uzun bir yazı olduğu için kimse okumayacak o yüzden hemen;
özet: bu iki türk klubü arasında bir anlayış ve felsefe farkı olsa da kökten bir ayırım yoktur.
galatasaray fenerbahçe rekabeti son zamanlarda işin boku çıkmış olsa da kökünde net bir ayrımın olmadığı ender ezeli rekabet yarışlarından biridir. diğer önemli liglerin önemli rekabetleri arasında kök olarak mutlak bir ayırım hatta düşmanlık yatarken gs-fb rekabeti biraz da suni durmakta. mesala hiç kimse gs alevilerin ve fb sünnilerin takımıdır, gs türklerin ve fb kürtlerin takımıdır ya da gs solcudur da fb ülkücüdür veya gs zenginlerin de fb fakir halkın takımıdır iddiasında bulunamaz ( bulunsa da bazı ergenler, bunun altı boştur).
bu rekabet aslında daha çok birilerinin gs li birilerinin de fb li olmasından ve sadece öyle olmalarından kaynaklanıyor. benim birader bir fb li. ben ise gs liyim. baba-oğul , abi - kardeş, dayı-yeğen veya karı-koca ayrı takımlardan olan tonlarca örnek hepimizin çevresinde var.
bir takımı sevdiğimizde ona anlamsız özellikler yükleyip ve o özelliklerin kendi karakterimizde de olduğunu düşünmemizi sağlayan aidiyet duygusu, aslında bu takımların özünde barındırdıkları gerçek özelliklerinden daha çok bizim onları nasıl görmek istediğimiz ile ilgili bir durum.
elbette bu kökten ayrımın olmaması bizi aynı da yapmaz. en azından rekabetin doğası gereği ben fb nin hep kaybetmesini ve pek çok fb li de gs nin her şartta kaybetmesini ister ki, doğaldır.
en sevdiğim şey çevremdeki fb lileri kızdırmaktır. eğlencelidir. sözlükte de bunu çok yapıyorum ve bir ton küfür de yiyorum en azından nik altımda;
(bkz: efervesantadem)
ve beni kızdırabilen fb lilere de çok gülüyorum. bazen gerçekten zekice şeyler bulabiliyorlar. kızgınlık ve eğleniyor olmak güzel bir şey.
şimdi sıra mecburen tanıma geldi. fb lilerin gs için fransız ya da gs lilerin fb için rum çocukları yakıştırması ( yakın tarihin en önemli medniyetlerinden birini kuran asil fransız halkı ve eski ev sahiplerimiz, şimdi komşumuz ve geçmişin en önemli uygarlıklarından birinin sahibi olan büyük rum-ortodoks ve yunan halkını tenzih ederim) aslında sadece bir hayalden ibarettir. her iki takımda bildiğin türk klupleridir. bu rekabet daha uzun süre deavm edecek ve daha çok eğleneceğiz. bu eğlenceler sırasında tanımadığımız insanların kalbini kırarsak çıkıp özür dilemeyi de bilmek lazım.
ayrıca beşiktaş a da ermeni takımı diye devam ederler.
bu üç takımdan tarihi zengin istanbul un en eski ve bilinen semtleri olduğu ve dolayısıyla da bu şehrin değişik din ve etnisiteye mensup halklarının olması ne kadar normalse, bu halkların bu üç takımdan birine daha fazla sempati beslemeleri de o kadar normaldir.
ha, bu sahiplenme o takımların aynı zamanda türk takım olmasına engel midir? kesinlikle hayır.
