden önce her ne kadar yabancı statüsünde oynasa da gheroge hagi'yi o takımdan ayrı değerlendirmek isterim, hagi gelmiş veya gelebilecek tüm yabancı futbolcular içinde açık ara lider olan, o yıllardan günümüze baktığımda futbolculuğuyla da, kişiliğiyle de, az önce bahsettiğim galatasaray'lı duruşuyla da o ruh, o ekol denen takımdan tamamen bağımsız bir futbolcuydu bana göre.

    Şimdi 2000 yılında uefa kupasını kaldırıken, kadroda bulunan yerli ve ekol olmaya aday isimleri değerlendirelim

    bülent korkmaz, Galatasaray'ın kaptanı ve taraftarın sevgilisi iken, kendisine jubile teklif eden galatasaray başkan'ının telefonlarına dahi çıkmadan kendisini yetiştiren kulube giderayak ayıp etmiştir. Yine de taraftar tarafıdan sevilen sayılan bir isim.

    fatih akyel, 2000 yılından sonra bir sene daha galatasaray'da kalarak süper kupa'yı da almıştır. Daha sonra kısa bir yurt dışı kariyerinden sonra, Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Fenerbahçe'de oynarken kendisini yetiştiren camia hakkındaki sözleri ve tavırları sebebiyle taraftarın nefretini kazanmış, daha sonra 2.kez galatasaray'ın kapısına gelmiş, ancak hakkettiği cevabı taraftarın vetosuyla almıştır.

    hakan ünsal, 2000'li yıllardan sonra bir kaç dönem daha futbola devam etmiş, sürekli düşen performansına rağmen uzun yıllar takımda tutulmuştur. takımdan gönderildikten sonra bunu şahsi mesele gibi görüp, sonradan yapmaya başladığı televizyon yorumculuğu sırasında galatasaray'la ilgili şahsi meselesinin tohumlarını yorumlarında kullandığı bir çok galatasaray'lı taraftar tarafından gerek sözlükte, gerekse diğer ortamlarda dile getirilmiştir.

    emre belozoğlu, galatasaray'ın o dönem gelecek vaad eden yıldızıdır. 2001 sezonun sonunda takımdan ayrılırken, sezonun son dönemlerinde oynamaması, giderken kulube para kazandırmaması gibi konularda galatasaray'lı taraftarların tepkisini çeksede, aradan geçen yıllar boyunca gerek milli takımda, gerekse yurt dışı performanslarında galatasaray'lı taraftar tarafından sürekli desteklenmiştir. 2008 - 2009 sezonunda fenerbahçe'ye gelmesinin ardından, galatasaray hakkında yaptığı açıklamalar ve kendisini yeni camiasına sevdirmek için yaptığı söylemler galatasaray taraftarı tarafından tepkiyle karşılanmış, kendisini yetiştiren camiayı söylemleriyle karşısına almıştır.

    okan buruk, ortağı emre belezoğlu gibi 2001 sezonunun sonunda oynamayarak ve bedelsiz olarak yurt dışı transferi yapmasıyla taraftar tarafından eleştirilmiştir. Daha sonra beşiktaş'a transfer olmuştur. Bir iki dönem sonra galatasaray'ın kapısına gelen okan buruk'a taraftar tekrar sahip çıkmıştır.

    suat kaya, bu liste içerisinde galatasaray'lılık duruşuna en fazla sahip olan futbolcudur. Futbolu bıraktıktan sonra çeşitli görevlerle galatasaray'a hizmet etmeye devam etmiştir.

    hasan şaş, uzun yıllar boyu belirli bir performans seviyesi tutturamasa da, halen takımda tutulan, kimi zaman rakibe ve hakeme yaptığı agresif çıkışlar nedeniyle hem rakip takımlar, hem de kendi taraftarı tarafından protesto edilmiştir. Bir kaç kez galatasaray tribünlerince ıslıklanmış ve taraftarla kavga etmiştir.

    ümit davala, 2000'li yıllardan sonra bir iki sene futbol oynamış ancak belirgin bir futbol kariyeri olmamıştır. en son galatasaray'a yardımcı antrenör olarak atanmış ancak disiplinsizce davranışları nedeniyle görevinden uzaklaştırılmıştır.

    ergun pembe, kemik ve buz adam lakaplı futbolcu, bir dönem taraftarın sevgilisiyken düşen performansı ve gençleştirme operasyonları çerçevesinde takımdan gönderilmiştir. ANcak kendisi kulupten ayrıldıktan sonra yaptığı açıklamalarla taraftarın gözünden düşmüştür.

    sergen yalçın, kısa dönem galatasaray'da oynamıştır. Kendisi hiç bir zaman camia tarafından tam olarak benimsenmemiştir.

    arif erdem, uefa kupasının kazanılmasından sonra takımdan ilk ayrılan isimlerden birisi olmuştur, başarısız avrupa serüveni sonucu, bir dönem beşiktaşla flört etmiş ancak yine kendisine kucak açan galatasaray olmuştur.

    hakan şükür, bu listede efsane olmaya en yakın futbolcudur. başarılı kariyeri ve sayısız başarısına rağmen, Bir çok kez avrupa'da şansını deneyip soluğu tekrar galatasaray'da almıştır. Tüm başarısız geçirdiği sezonlara rağmen taraftar ona "kral" ünvanını vermiş her zaman desteklemiştir. Şahsi olarak benimde içinde bulunduğum bir gruba göre bir iki sene daha oynayabilecek durumda olmasına rağmen takımdan gönderilmiştir. Camia'nın kendisine yaptığı jubile ve heykelinin dikilmesi tekliflerini, futbol oynamak istediğini belirterek geri çevirmiştir. Ancak sonra trt'de spor yorumculuğuna başlayarak herkesi hayal kırıklığına uğratmıştır.

    şimdi bu listeye bakarak o dönem efsane olmaya aday futbolcuların bir çoğunun galatasaray taraftarına ve camiasına ayıp ederek olmayan bir galatasaray'lılık duruşuyla olmayan bir ruhu oluşturmuş olduklarını görüyoruz. galatasaray'lılık duruşu kendisini var eden, yetiştiren camiaya karşı bir saygı ve vefa duymak iken maalesef o dönem futbolcularında bu duruşu göremiyoruz.
    11 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. medyum ayarlanıp çağırılabilirler aslında ''ya hacı eksik var kadroda.'' diye. ayrıca 2000 adamdan da bir topçu çıkmazsa nereden buluruz bu saatten sonra bilemedim.
    0 ...
  8. 6.
  9. 7.
  10. galatasaray taraftarı'nın* aradığı/beklediği şey değildir.

    futbol kaliteli, birbirlerini tamamlayan, takım olabilen adamlarla oynanır.

    taffarel, ümit, pope, büyük kaptan, ünsal, suat, okan, emre, hagi, arif, şükür...

    bu adamlarla şu anki kadroyu karşılaştırın. başarısızlığın nedenini anlamış olursunuz.

    bunun da sorumlusu ilk onsekize girebilecek kapasitede olmayıp ilk onbirde başlayan futbolcular; sistem oturtmaya çalışıp bir türlü sisteme uygun oyuncular bulamayan teknik kadro ya da taraftar değildir. adnan x 2 ve onları yönetime getiren üyelerdir.
    0 ...
  11. 8.
  12. yıl 2010 hala uyanamamış.
    1 ...
  13. 9.
  14. hani yamyamlar yanardağ patlar kafasında durumu izah edemez bilgisizdir çünkü ruhlara tanrılara bağlarya olayı he işte o hesap. he canım he ruh... tanrılar bence çıldırmış olmalı.
    0 ...
  15. 10.
  16. 11.
  17. 12.
  18. maalesef yerinde değildir. "maç bitse de gitsek" düşüncesiyle oynanıyor artık futbol. nasılsa para ceplerinde.
    0 ...
  19. 13.
  20. sadece bir kez gelmiş olmasına rağmen, ("2000 yılı diyoruz zaten, on kere gelecek hali yok" diyenlere selam ederim) başka bir deyişle galatasaray sadece 2000 yılında böyle bir başarı yakalamış olmasına rağmen, sanki ondan önceki yıllarda da böyle dönemler olmuş gibi lanse ettirilmeye çalışılan sözde ruh.

    liverpool, ac milan ya da real madrid gibi tarihinde bu tip başarıları defalarca yakalamış olan takımlardan biri böyle bir bahis açsa "adam haklı beyler, iyi oldukları dönemler birden fazla" derim. ama sen sadece 2000 yılında böyle bir başarı yakalamışsın ki bunun temeli de o güne gelene kadar (4 yıldan beri) birlikte oynayan takım için kurulması pek de sürpriz olmayan takım dayanışmasıdır. şimdi niye 2 tane avrupalı futbolcu alınınca hemen 2000 ruhu geri döndü diye feryat figan ediliyor anlamış değilim. 2008-2009 sezonunun başında milan baros ve geçen yıl da elano blumer gelince, üstüne de frank rijkaard teknik direktör olunca ve ligde üst üste 6 maç kazanıldığında bu sesler had safhaya çıkmıştı fakat bugün gelinen nokta gayet açık. ne gariptir ki yabancı oyuncularla geleceği sanılan ruh zamanında 8 tane yerliyle kazanılmıştı.

    sizin ruh dediğiniz olay aslında "ekol"dür. ve bir türk takımının ekol yakalaması da gayet zordur, hatta imkansızdır. tüm takımlarımız için geçerli bu. hangimizde bunu oluşturmaya yetecek sabır var? bana göre türkiye'deki en başarılı yabancı hoca olan ve bugün shahktar donetskile devlere kafa tutan mircea lucescu'ya bile 2 yıl dayanamayan taraftar ruhun gelişini bekleyebilir mi?

    ey ruh bir dur allahını seversen zaten ortalık karışık...
    0 ...
  21. 14.
  22. kendine 68 kuşağı havası vermeye çalışan galatasaraylıların çabasıdır.
    3 ...
  23. 15.
  24. galatasaraylıların 10 yıldır tekrar çağırmaya çalıştıkları ancak yerine yılmaz vural'In ruhunu gönderdiği ruhtur.
    2 ...
  25. 16.
  26. 17.
  27. artık onun ruhunu bunun ruhunu bırakıp iyi oyuncular alsak sorun kalmaz bu ne eski kafalılık yeter bitti gitti artık o eski kadro 1980lerdemisiniz kardeşim futboldan mı anlamıyorsunuz gerçekten geçmişle yaşıyoruz hala.
    0 ...
  28. 18.
  29. 14 yıldır şampiyon olamayan takımın 2000 yılında türk futbolunu ilerletmesini sağlayan ruhtur birgün geri gelecektir.
    0 ...
  30. 19.
  31. Bu aynı seye benziyor, hani aradan 30 yıl geçmesine rağmen trabzonu hala büyük takim zanneden var. iste bu ruh da öyle yani yok artik böyle bir sey.
    1 ...
  32. 20.
  33. Parayla pulla ölçülmeyen pahalı transferlere bağlı olmayan ruhtur özlenesi ruhtur.
    0 ...
  34. 21.
  35. 22.
  36. 23.
  37. geri gelmesi için ruh çağırma ayinlerine başlanılması gerekmektedir. o ruh ölmüştür. nedeni de açık;

    ülkemizde aman yabancı oyuncu alalım aman yıldız olsun derken getirdi yöneticiler. peki nasıl getirdi? verdin adama parayı, gösterdin gece hayatını, adam baktı istanbul güzel, ee gece hayatıda iyi lan zaten futbol oynanmıyordur burada diye düşünüp geliyor. nitekim adam yatıtyor allah için. parasınıda takır takır alıyor mına koyayım. maç sonunda yenmişiz yenilmişiz sikinde değil. deplasmana götürmekte sıkıntı çekiyorsun zaten. istanbulda kalıp gece gezmek varken niye deplasmana gidip kendini yorsun ki!

    ruh çağırma ayinine gerek yok. yerli oyuncular ve yanlarına üç beş tane mağlubiyeti hazmedemeyen yetenekli yabancı alacaksın bak noluyor. isteyenler 1996-2000 galatasaray kadrosuna baksın!
    0 ...
  38. 24.
  39. sanılanın aksine galatasaray 100 sene de başarısız olsa var olacak ruhtur. yok öyle bir ruh diyebilmek için bu takıma gönül veren kimsenin kalmaması gerekir ki bu takım sürünse bile arması için sevecek milyonlar var. işte bu ruh da öyle bişey 100 yıl uğramasa taraftarın ruhu yeter.
    0 ...
  40. 25.
© 2025 uludağ sözlük