haksız rekabettir. fb, gs nin fersah fersah ilersinde olduğundan aman haksız rekabet olmasın diyerek ne kadar da azıtsalar da fazla kıyamayız bu keratalara.
onlarda bu kompleks varken başka cezaya gerek yok.
son yıllarda tadı kaçmaya başlayan rekabettir. bunun nedeni bir tarafın diğer taraf üzerinde kurduğu sportif üstünlük değil taraftar olan kişilerin davranışlarıdır. etnik, siyasi veya mezhep farklılığın olan birine bile küfür, hakaret etme , aşağılama hakkın yokken sırf senin tuttuğun takımı tutmuyor diye kimsenin kimseye küfür etme hakkı yoktur. bugün belki en iyi arkadaşlarımız annemiz babamız kardeşimiz bizden farklı takımı tutuyor. kimsenin aklına geliyor mu "hepiniz orospu çocuğusunuz" diye bağırırken aslında onlara da küfür etmiş olduğu ? ya da sokakta yüz yüze konuşurken edemeyeceği bu küfürleri sırf tribünün farklı tarafında diye korkmadan telafuz etme cesareti veren ne ? normalde yolda yürürken meşale yakamazken metrobüs camı kıramazken slogan atamazken deplasmana giderken esnaf yağmalayamazken hiç bir statüsü olmadığı halde taraftar kimliği alınca bunları yapmaya neden olan şey ne ? terk ettiğiniz insanlığınızı , bir türlü tatmin edemediğiniz egolarınızı kırmızı ve lacivertin rekabetine alet ettiğiniz sürece bu rekabet her gün daha da iğrençleşecek ve artık eskisi kadar çok büyük bir kitleye hitap etmekten çıkacak. sonra kendi çöplüğünüzde oynarsınız.
etnik, siyasi veya mezhebi hiç bir ayrım ve düşmanlık olmadan bu derece tansiyonu yüksekse; bu bahsedilen ayrımlar olmadığı halde varsa bu rekabet, daha da değerli ve kıymetlidir. diğer türlü futbol olmasa da yaşanan bir rekabet vardır zaten.
malesef artık rekabet olmaktan çıkmış, tüm çirkinlikleri içinde barındıran bir düşmanlık olmuştur. doğrusu kabul edelim ki budur. ne fb ne de gs birbirine tahammül edemiyor. biz sebep olduk buna, yöneticiler ve futbolcular sebep oldu. yeri geldi yayıncı kuruluş sebep oldu. yeri geldi diğer kulüplerin başkanları bile çorbaya tuz attı. yani bir şekilde herkesin ortak çalışması sonucu ortaya çıktı bu düşmanlık. şimdi geriye dönüp eski maçları seyrettiğimde bugünkü durumdan utanıyorum. kendimden de utanıyorum zaman zaman fanatizm dolu sözler sarfedince. ben gs taraftarıyım, önceden avrupa maçlarında fenerbahçe'yi tutardım, babamla beraber seyrederdik, çok üzüldüğüm zamanları hatırlıyorum fb yenilince. ertesi gün mahalleden arkadaşlarla oturur maçı değerlendirirdik. bir dahaki sefere deyip, beraber sseyretmek için sözleşirdik. ister inanın ister inanmayın ama uefa kupasını aldığımızda arabayı fenerbahçeli bir komşumuz sürüyordu. öyle çok özledim ki o günleri! tatlı rekabetleri, birbirimizle inceden alay etmeleri... artık değil tribünde kahvehanede bile yanyana maç seyredemiyoruz. yenilince birbirimizin yüzüne bakamıyoruz hakaretler işitmemek için...olmuyor işte eskisi gibi olmuyor, malesef hoşgörü yeteneğimizi kaybettik.
birgün tekrar eski günlere dönmeyi tüm kalbimle diliyorum. belki ben görmem ama çocuğum görsün isterim...
futbolu güzelleştiren rekabetlerden. oyuncuların zaman zaman zıvanadan çıkması, taraftarların koro halinde küfürler yağdırması bile şovun parçası. kimsenin canına ve malına zeval gelmediği sürece mahsuru yok. kendi haklarını korumak için bile organize olup gösteri yapamayan insanlar, bir maç için haftalar önceden plan yapıp örgütleniyorsa o işe sadece derbi maç gözüyle bakmamak lazım usta. bir galatasaraylı olarak senelerce kadıköy'de öğrenilmiş çaresizliği yaşamanın acısı bana şampiyonluğu kaybetmekten fazla koyuyorsa, kazandığımız bir maçtan sonra fenerli arkadaşlarımın cep telefonu kapalı konuma geliyorsa, iki takımın da şampiyonluk iddiasının olmadığı sene oynanan bir derbi trabzon-beşiktaş-bursa'nın şampiyonluk mücadelesinden daha fazla ses getiriyorsa ve bu hissiyatı sadece ben değil, ülkedeki milyonlar yaşıyorsa o rekabet ülkenin en önemli rekabetidir.
kimin kimin önünde olduğu taraftar atışmalarına meze oluyorsa o bile güzellik; bir renk. fener tarafının 6-0'ı senelerdir dillerinden düşürmemesi, bizim uefa kupası'nı gören nesil olarak 20 sene sonra da övünecek olmamız işin tadı-tuzu.
ha, sosyal hayatta gaza gelip takım rekabeti yüzünden tanıdığı biriyle alakasını kesecek veya hiç tanımadığı bir insana saldırma noktasına gelecek insan varsa da onun amına koyayım ben; fenerli veya galatasaraylı olması farketmez.
Bazı ergenler bunun hala yenmek ve yenilmek ile ilgili olduğunu sanır. Bu başka bir şey, bu Galatasaray lı ve Fenerbahçeli olmak ile ilgili. Bin kere yensen de milyon kere yenilsen de değişmeyecek olan ve aslen de nedensiz olan taraf olmak ile ilgili. Yani sadece kalp ile ilgili.
Rekabet Kurumu spora el atsa noluyosunuz lan kendinize gelin buna rekabet denmez Fenerbahçe adına hegemonya denir diye gassaraya para cezası keseceği durum.