stadında hiçbir zaman "adam gibi adam tayyip erdoğan" pankartı açmamıştır, aksine başbakan geldiğinde ıslıklamıştır.
buna rağmen cemaatçi damgası yemiştir.
takımının futbolcusu hiçbir zaman "geçmiş olsun başbakanımız" pankartıyla sahaya çıkmamıştır.
buna rağmen cemaatçi damgası yemiştir.
kulübü hiçbir zaman gazeteye ilan verip başbakana teşekkür etmemiştir.
buna rağmen cemaatçi damgası yemiştir.
başkanları hiçbir zaman şikeci sıfatıyla yargılanıp "başbakanla iletişimimizi engelliyorlar" dememiştir.
buna rağmen cemaatçi damgası yemiştir.
kulübünün eğitim kuruluşları 1915'de mezun vermemiştir, şehit vermiştir vatan uğruna.
buna rağmen fransız damgası yemiştir.
fransa ermeni soykırımı ile ilgili yasa çıkarmaya çalıştığında tepkilerini göstermek için mektuplar göndermişlerdir.
buna rağmen fransız damgası yemiştir.
atatürk'ü hiçbir zaman galatasaraylı diye anmamış, siyah-beyaz fotoğraflarıyla bağrına basmıştır.
buna rağmen terörcü damgası yemiştir.
kapalı tribününde "hepimiz mehmetçiğiz" pankartını asılı tutmuştur.
buna rağmen terörcü damgası yemiştir.
başkaları gibi sadece kendi takımının başarısı sayılabilecek, bir maçta elde ettiği skorla yıllarca övünmemiştir.
takımının avrupadan getirdiği 2 kupayı, tüm türkiye'ye hediye etmiştir.
buna rağmen edirne'den öteye gidemeyenler "türkiye" kupasını bile kazanamamıştır.
galatasaray taraftarı başarıya aç değildir, kupaya da.
kulübü, şimdi satsa tüm borcunu 3 kere ödeyecek getiriye sahip bir araziye sahiptir.
galatasaray taraftarı hiçbir zaman günü kurtarmaya çalışmaz, geleceği kurtarmayı amaçlar.
eli, yüzü, götü bok çukurunda olanlarla muhattap olmaz!
çok sağlam beşiktaşlıyım, hayata tutunmama sebep 7-8 değerli doneden biridir beşiktaş'ım...
sen galatasaray taraftarı sen ki siyah giymiş adamların rantiyesine ortak olmadın, ak partinin senin üzerinden şov yapmasına izin vermedin, ıslıklarınla bağırışlarınla, galatasaray tribünleri özgürdür zapt edilemez diye bağırdın ya,
sana uzanan eller kırılsın, gel üsküdar meydanında top oyna bütün ailemi alır gelirim seni izlemeye,
yeter ki ali sami yen den özhan canaydın'a ecdadının yüzüne tükürenlere prim verme başkanın, ultraslan, kaptanın özür diledi ama sen dileme,
sen özgürsün, sol yumruğunu kaldır havaya ayakta dur, eğilme ne olur..
siyah beyazımızla, yanındayız tertemiz sarı kırmızının..
tarihinin en kötü sezonlarından birini oynarken, kardeş takımı(!) fenerbahçe taraftarlarının aşağıladığı, dalga geçtiği, kümede kal galatasaray, bank asya'ya galatasaray nidalarıyla kendi çaplarında alay ettikleri türkiye'nin en büyük takımının onurlu taraftarıdır.
şimdi kimse bizden hoşgörü, anlayış beklemesin. acıyoruz, allah kurtarsın.
hala lincoln yandaşı yazılar ve söylemler görüyorum.. lincoln'ün bu hali 'yıldız futbolcu idare edemeyen yönetim basiretsizliği' olarak görülüyor..
bu kulüpte lincoln'e tanınan hoşgörü hagi'ye tanınmadı neredeyse.. hem taraftar hem yönetim kanadından.. ben de efsanevi 10'dan sonra bu sayıyı taşıma şerefine en yakın potansiyel olarak gördüğüm bu adamı, sikine takmadığı bir tam sezona rağmen almanya'daki hamburg maçına kadar savunuyordum, kaprisi olur diyordum, üstüne gitmeyin diyordum.. ne zamanki haklı veya haksız (haksız) oyundan çıkmasına bozuldu ve yerine giren çocukcağızın elini sıkmadı, siktirsin gitsin dedim.. bir sonraki hamburg maçında benim temennimin altını boş bırakmadı sağolsun, hatta maçtan sonra bu temenimi yerine getirdi..
bu saatten sonra lincoln'den galatasaray'a topçu olmaz.. arkadaşlarının yüzüne bakamaz biraz şerefi varsa zaten..
ulan her şeyi geçtim insan profesyonel olur, hin olur, parası için oynar, kurnaz olur sevmediği antrenörün gitmesi için kendini çeker tamam da.. sporcuysan bir gıdım gaz olur içinde.. kendini çekeceğin maç var, çekemeyeceğin, istesen de yanyana ter döktüğün arkadaşlara ve arkandaki milyonların hatrına çekemeyeceğin, ayağının gitmeyeceği maç vardır ulan!
bu herif sezonun maçında sikini bile kıpırdatmadan sattı hepimizi.. harry kewell'i sattı.. adnan polat'ı sattı.. bülent korkmaz'ı sattı.. beni sattı..
ve o maçta hasan şaş yuhalandı..
hasan şaş lan bu! hasan'ı sen nasıl yuhalarsın bir isabetsiz orta yaptı diye? lincoln denen herif o ortayı bile kovalamadı..
ona küfredersin, kızarsın ama yuhalamazsın.. hasan şaş galatasaray'dır.. hasan şaş galatasaray olduğu için hakemlerle çıldırasıya dalaşır, galatasaray olduğu için rakiple kavga eder, galatasaray olduğu için sağ bekte oynar, galatasaray olduğu için tam olarak iyileşmesine daha 1 ay varken ihtiyaçtan sahaya çıkar ve galatasaray olduğu için yuhalanınca ağlar..
o hırs vardır çünkü onda.. hagi'den öğrendiği o durdurulmaz hırs..
sen hasan şaş'ı yuhalayıp, brezilya'ya giderken ''ben 2 gün sonra burda..'' diye yavşak yavşak sırıtan cassio'nun harcanmasından bahsedersen tarafını şaşırmışındır..
siktirsin gitsin kıçımın 10 numarası.. hasan daha layık o formaya..
beşiktaş'ın içerdeki liverpool karşılaşmasında yaptığı tribün şovundan etkilenip aynısını kendi sahalarında yapmaya çalışan ama takımı gol yediğinde sus pus olan sözüm ona büyük takım taraftarı gibi olmayanlardır.
taraftarlığın iyi günde kötü günde olduğunu bilen kişilerdir.
kendi yöneticileri, rakiplerinin avrupa başarısının üzerine örtmeye çalışarak kendi reklamını yapmaya çalışmaz. baş harfi nihat özdemir olan adam gibi "işallah ilk kez 1 türk takımı çeyrek finale çıkacak" diye beyanat vermez. böyle yöneticilere sahip olmayan asil taraftardır bunlar.
daha 2 ay önce "ne koyduk çelsiye, uyuma türkiyeeee" diye anırırken, şampiyonluk zora girdi (gitti değil hâlâ şansları var) diye oyuncularını tekme tokat dövmez bunlar.
kanarya insanları gibi boş çoğunluk değildirler, öyle ki kadıköy'ün yarısından az kapasiteli sahalarında, avrupalıların araştırması sonucu en iyi atmosfere sahip 4. stad seçtirirler ali sami yen'lerini;
...ve hâlâ zırlayan rakip taraftarlarla uğraşırlar...olm biz o çeyrek finali göreli yıllar oldu. yeni bir şeymiş gibi pazarlamaya çalışmayın! yemezler.
dün tüm rakip taraftarlarına tek maçta 2 ders birden vermiştir. 1. trbibün şovu nasıl yapılır. 2. yenilse bile alkışlamak. bu ikisini birden tek maçta yapabilmiş bir taraftar yok daha türkiyede. gerçi sadece 1.sini de yapabilen yok. deneyenler var beceremeyenler var.
