melo riera kavgası olayından dolayı galatasaray kulübü hakkında suç duyususunda bulunan fenerbahçe li bir avukattır. ismini vermeyeyim şimdi, hedef göstermek gibi olmasın. gerçi ismi haberde geçiyordur ama orası beni bağlamaz.
evet. albert riera yı döven felibe melo dur. ve birinci dereceden sorumlu olan kendisidir. amma, buraya dikkat ortada bir zincirleme sorumluluk ilkesi vardır. bazı cinconlar nedense işin bu kısmını görmezden geliyor. benim ilgisizliğimden mi yoksa kamuoyundan gizlendiğinden mi bilemiyorum riera nın kaşına 4 - 5 dikiş atıldığından haberim yoktu.
bir kurum, bir işveren olarak galatasaray kulübünün bu olayı görmezden gelme, üstünü kapama, affetme, öpeyim de geçsin deme hakkı yoktur. neyseki hukuk düzeninde yaşıyoruz. hele ki böyle belgelenmesi, raporlanması gereken cerrahi müdahale durumu varsa bilen bilir karı koca kavgasında bile öyle " ben eşimi affettim " demekle üstü kapatılamaz ya da işyerinizde çalışanlarınız basit şiddetin ötesine geçecek şekilde birbirlerini darp etmişse bundan kime ne diyemezsiniz. hukuk size de sorumluluk yükler ve ilgili yerlere raporlamak zorunda kalırsınız. bunları yapmadınız mı siz de kurum olarak suça ortak olmuş olursunuz ve cezadan kaçamazsınız. üstelik şahışlara verilen 5 yıldan az cezaların ertelenme imkanı varken kurum olarak ceza alırsınız ve itibarınızı lekelemiş olursunuz.
işte hukuk devletinde yaşamanın cilveleri hep bunlar. hadi bakalım, ünal aysal ya da fatih terim mahkemede ne gibi ahlak dersleri verecekler merakla bekliyoruz.
şahsi kanaatim kimliğini ortaya çıkarmadan, sadece hukuk devletinde yaşadığım için suç duyurusunda bulunuyorum demesi gereken avukattı.
ben fenerbahçeli avukatlar derneği'ne üye olan biriyim ve suç duyurusunda bulunuyorum demek açıkçası samimi bir davranış değildir.
son zamanlarda türkiye neredeyse hümanist oldu tamamiyle, herkes emre'ye yüklendi. ha emre'ye yüklenenlerin kaçta kaçı hümanist gerçekten? çok düşük bir sayıdır. adamlar kürt kelimesini bile küfür niyetine kullanır ama emre'ye gelince hümanist kesilir.
sonra trabzonspor ırkçılık diye öttü durdu. ama daha 2 hafta önce sahalarında açılan "papazın çayırı'ndan kanuni'nin memleketinde hani yüzle geldiniz?" pankarta hiçbir şey söylemediler. zaten pankartı da kendileri açtırdı.
kendi takımlarında baros gibi bir ırkçı varken, pascal nouma'ya ırkçılık yapan taraftarları varken gelip emre'ye karşı hümanist kesildiler.
bu davranışlar nasıl samimiyetsiz davranışlarsa, bu avukatın da yaptığı o kadar samimiyetsizdir.
1. si galatasaray hakkında suç duyurusu yapmamıştır.
2. si ve en önemlisi; çarşaf çarşaf şike, çarşaf çarşaf teşvik, rezil ikili üçlü dörtlü beşli ilişkiler, tff'den gelen usulüne uydurulan paracıklar, edilen onlarca küfür hakaret, sürülen tarlalar, inşaat işçileri, adaklar, kesilen kurbanlar dururken galatasaray'da iki futbolcu kavga etmiş ve dava edilmiş bak bak bak...
bonus olarak 3. sü : kendi futbolcusu ırkçılık yapmış, canlı yayında bunu kabul etmiş ama suç değil, kanunda bile 4 ila 8 maç arasında ceza alması gereken futbolcu sadece 2 maç ceza almıştır.
ve işin en önemli kısmı... fenerbahçe kulübü bu futbolcuya ceza vermemiştir. felipe melo ve riera kavga ettiğinde galatasaray kulübü 1 hafta kadro dışı cezası ve binlerce dolar para cezası vermiştir.
bokun içinde yüzenler, battıkça batanlar, bir şekilde kurtarılmayı bekleyenler, eyyamcılar hâlâ hangi yüzle insanların gözlerinin içine baka baka bu tip işleri yapabiliyorlar gerçekten çok büyük ve geniş bir mideye sahip olmak gerekir sanırım.
herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi gerekir. emre'nin ırkçılığı hakkında galatasaray'lı bir avukatın dava açması saçma ise, bu ondan daha fazla saçmadır. çünkü kusura bakmayın ama ırkçılık adam dövmekten daha büyük bir suçtur.
o yüzdendir ki, bok atmaktır bu, hatta boka batmış bir takımın * avukatının "biz batıyoruz onlarda batsın amk" çabasıdır.
sabah sabah bana orta şekerli bir kahve etkisi yapan haberin gerçekleşmesine vesile olmuş ve üzerine basa basa söylüyorum galatasayar hakkında suç duyurusunda bulunan avukattır. hala anlamadıysanız linki ya da ilk entryi tekrar tekrar okuyun.
hala lagaluga yaparak savunma yaptıklarını sanan cinconları gördükçe bu gs liler gerçekten hukuk nedir, guguk nedir bilmiyorlar ki böylesine bir tongaya basabildiler diyorum.
ee ne demişler arada bir büyük lafı dinleyeceksin.
evet ortada ciddi bir suç vardır ve insani sorumluluk duygusu taşıyan bir insanın da kuruma ya da şahıslara bağlı olmaksızın ve herhangi bir düşmanlık ya da yakınlık beslemeden böyle bir konuyu yargıya taşıması da gayet doğaldır ve galatasarayın aczi de bu yolla giderilecekse kimse bundan gocunmaz. buraya kadar herşey normal. fakat;
sorunlu ve gergin geçen bir sezonun ardından oynanan play off serisi sırasında zaten ortam gerilmeye müsaitken yarıştaki bir klübün üyesi olan avukat tarafından böyle bir olayın gündeme taşınması tamamen art niyet ve rakibe zarar verme amacı taşımaktadır. bunu da rekabet dünyasında normal kabul edelim. asıl soru geliyor
2007 senesinde fenerbahçede forma giyerken dönemin beşiktaş kadrosunda yer alan ricardinhoya tekme tokat saldıran mehmet aurelio için türlü savunmalar ve hakaretlerle üste çıkmaya çalışan fenerbahçe yöneticileri mevcutken, ve o dönem herhangi bir dava açılmamışken acaba bu avukat fenerbahçe üyesi değil miydi?
tüm gs lilere hukuk dersi vermesi gereken avukattır.
aranızda doktor ya da hukukçu olanlar varsa bilirler. cerrahi müdahale gereken durumlar mutlaka ama mutlaka belgelenir, soruşturulur, kayıtlara geçirilir. kurum olarak bunlara uymadıysan kurum olarak da suç işlemişsin sayılır.
--spoiler--
fenerbahçe idmanında gerçekleşen caner-semih kavgasından sonra da dava açıp açmadığı merak edilen avukat.
--spoiler--
basit tartaklamanın şikayete bağlı, ama tıbbı müdahale gerektirecek şekilde şiddet uygulamanın şikayete bağlı olmaksızın adam yaralama suçuna dahil olduğunu gs liler de dahil herkese öğretecek olan avukattır.
bir kaç video yüzünden youtube un, bir kaç entry yüzünden nice sözlüklerin kapanmasına kafası basmayan kitleye güzel bir ders verebilecek olan avukattır.
Zamanında Cemal nalga olayında " takipçisiyiz " başlığını atan Fenerbahçe.org sitesi, şike soruşturmasında Galatasaray'ı fırsatçılık yapmakla suçlamış, hatta hala da suçlamakta. Şimdi de ırkçı söylemlerde bulunan futbolcusuna yapılan kamuoyu baskısını belki engellemek, belki hedef saptırmak, belki de alkol masasında " o melo ifade verecek ulan " şeklinde gelinen anlık bir galeyanın sonucunda, 3 hafta önce Galatasaray'ın tamamen kendi içinde ve kamuya açık olmayan bir ortamda yaşanmış, hiçbir rakip takımı dogrudan etkilemeyecek bir kavga olayını mahkemeye taşıyan Fenerbahçeli bir avukatır.
Cerrahi müdahale gerektiren durumlar belgelenir ve soruşturulur, doğrudur. Örnegin; Allah korusun bir trafik kazası sırasında kamu malına verdiginiz bir zararda, hakkınızda kamu davası açılır ve siz cerrahi müdahaleye ihtiyaç bile duysanız bu zararı karşılamakla mükellefiniz.
Bu olayda kamusal hangi suç işlenmiş aranızda doktorlar yada hukukçular varsa bilgilendirsin lütfen. Bir kaç soru;
1- neden 3 hafta bekledin?
2- bjk-gs maçında sahaya girip, önce hakeme, sonra da eboue'ye saldırmaya çalışan taraftarların, " itildik " savunmasıyla serbest birakilmasında, kamu davası açılmak için yeterli sebepler oluşmamişmiydi sence ? Yoksa " the cemaat " bu kez sadece masum birer polis miydi?
3- neden aynı duyarlılığı, disiplin talimatının 44. Maddesinde ki talimatları uygulamayan pfdk üyeleri için " görevi kötüye kullanma " suçundan dava açarak gostermedin?
4- " hukukun rengi olmaz " demişsin, ne de guzel demişsin. Bu rengarenk hukuk anlayışını neden " 58. Madde bir kereye mahsus uygulanmasın " kongresinde gostermedin.
5- vicdanın rengi ne renktir? Baro' ya bağlı avukat olmak, hukuk kisvesi altında insanları ahmak yerine koymak için yeterli midir ?
6-melo'nun adil yargılanması için yardımcı olur musun? Melo'nun, Yeri yerinden oynatacak tarihi savunmasında Çağlayan'lar gibi olmaya var mısın? Ne dersin belki bu sefer, evet belki bu sefer turk futbolu bu dava sonucunda düzlüğe çıkabilir. Çağlayan'lar gibi kal.
mesela diyorum;
bir arkadaşınızla ya da 3. bir şahısla kavga ettiniz ve karakolluk oldunuz,
Karakolda verdiğiniz ifadede, arkadaşınızla anlaşmak ve öpüşüp barışmak suretiyle şikayetçi olmadınız,
kovuşturmaya yer olmadığı sebebiyle hakkınızda dosya açılmaksızın salıverilirsiniz. Savcılığa intikal edecek bir husus kalmaz.
Nitekim kamu davası açılacak bir husus da gözlemlenmemektedir.
bunu bir avukat olarak değil, bir vatandaş olarak da gözlemleyebilirsiniz.
böyle bir şikayet mevcut ise, Avukat arkadaşımızın mesleki yaşamında başarılar dilerim.
"işi gücü olmayan timsahlar döner kıçını parmaklarmış" oyle bi laf vardı ama bu deil, o hayvanda timsah deil sanırım.
sonuç olarak vermek istediğim mesaj işi yoksa kıcını parmaklasın.