kulüpler hakkında yapılan tartışmalarda beğenmediği yorumu yapanlara 'naylon' diyerek aklı sıra aşağıladığını sanan 'insan müsveddelerini' karşımıza çıkarmış bildiri. kahvehane köşesinden kurtulamamış ahlakıyla sözlükte her nasılsa yazar olmak böyle bir şey olmalı..
meselenin özünü kavramış bazı taraftarlar olması sevindiricidir. bu ülkede hiçbir büyük takımın mazlumu oynamaya hakkı yoktur. açıkça kollandığı bir maçtan sonra 'galatasaray türkiyedir' gibisinden zırvalasan, insanlar da bunları hatırlatıp 'bir s*kim bile olamazsın' der; bunda insanın gücüne gidecek ve tepki gösterecek ne var, merak konusudur..
kendi takımlarının pisliklerini görmezden gelerek "bak necmiciğim, yeni at gözlüğüm nasıl, yakışmış mı?" diyenlerin pek de anlamasını beklemememiz gerektiğini gördüğümüz acıklama.
rahmetli islam çupi'nin 1987 senesinde yazdığı "türkiye fenerbahçe'dir, fenerbahçe türkiye'dir" sözünden açık açık arak yapılmış galatasaray yönetiminin ağlama kokan açıklamasının başlığı.
son 15 yıldır türkiye'de hakemlerin vakıf olduğu her platformda kollanan bir camianın 2 puan için ağlayıp zırlaması yüzsüzlükten de öte birşeydir. ne beşiktaş'ın 92-93'te, 99-00'de çalınan şampiyonluklarını unuttuk, ne 97. dakikada penaltı kazanılan istanbulspor başkanı cem uzan'ın havalara zıpladığı istanbulspor maçlarını, ne de 2005-2006 sezonunda beşiktaş maçı öncesi "beşiktaş sen bizim kardeşimizsin" diye bağıranları.
fazla uzatılması sonucunda giderek coşan ve "galatasaray türkiye'dir" şeklinde bir epik finali olan yazı, bildiri, herneyse.
konu galatasaray olduğu için bundan sonrasını galatasaray üzerine yazıyorum, yoksa maç bitiminde roberto carlos'un hakemi şutladığı, ibrahim üzülmez'in hala adam yerine konup kaptan diye oynatıldığı bir ligden bahsettiğimizin farkındayım.
galatasaray türkiye'dir tamam da, galatasaray florya'dan başlasın sahiplenmeye. filipescu'dan, vedat'tan kurtulundu bir şekilde ama, uzun süredir takımda oynayan hasan şaş'ı, ayhan akman'ı, ümit karan'ı yıllardır hizaya getirilemedi, yeri gelince tecrübeymiş - efendilikmiş - insanlıkmış iplemeyip, hiç çekinmeden küçük düşebiliyorlar. yeri gelmişken, dünkü çocuk -gerçi hala çocuk- barış özbek de tehlikeli yolda. koskoca kulüp, şansal büyüka deyişiyle türk futbolunun dev çınarı bunu yapmamalı. madem federasyonun senin üzerinde kirli oyunlar oynadığını düşünüyorsun, oyuncuna öyle bir terbiye ver ki hiçbir hakem atamasın oyuncunu. diğer takımları da örgütle, iyi ilişkiler kur, örnek ol. "küstüm, oynamıyorum" içerikli basın bildirisi yayınlamayı herkes beceriyor.
bak yazıyı uzun tuttuk, coştuk, galatasaray'a fırça çekiyoruz gördün mü. uzatmamak lazım. *
galatasaray sk' nın haklı tepkisini ortaya koyduğu yazıdır. selçuk dereli' nin ne denli bir onun bunun evladı olduğunu bilmeyenlerin üzerine yorum yapmaması gereklidir. biraz sağduyulu olalım, tarafsız olalım. taraf olacaksak, haklının yanında haksızın karşısında duralım. lütfen.
(bkz: bir kiralık katil olarak hakem)
(bkz: tff nin bizans oyunları)
eksi büdütü: zamanında dile getirilen ve kişiyi idama sürükleyen cümledir bu. yani ''ben hak'kım'' demiştir.
şimdi de burada galatasaray türkiye'dir deniyor. evet doğrudur. tıpkı o kişinin hakkın bir parçası yani haktan olduğu gibi galatasaray da türkiyenin bir parçasıdır.
kayseriyi sahada doğrayan, 2 net penaltısını vermeyen, baros ve emre asık ı atmayan selçuk dereli için galatsaray yönetiminin yaptığı bestedir. normalde tek kelime etmemesi gerekenler, senelerdir kendine yapılan kıyaklara alışmış oldugundan selçuk derelinin maçı kayseriden alıp galatasaraya vermemesi üzerine çıldırmış anlaşılan.
teşekkür etmesi gerekenlerin hala utanmadan ağlayıp zırladığı bildiridir.