beşiktaş simao yu, almeida yı, guti yi, q7 yi tranfer eder, galatasaray ise kazım kazım ı.
aradaki fark bu işte.
karizması oplmayana guti mizle gülüyoruz.
uefa ve süper kupadır. 1951 şampiyonluğunu f7'nin ikramıyla kazananlar, birinin sekiz attığına o takım düşme tehlikesi yaşadığı dönemde 6 atanlar sussunlar. o "şerefli ikincilikte bile şeref yok". çok "şerefli" sinan ve fikret 6 golü bjk'den yerken hiç ses ettiler mi?
şu malatyaspor'a teşvik hikayesinin palavra olduğu dağıtılan arabaların doğan'dan murat 131'e çeşit çeşit değişmesinden belli. karar verin lan ergün gürsoy hangisini dağıttı. bu arada keşke ankaragücü'nü 8'lediğimiz maçın sezonu puan eşitliğinde ikili averaj olsaydı da kim kime yine koyuyordu görürdünüz.
gs seyircisi altyapıdan çıkan her oyuncuyu dünya yıldızı zanneder çirkeftir çok bilmiştir abartırda abartır at gözlüklüdür bursaspora karşı bile komplekslidir bjk taraftarı takımını sever yıldız olsa bile hakkını verir kulübüne gider yapar koyun değildir armaya aşıktır polemiğe girmez gs seyircisi için semih rio ferdinandtır sercan rooneydir
çok farkları vardır. kuruluşları farklı taraftar profilleri farklı başarıları farklıdır. bu iki takıma "tabiri caizse kardeş camialardır" diyen ezik fenerlilere itibar etmemekte fayda vardır. biri diğerinin ensesine vurup lokmasını ağzından alırken öbür taraftan fenerliler götlerin çeşitli senaryolar uydurabilir, "bunlar bize karşı yea" diyebilirler, bunlara inanmayın. aralarında çok iyi anlaşırlar derler, takmayın. zira bu iki takım arasında oynanan maçlarda geçmişte bir çok olaylar çıkmıştır. elbette olayların çıkması tasvip edilecek bir şey değil ama aman efendim öyle iyi anlaşıyorlar ki bize karşı saf tutmuşlar havalarında gezenlerin bunları yok sayması gerçekleri değiştirmez.
bu iki takım arasındaki farkları anlatmaya kalkan bir f5 taraftarının yanlış transfer politikalarının eleştirisini yapması kadar komik bir şey olamaz. önce kendi takımındaki emenike, ortega, kejman ve daha bir sürü transfer fiyaskosuna bakıp sonra konuşacaksın.