istanbul'un sarı-kırmızılı spor kulübü olması gerektiği gibi kupasını sahada aldı.
ama aynı kulüp 1980'de kupamızın sahada verilmesini istemedi!
yıl 1980
alibeyköyspor, kayserispor, trabzonspor ve lüleburgazspor'u geçen altayımız, türkiye kupasında adını finale yazdırdı.
finaldeki rakibi istanbul temsilcisi galatasaray idi. 14 mayıs 1980'de izmir'de oynanan finalin ilk ayağında altayımız ümit kayıhan'ın golü ile maçı 1-0 galip tamamlamış ve istanbul'da oynanacak rövanş maçı için avantaj yakalamıştı.
final günü gelip çatmıştı. tarihler 28 mayıs 1980'i gösterirken inönü stadında istanbul'un sarı kırmızılı kulübü ile izmirimiz'in altay'ı sahaya çıktı. 10. dakikada 1-0 öne geçen istanbul ekibini yıkan gol 62. dakikada mustafa denizli ile gelmişti.
1967 yılında türkiye kupası'nı ilk kez istanbul dışına çıkararak anadolu'yu ayağa kaldıran altayımız, maçın 1-1 sonuçlanması ile 18.si düzenlenen bu kupaya 2. kez sahip olmuştu.
hakem odasından yeşil çimlere
federasyon yetkilileri ve galatasaray kulübünü girişimi ile kupayı kazanan altayımız'a sahada kupa vermeyi çok gören yetkililer, kupa verilecek alan olarak hakem odasını seçmişti.
tarihe koca bir ayıp olacak kazıncak hakem odasında kupa merasimi töreninde şevket belgin kupamızı büyük mustafa'ya, mustafa denizli'ye verdi.
kaptan mustafa takım arkadaşlarını organize ederek, biz kupayı sahada aldık, tribündeki rakip taraftarlara rağmen sahada kupamızın turunu atmalıyız dedi ve tüm engellemere rağmen arkadaşlarıyla oyun alanına çıktı.
bugün kupasını sahada almak için bakanları, başbakanları devreye sokan kulübün temsilcileri, tarihlerindeki bu sayfaya bakınca acaba utanıyorlar mı?
sanmıyoruz.
ya basın? sizce özgür basınımızın temsilcileri galatasaray kulübünün bu ayıbını bugün yazabilirler mi?
çeyrek final ve bir alt turda beşiktaş ve fenerbahçe yi eleyerek yükselmiştir yarı finale...
şimdi sormak gerekir...
bu iki büyük takımı eleyen lüleburgazspor altay a nasıl elenmiştir ?...
Önce bunun cevabı bulunmalıdır, çünkü lüleburgazspor o sene kupayı alabilecekken, küme düşmeme mücadelesindedir.
ve hangi oyunlar dönmüştür ki biz yani lüleburgazspor altay ın bizi elemesine göz yummuşuzdur...
o kupayı orada veren federasyonun ayıbıdır.
buyrun size çok tanıdık bir dialog;
- lan oğlum niye bunu böyle yaptın?
+ eeee ama o da bilmem kaç senesinde aynısını yapmıştı
- eeeeeee?
+ .........
- yani böylece haklı oluyorsun öyle mi?
+ .............
- kime diyorum?
+ "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor....."
- ?????
+ dıt dıt dıt dıııttttttt dıt dıt dıt dıııttttttt
Geçmişte kalmış olaydır. Artık kurcalamayalım. Adamlar şampiyon oldu üstüne bize tebrik etmek düşer. Gönül isterdi fb şampiyon olsun, ama kısmet değilmiş.
32 sene önce yaptığı hatanın farkına varan ve kupanın soyunma odasında verilmemesi gerektiğini anlamış galatasaray'ın, hala 80'lerin zihniyeti ile yönetilen rakibinden ve aynı zihniyetin oraya getirdiği federasyon yönetiminden kupanın sahada verilmesini beklemesi ile gündeme gelen ayıp.
kendi ayıplarını, başkalarının ayıpları ile örtmeye çalışan zihniyet değişmedikçe, malum zihniyet kupayı tuvalette bile vermeyi teklif edebilir ve bu bizi maalesef şaşırtmaz.
işi gelince tarihi mağlubiyetleri karıştırmayın diyen, işi gelince bilmemne tarihinde siz şunu yapmıştınız diyen fenerli başlığıdır. bu fenerlileri anlayamıyorum gerçekten yenerler konuşurlar (tamam haklılar yendiler), kaybederler konuşurlar, berabere kalırlar yine konuşurlar. ne zaman susacaksınız merak ediyorum.