galatasaray in bilincsiz sampiyonluk kutlamalari

entry42 galeri1
    ?.
  1. biraz gereksiz olmuştur, sahada zaten o kadar aslan varken fazla dikkat çekmemiştir.

    ediiit ditt dit diiiiitt : uwww ne çok hazımsız varmış. neyse hadi yine iyisiniz, bu gece sodalar benden.
    12 ...
  2. ?.
  3. hak edilen bir şampiyonluğun kutlamalarında bilincini kaybetmeleriyle yaptıkları kutlamadır.
    kafesteki aslana hiçbir şekilde şiddet uygulanmamaktadır. kaldı ki hayvan hayvanat bahçesinde de olsa zaten kafeste olacaktır. sanırsın mecidiyeköy'de balta girmemiş ormandan aslanı buldular.
    önemli olan sapkınca silah kullanmadan kutlama yapmaktır. asıl bilnçsizlik burdadır. bunu bir tek galatasaraylılar değil ne yazık ki diğer takımların taraftarları da yapmaktadır.
    6 ...
  4. ?.
  5. futbolcularımız protokol adamı değildir, içlerinden geldiği gibi çıldırmışlar fena mı?
    o kupa onların hakkı nasıl isterlerse öyle kutlarlar.
    6 ...
  6. ?.
  7. başarısızlık üzerine bok atma çabalarıdır.
    5 ...
  8. ?.
  9. ?.
  10. görmüş geçirmiş bir takımın kutlama biçimidir.
    bu ülkede ilk 3. yıldızı kim aldı?
    (bkz: bok at izi kalsın)
    8 ...
  11. 1.
  12. 2.
  13. 3.
  14. 4.
  15. o kadar bilinçisiz bir kutlamadır ki bu kutlama alemin hayvan sevgisini birden gark ettirmiştir.
    4 ...
  16. 5.
  17. şampiyonluk kutlanırken bilincin teferruattan ibaret olduğunu düşünen için mühim olmayan hadisedir. şampiyon olduk be ne bilinci!? ha o aslan işi komik miydi? komikti lan, valla ben de güldüm. *
    2 ...
  18. 6.
  19. 22 nisan 2006 fenerbahce galatasaray maci'ndan sonra sembolleri olmayan hindiyi stada getirerek (üstelik kafeste değil) elden ele dolaştırıp şampiyon olmuşcasına sevinen fenerbahçe'nin yaptığı kutlamalardan, bilinçsiz olmayan kutlamalardır.
    17 ...
  20. 7.
  21. galatasaray'ın şampiyon olduğu anlaşılmadığından, tanımlanamamış kutlamalardır.
    ziverbey-erenköy arası bir tane araba geçsin, birisi kornaya bassın be kardeşim,
    daha ziyade ankaragücü şampiyonluğu tadında bir istanbul gecesi yaşanmaktadır buralarda.
    5 ...
  22. 8.
  23. 9.
  24. şampiyon olduğu izmir bornovada bile atılan havai fişeklerden açıkca anlaşılan galatasaray'ın geyik bir şampiyonluk kutlama tarzı. * *
    ayrıca bakınız:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/28222/+
    3 ...
  25. 10.
  26. bilinçsiz milinçsiz napalım şampiyon olmuşlar işte tebrik edelim centilmence. bizde o kadar para vardı biz yapamadık bari olanlar sevinsin.
    2 ...
  27. 11.
  28. hazımsızlık ve kıskançlık sonucu yapılmış saptamadır. gayet güzel, naif ve asil bir kutlama olmuştur. özellikle de sahaya gelen aslan son zamanlarda görülmüş en orjinal fikirdir. kafesin içinde haşin haşin dolaşan aslan, tüyleri diken diken etmiştir. kim düşündüyse helal olsundur.
    2 ...
  29. 12.
  30. bazılarına batan süper kutlamalar.
    1 ...
  31. 13.
  32. taksimde devam eden bilinçsiz kutlamalardır.emekçilere kapalı olan meydanı galatasaray taraftarlarına açan sayın valinin gözlerinden ve emniyet müdürünün pos bıyıklarından öperim.umarım hediye olarak orantılı güç paketi göndermezler galatasaraya.malum sonra içinden biber gazı,polis,tazyikli su falan çıkar sonra gece gece yormamak lazım polislerimizi.
    2 ...
  33. 14.
  34. 15.
  35. kadikoy tarafinda olmayandir.

    Caddebostan ghetto tek gs macini veren mekandir. Diger hepsi fb macini vermektedir. Dolayisiyla burada bulunanlar gs formali, gs lehine tezahurat yapan taraftarlardir. ilk yari sonunda iceri kul tablalari ve de taslar atilmaya baslar. Bunun uzerine polis cagirilir ve cikacak herhangi bir taskinligi engellemek icin kapida polis beklemeye baslar. maclar sonuclanir herkes sevinclidir.. polisten bir duyuru gelir, arkadaslar 500 kisilik bir fb'li grup buraya gelmektedir, formalarinizi cikarin, tezahurat yapmayin. Ardindan mekanin sahibi kanali degistirir ve herkese sessiz olmasini soyler..

    kim bilincsiz anlasilmamaktadir.
    3 ...
  36. 16.
  37. tam bir komedi diyebilirim. gece gece beni kahkahalara boğan olaydır.
    3 ...
  38. 17.
  39. Yusyuvarlak yer küresinin neresinde bir Doğa huysuzluğuyla ruhsuzluğu sonucu hışımlı bir Azrail gösterisi; yahut insanların insanlara karşı bitmez tükenmez yeni bir cellatlık tefrikası; yahut da salgın bir hastalık belası gerçekleşse; hemen tüm dünyadaki milyarlarca evin içinde, TV ekranlarından dehşetle izlenebiliyor.
    * * *
    Ve kimlerin nerelerde daha güvenceli, daha şenşatır; kimlerin nerelerde elleri böğürlerinde kalmış, pesperişan yaşamakta olduğunu bir kez daha görüyorsunuz.
    Bu tür bir bilincin keskinleşip yaygınlaşmasına karşı, vaktiyle her türlü önlemi almaktan kaçınmayan, bol garibanlı yörelerin yerel politikacıları; yavaş yavaş düşürmeye başlıyorlar ellerindeki kalkanlarla topuzları.
    * * *
    55 islam ülkesinin toplam nüfusu kadar nüfusu olan, 1 milyar 300 milyonluk Çin'in güneybatısını, 7.8 büyüklüğünde bir deprem vurdu; hem de dakikalarca süren bir deprem.
    Çoluk çocuk kaç bin kişinin ezilerek ölüp gittiği, kaç bin kişinin kaybolduğu ve enkaz altında hâlâ daha kaç bin kişinin bulunduğu tam belli değil.
    * * *
    En azgın depremlerde bile en az kayıp veren ülke Japonya.
    Bakalım Çin, dakikalarca sürmüş olan büyüğün de büyüğü böylesi bir depremden gelişmişlik grafiğine kaç puanla çıkacak?
    * * *
    Cumartesi akşamı, arada sırada garip bir refleksle bağırarak, yerimden fırlaya fırlaya Galatasaray'ın şampiyonluk maçını izlerken; aklıma ne Myammar'ı hallaç pamuğuna çeviren kasırgayla, ensesinde 40 yıldır boza pişiren askeri cunta geliyordu; ne de Türkiye'deki enflasyonun bir engerek yılanı gibi dikilmeye başladığı.
    * * *
    Eski Roma'daki gladyatör gösterileri, ispanya'daki boğa güreşleri, Formula 1 yarışları gibi; futbol maçları da insanları, toplumsal ve bireysel sıkıntılarla, yönetici kepazeliklerinin dışına çıkartıyor, günler boyu avutuyordu.
    * * *
    Galatasaray'ın galibiyetiyle kesinleşen şampiyonluk, uzaydaki bilinmez hazineleri ele geçirmişçesine coşkuyla kutlanırken; ekranda bir laf dolaşır gibi oldu, kafeste bir aslan getiriliyormuş.
    * * *
    Bir süre sonra gerçekten de, bir kamyonun üstüne konmuş kocaman tel bir kafes içinde bir aslan getirildi stada.
    Zavallı aslan suspus, ne yapacağını şaşırmış gibiydi.
    GS'nin simgesi anlamına, kocaman tel bir kafes içinde oralara getirilmiş olan aslan; bir de kafesinden çıkıp, kendi doğal özgürlüğüne kavuşuverseydi de, anlaşılsaydı kafesin içindeki aslanla, dışındaki arasındaki fark.
    * * *
    1936 Eylül'ünün son akşamında, bendeniz henüz 8 yaşındayken; babamla Göztepe'den kalkıp, Galatasaray'ın Ortaköy deniz kıyısındaki yatılı ilkokuluna gelmiştik.
    Ertesi gün okullar açılıyordu ve sabah erkenden kalkmamak için beni, akşamdan getirmişlerdi okula.
    * * *
    ilkokulun bahçesinde, taşradan gelme 3-5 çocuk daha vardı ve Beyoğlu’ndaki Mekteb-i Sultanide, Tevfik Fikret'in müdürlüğü döneminde burslu bir öğrenci olan babam; o zamanki okul numarasını bana da verdirterek, beni de GS'nin bu kez ilkokuluna getirip bırakmış ve Müdür Muavini Lütfü Bey'in uyarısıyla da, bana görünüp vedalaşmadan çıkıp gitmişti okuldan.
    * * *
    8 yaşında, bir eylül akşamında, hiç bilmediğim bir yerde, bir deniz kıyısında yapayalnız kalmıştım.
    Yemekhanede beyaz örtülü uzun masalar bomboştu.
    Yatakhanede de, yanlarında uzun tahta dolaplarıyla, beyaz pike örtülü demir karyolalar, ıssız sessiz uzanıp gidiyordu.
    * * *
    Ertesi gün, ilkokul 3'üncü sınıfla eşdeğer, sadece Fransızcaya çalışılan hazırlık sınıfına M. Robin girmişti.
    Sabah okula dolan çocuklardan, bendeniz gibi hazırlık öğrencileri, hep birlikte ayağa kalkmıştık.
    M. Robin:
    - Asseyez-vous; oturunuz demişti.
    Oturmuştuk.
    M. Robin bu kez:
    - Levez-vous; kalkınız demişti.
    * * *
    ilk Fransızca dersi, oturup kalkmak üstüne başlamıştı. O yaşlarda oturup kalkma talimlerinin bir ömür boyu süreceğini henüz bilmiyorduk.
    * * *
    1936'dan 1946'ya kadar, ömrümün en uzun 10 yılı geçti GS'nin sınıfları, koridorları, bahçeleri, yemekhaneleri, yatakhaneleri içinden Aslan amblemiyle hiç karşılaşmadık. Soğuk Adnan, Donsuz Dündar, Karga Orhan benzeri; lakabı aslan olan bir arkadaşımız da olmadı.
    * * *
    Tüm yer küresini evlerden izleme olanağı gerçekleştirdikten sonra, bizim GS'nin de ortamına bir aslan yerleştirilmiş anlaşılan.
    Ama kafese konmuş bir aslan, bendenizin hoşuna hiç gitmedi. Hangimiz kafeslenmek için geçtik ki o sıralardan; bazılarımız demir parmaklıklar arkasına sokulmuş olsa bile?..
    * * *
    Çin, beylik deyimle yaralarını sarmak için uğraşacak; bendeniz de bir türlü gelişmiş olamamanın; kimlere daha nelere mal olacağıyla, ata tuta nelere özendiklerini düşünmemeye uğraşarak...
    Tıpkı 8 yaşında bir deniz kıyısına bırakılıvermiş bir çocuk gibi...

    çetin altan
    3 ...
  40. 18.
  41. 19.
  42. o kafese konulan aslanın yanına küçük küçük kanaryalar koymadıklarına dua edin dedirten olaydır.

    hayır sizdiniz, hindinin kanatlarını kıracak gibi davranıp tüm sahayı dolaştıran, hindi baba hindi hey allah diye bagıran. zaten normalde sadece kafes ardından görülebilecek bir hayvanı gördünüz mü bilinçsiz kutlama yapan biziz öyle mi? size bir günde 2 adet aslan gösterdik fena mı?
    *
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük