henüz 2008 - 2009 sezonunun başında olmamıza rağmen sıkça tekrarlanmaya başlanan masum hakem hatalarıdır.
genelinin ortak noktası tam "maç kopacak" derken cereyan etmesi ve ligimizin 2 sezondur en çok penaltı kazanan takımı olan galatasaray lehine olmasıdır. bir anlamda lojistik destek, can simidi gibidirler. şahsen tesadüf olduğuna eminim. yine de şöyle bir hatırlamak gerekirse 2008 - 2009 sezonunun ilk 7 haftası itibarı ile yapılan ve göze çarpan küçük, önemsiz hatalar şunlardır;
maç 1-1 devam ederken ikinci yarının başında denizlispor haksız bir kırmızı kartla 10 kişi kalıyor. maçın 75. dakikasında denizlispor'un %100 bir penaltısı es geçiliyor. ayrıca galatasaray'ın attığı ilk gol öncesi Meira'nın, Roberts'tan topu arkadan faul yaparak alması kimse tarafından görülmüyor.
Karşılaşmanın son dakikalarında Galatasaraylı taraftarlar maçı yavaşlattığını ileri sürdükleri Antalyaspor kalecisi Ömer'e ve hakem Bülent Yıldırım'a küfür etmeye başlıyorlar. Bu sırada Ömer ile taraftarlar arasında diyalog yaşanırken, Lincoln tecrübeli kaleciyle tepki gösteriyor. Lincoln'un omzuyla Ömer'e bilerek çarpmasının ardından, Antalyaspor file bekçisi yerde kalıyor ama Hakem Yıldırım, bu olayın ardından Ömer'e ikinci sarı karttan kırmızı kart gösteriyor. hiperstar cassio lincoln yoluna devam ediyor.
Kocaelispor 1-0 öne geçiyor ki galatasaray'da çok kötü oynuyor. Ve maçın kader anı geliyor. 33.dk.da Nonda, kaleci Serdar'a çok açık faul yapıyor, Baros boş kaleye beraberlik golünü atıyor.. 57'de 2.golden sonra iş bitiyor, maç farka gidiyor. Maçta tartışılacak tek kararı Galatasaray'ın attığı beraberlik golü öncesi verdiği devam kararı oluyor. Kural ise Kale alanı içinde bilhassa kolları yukarı kalkan ve şarj bölgesi kaybolan kaleciye dokunmak fauldür diyor.
8. dakikada milan baros'un attığı gol ofsayt. 2. golde milan baros rakibine faul yapıyor ki cassio lincoln ofsayt pozisyonunda. nitekim maç farka gidiyor, galatasaray 4-1 kazanıyor.
galatasaray'ın 2. golü servet'in eliyle geliyor. sarı kartı olduğu halde direği yerinden söküp gitar çalan Lincoln'u bütün stad görürken hakem görmüyor.
galatasaray'ın 2. golünde milan baros topu açık açık eliyle düzeltiyor. gol geçerli sayılıyor.
-
şimdi hiç birinde art niyet aramıyorum lakin bu süre zarfında fenerbahçe'nin gaziantepspor karşısında %100 penaltısının verilmediğini, hacettepespor maçında yediği ilk golün ofsayt olduğunu; volkan demirel'in haksız bir kırmızı kart gördüğünü de hatırlayınca "turkcell super lig hiç bitmesin" diyorum.
milan baros türkiye'ye gelir gelmez "30 gol atarım" demişti. atar tabi..
ulusoy federasyonu'yla başlayıp günümüze kadar gelen hatalardır. hakemler uğruna beste yazdıran hatalardır. 4 sene arka arkaya şampiyon olurken her daim ligin en çok penaltı atan takımı olunmasını sağlayan hatalardır. anelka'nın elle attığı golden sonra 2-0'dan dönen maç hakkında demediğini bırakmayanlar servet'in golüne neden ses çıkarmıyor biliyoruz. ayrıca fenerbahçe lehine hata yapılınca ortalığı yıkan anadolu takımları (özellikle ts) hatalar gs'ye yapılınca neden ses çıkarmıyor? asıl bu sorunun cevap bulması lazım.
galatasaray'a bu kadar iltimas, torpil varken fenerin tukaka edilmesine içim parçalanıyor. ay canlarım benim, gelin kucağıma. bağrıma basacam sizi.
hep mi büyük takımlar kollanır, galatasaray, gaziantep, hacettepe. fenerbahçe diye de bir takım var bu ligde yaw. pis hakemler, kaka hakemler sizi.
şu hakem hataları olmasa galatasaray bir puan bile alamazdı. di mi fenerli güzel kardeşlerim benim. ne kadar temiz kalplisiniz siz. mhk olmasayadı ne güzel olurdu di mi türkcell süper lig. di mi di mi?!
edit: hani beşiktaş bahsetse hakem hatalarından tamam diyeceğim* ancak fenerbahçe gibi adı her daim şike anılan, başkanının hakemleri para karşılığı satın aldığı söylentileri sürekli ortalarda dolaşan bir takımın taraftarları bu olmayan hakem hatalarını komik şekilde değerlendirdiği zaman çok saçma duruyor. hangi takım lehine hata olmuyor birisi bana söylesin? kocaeli - fenerbahçe derbisinde fenerbahçe'nin 90+6'da attığı gol mesela? uzaylılar mı uzattı orayı?
konyaspor maçında yapılanlar bariz hatadır fakat diğerleri tartışmalıdır. hepsinden önce maç sonu lincoln ile ömer arasında yaşananlar birinci ağızdan cevap bulmuştu. ömer lincoln'un bir şey yapmadığını, sorunun taraftar olduğunu dile getirdi. işimize geleni hatırlamak işimize geleni hatırlamamak olmaz...
fenerbahçe'nin gaziantep karşısında penaltısı verilmemiştir, doğru. fakat gaziantep'in de bir penaltısı es geçilmiş, hatta o pozisyonda penaltı kararı verilse roberto carlos ikinci sarı karttan ihraç edilecek. volkan demirel'in hacettepe maçında gördüğü ikinci sarı kart kesinlikle doğru. hakeme gidip bir elin yukarıda, bağırırsan çıkarıp kartı gösterir. fenerbahçe-kocaelispor maçında, fenerbahçe'nin attığı 2. golün öncesinde de tartışmalı bir devam kararı var. onu da inceleyelim bu kadar hassaslaşmışken. hatta 1-4'luk kayseri maçı'nda, cezasahası dışında yapılan bir mudahalede hediye edilen penaltı var bir de, maç 1-2 oldu çeviremediniz.
işin daha da ilginci, sürekli haluk ulusoy sisteminden yakınanların, bu sistem içinde bulunmuş emekli hakemlerin görüşlerine sığınmaları. bak ahmet çakar'a, galatasaray-konyaspor maçı dışındaki kararların çoğunda hakem kararı doğru demiştir. yani hakem hatası olarak verdiğiniz kararların %75'i ahmet çakar'a göre hata değil, doğru...
ahmet çakar'ın nasıl hakem olduğunu, kimleri nasıl şampiyon yaptığını unutanların ahmet çakar'ı argüman olarak verdiği hatalardır.
melodsi keyif veren, hiç tasvip etmediğimiz bir beste vardı hatırlar mısınız? "vahap beyaz, ahmet çakar lay lay lay galatasaray" diye. sahi niye çıkmıştı o beste?
tarih 14 mart 1942. galatasaray karagümrük'le oynuyor. karagümrük stadındaki 500 dolayındaki seyirci coşku içinde. bir seyircide "televizyon icat edilse de maç trt'de izlenir pankartı açsak" pankartı göze çarpıyor.
neyse maç başlıyor. galatasaray, seyfettin, hilmi, ve şevki'nin golleriyle 80. dakikaya 3-0 önde giriyor, fakat o da ne? sağdan gelişen karagümrük atağını galatasarylı basri kesip, topu taca gönderiyor. hakem tacı galatasaray lehine veriyor ve stad karışıyor. tekmeler, yumruklar, kalaşnikoflar, tank paletleri havada uçuşuyor. ancak hakem araya hükümetin girmesine rağmen kararından dönmüyor ve maç 3-0 bitiyor.
maçı izlemiş olan tarihçi kerim osman kalempil, hissettiklerini tarih kitaplarına; "eğer o gün o taç verilseydi şu an 4 dünya kupası kaldırmış bir milletin evlatları olurduk, bu hakemlerle bu ülke yönetilmez" diye geçiriyor. ah galatasaray ahhh! naptın?
gündem değiştirmeyi başkanları kadar iyi bilmeyen fenerlilerin ortaya attıkları iddia. ahmet çakar ki türkiye nin gelmiş gelmiş en büyük hakemidir. hemde şenes erzik gibi birinin yardımları olmadan yükselmiştir. eğer bugün hakemlik yapıyor olsaydı onun büyüklüğünü görürdünüz. sahi bir özgüç türkalp vardı ona ne oldu? sanırım voleybol müsakabalarını yönetiyor artık.
kimleri nasıl şampiyon yaptığı belli olmayan ahmet çakar'ın hatalı görmediği fakat fenerbahçe düşmanı haluk ulusoy(!) hakemlerinin hatalı dediği kararlarmış. biraz tutarlı olun... biz neye göre karar vereceğiz şimdi?
madem bu kadar art niyet arıyorsunuz; tüm takımların lehine, alehine yapılan hataları listeleyip gidin fenerbahçeli mhk başkanına sorun hesabını...
ps: oğuz sarvan fenerbahçeli değil diyenler özel mesaj atabilir... *
paramız çok olduğundan baros, licncoln, kewell, meira gibi transferlerin yanı sıra sevgili başkanımızın hakemleri de satın aldığının göstergesidir.
parayı hakeme yatıracağına stada gömen ve puan yerine para toplayanlar neden şikayetçi anlamadım.
paramız çok aldık anasını satayım.
yalnız daha çok paramız olunca daha iyilerini alacağız. bunlar şimdilik, ele çarpan (!) golü verip, buz gibi kırmızı kartı rakibe göstermeyen ve penaltıyı vermeyen modeli. aslantepe bitince yeni model hakemler de alırız inşallah. onlar bizi yormadan direk galip ilan edecekler. sevgili futbolcularımız terlemeyecek.
ha sahi, bir de bunların "fener gol atana kadar maç bitmez" modelleri var. adnan başkanıma sesleniyorum. şunları piyasadan toplayıp tedavülden kaldır başkan.
olmuyor gençler...
not: uefa kupasını da haluk ulusoy'un hakemleriyle aldık. ne de olsa avrupa fatihi. uluslararası hakem mafyasını da fethettik. büyüğüz yani, öyle de böyle de bizimle başa çıkamazsınız.
her ne hikmetse ne zaman fenerbahçe lig sıralamasında gerilerde olsa ve avrupa' da beklenen seviyeye ulaşamasa hatırlatılan hakem hatalarıdır.
galatasaray ne zaman kazanmaya başlasa ve fenerbahçe' nin önünde olsa, her zaman hakemlerle bir yere geldiği iddia edilir galatasaray' ın. ne oynadığı futbol ne de son maçta lincoln' un attığına benzer güzel golleri hatırlanmaz bile.
bu hataları göz önüne getirmeye çalışanlar fenerbahçe lig sıralamasında galatasaray' ın önünde olduğunda, sütten çıkmış ak kaşıkla fenerbahçe' nin başarıya ulaştığını iddia ederler. hiç kimse şükrü saracoğlu stadında hakemlerin yaşadığı aziz yıldırım korkusundan bahsetmez.
evet, galatasaray lehine gerçekleşen hakem hataları vardır ancak aynı hatalar ligde tüm takımlar lehine de gerçekleşmektedir. lütfen önce kendimizi eleştirelim, aurelio' nun doldurulamayan yerini, aragones' in oyunu okuyamamasını tartışalım, daha sonra sıra hakemlere gelsin.
(bkz: herkes kendi kapısının önünü temizlesin)
kaynağının ne olduğunu merak ettiğim hatalardır. zira antalya maçında ömer, açıkça ''lincoln bir şey yapmadı'' demiştir. ama normal şikeci galatasaray maçtan hemen sonra ömer'e de para yedirmiştir. aynı maçta galatasaray'ın ilk dakikadan son dakikaya kadar biçilmesine ses çıkarmamıştır hakem. antalya'nın tartışmasız 2 kırmızısı ve servet'e yapılan penaltı verilmemiştir.
futboldan azıcık anlayan biri nonda'nın kocaeli maçındaki hareketinin faul olmadığını bilir. nonda topa zıplamış, kaleci nonda'dan sonra zıplamış ve nonda'ya kendisi çarpmıştır. eğer bu faulse o zaman bundan sonra kaleciler her pozisyonda zıplayıp bir adama çarpsın 18 içinde ve hep faul kazansınlar.
trabzonspor maçında servet'in golünde ele çarpma vardır. aynı maçta sabri'ye yapılan hareket tartışmasız penaltıdır ama verilmemiştir. lincoln'ün de atılması gerekliydi atmadı neyseki 1 dk. sonra adalet yerini buldu.
ligde yapılan hatalarla 4 sene üst üste şampiyon olan galatasaray, avrupa'da da bu şekilde başarıya ulaşmıştır. arsenal maçında bülent'in çıkık omuzla maça devam etmesi büyük bir hakem skandalıdır. hiç estetik durmuyordu. hagi'nin pozisyonunda parlour'un sarı kart görmesi büyük hataydı. parlour masumca topa girmişken hagi terbiyesizce vurdu adama. süper kupa maçına ise değinmek bile istemiyorum. real madrid'in kazandığı penaltıda suat atılmalıydı.
(bkz: ironi)
(bkz: kupa parayla değil yürekle alınır)
galatasaray lehine hakem hatası yok mudur? çok vardır. galatasaray tarih boyunca hakem hatalarıyla sayısız maç da kazanmıştır. ancak bunu ileri süren takım yöneticileri ve taraftarları kendilerinin lehine yapılan hakem hatalarında ne kadar konuşuyorlarsa, şimdi de o kadar konuşma hakkına sahiptirler.
evet, rakip takımın kalecisinin kırmızı kartı es geçilip, penaltının verilmemesi, 3-0 giden maçta galatasaray'ı daha bir kamçılamıştır. bu da galatasaray lehine yapılan bir hakem hatası sayılabilir.
2005 yılında konya'Da anelka'nın eline çarparak gol olan bir pozisyondan dolayı, türkiye'yi ayağa kaldıran ve ortak pankartlarla sahaya çıkan temizlig örgütlenmesinin sessiz kaldığı hatalardır.
bunlardan bazıları. biraz uğraşılsa neler çıkar ya...
--spoiler--
Ankaragücü:0 ; Galatasaray:1 (12.08.2005)
Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Selçuk Dereli, Mustafa, Ali Saygın Ögel
Durum 0-0 iken 93. dakikada Umit Karan çok bariz bir faul ile topu aldi ve golü atti.
Samsunspor:1 ; Galatasaray:2 (25.09.2005)
Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Bülent Yıldırım, Erhan Sönmez, Mustafa Sönmez
10. Dakikada GS li Ugur Celilin baldirina krampon ile daldi, kirmizi kartlik harekete faul bile verilmedi.
Gençlerbirliği:2 Galatasaray:1 (30.10.2005)
Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Oktay Demiray, Selçuk Kaya, Özgür Çetiner
Cihan el ile topa ceza sahasinda mudahele etti. Hakem pozisyonu ceza sahasi disina tasidi,bariz penaltiyi yedi. Ayrıca Necatiye hakkettiği kartı gösterse Necati kırmızı kartla oyun dışı kalacaktı. maçı gençler kazandığı için pozisyonlar üzerinde fazla durulmadı.
Rize:0 Galatasaray:3 (20.11.2005)
Stat: Atatürk
Hakemler: Mustafa Çulcu, Erhan Sönmez, Mustafa Emre Eyisoy
ilk yarıda ceza sahasında Galatasaylı oyuncunun topu elle oynamasına Çulcu devam dedi. ikinci yarıda Altan'ın, ceza alanında Rizesporlu Serkan'ı itmesi ve çelme takması penaltıydı. Hakem M. Çulcu bu pozisyonuda atladı. işin ilginç tarafı maraton programi bu pozisyona sansür koydu, yayınlamadi bile, daha sonra gelen tepkiler yüzünden gösterdi ama ondada penaltı değil deyip geçiştirdiler. Orhan Ak 2. sarıdan kırmızıyla ihraç edilmesi gerekirken en az 3 net sarı kartlık pozisyon es geçildi. Galatasarayın 2. golü de ofsayt kokuyordu.
Galatasaray:3 ; Beşiktaş:2 (10.12.2005)
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Alpaslan Dedeş
Cüneyt Çakır ilk yarıda Cihan'a göstermediği sarı kart kadar, ibrahim Akın'ın atağını elle kesen Yalçın'a çıkarmadığı kart da çok kritikti. Bu pozisyona devam diyen Çakır, ikinci yarıda aynı ikiliden kasti faul yapan Yalçını ve Cihanı iki sarıdan atılmaktan kurtardı.
Tıpkı grekoromen, güreş yapan ve küfreden Ümit Karanın sarıyla kurtulması gibi.
Ayrıca maçın 4. hakemi Beşiktaş 2 1 önde iken Tigananın oyuncu değişikliği isteğini anlamsız bir biçimde reddederek çok kritik bir hata yaptı ve Beşiktaşın 10 kişi kaldığı o 2 dakikada BJK 2 gol yiyerek maçı mağlup tamamladı. Daha sonra Beşiktaş bu karardan dolayı kural hatası yapıldığını iddia ederek maçın tekrarı için federasyona başvurdu ancak bu başvuru anlaşılamayan bir biçimde 1 gün sonra geri çekildi.
doğru bildiniz 2005-2006 sezonunda. hani şu dünyanın türkiye dışında herhangi bir ülkesinde oynansa tatil edilecek 16 dakikalık uzatmalı denizli maçının olduğu sezonda. hani denizlispor başkanı'nın "denizli de elinde çantalarla dolaşanlar var." dediği sezonda. tabi bu işlerin bir alt yapısı var. onu da şuradan öğrenebilirsiniz.
federasyon başkanı olarak 10 sezon görev yapan haluk ulusoy'un katkılarıyla yapılan hatalardır. düşün ki bir adam 10 sezon boyunca federasyon başkanlığı yapıyor. kongre üyesi olduğu takım onun başkan olduğu 10 sezonda 7 kez şampiyon oluyor. en büyük rakibi fenerbahçe ise 2 kez şampiyon olmuş bu formalı federasyon başkanı döneminde. ama bunlar gayet normal hadiseler canııııımmmm... federason başkanı dediğin kim ki? maçlara nasıl etki edecek ki?
hatadır olur böyle şeyler, hakem de insan diyerek çoğunu kabullendiğimiz hatalardır... ofsaytı görmezsin, penaltıda şaşırırsın, eliyle atar karamboldür göremezsin, bunların hepsi olur, ama gözünün önündeki adam bayrak direğini çıkarıp gitar çalıp dans ederken sen kulaklıkla birşeyler konusup dönüp sırtını gidiyorsan herkes bunda kasıt arar...görmeme anlık karar verme çizgide kalma değil ki bahanen olsun...arkasındasın zaten, ne konustun o kadar 4. hakemle... ayrıca galatasaraylı arkadaşların tavırlarını da anlamak imkansız... birisinin dediği gibi bugün bunları kabul etmeyenler, yarın aleyhlerine bi karar çıkarsa * yine susarlar mı, ya da pankart mı açarlar temizlig istiyoruz diye... ya da nobrenin anelkanın elini hala yazanlar o günlerde galatasarayın hocasının durumunu sorguluyorlar mıydı ki bugün aragones'i tartışın diyorlar... ha bi de uefa kupası diyenler var ki hala en komiği onlar,fenerbahce anelka eliyle ya da faul yaparak konyaya gol attıktan iki sezon sonra çeyrek final oynadı şampiyonlar liginde, bu başarı o hatalı golü haklı mı yapar, hakem hatası var şu maçta diyen adama biz uefa kupasını aldık demenin mantıgı nedir... son sözüm de hala pozisyonları yorumlamak için hakem eskilerine ihtiyac duyanlara; oturun futbol izleyin sadece...
takimlarinin basari(sizlik) orani ile kendilerinin paranoyaklik orani arasinda dogru oranti olan akliselim(!) taraftar safsatasidir. gundemi degistirmek icin atmadiginiz takla kalmadi be kardesim. yarinki arsenal macindan sonra bakalim daha neler yumurtlanacak merakla bekliyorum. *
