bu kötü gidişatın sorumlusu yönetim, teknik direktördür arkadaş. futbolculara kızamıyorum çünkü onların hiç bir suçu yok. neden ayhan'a mustafa sarp'a barış'a kızayım ki adamların yeteneği belli, bu kadar oynayabiliyorlar. ayhan gidipte "hoca beni oynatma ya kötü oynuyorum boşver" demez ki. geçen sene ilk 10 hafta mükemmel bir başlangıç vardı ondan sonra milan baros'un sakatlanması ile başlayan süreç yönetimin üst üste hatalar yapması(nonda'nın gönderilişi gibi, her ne kadar sevilsede sakat kewell'ın takımda tutulması) forvetsiz çıktığımız maçlar buna rağman forvet alınmaması, keita gibi bir adamı aldığın paraya geri satmak vs... bütün bu olanlar sonucunda suanda bulunduğumuz noktaya geldik. bu yönetimsel hatanın yanı sıra takımın teknik direktörü rijkaard'ın da sesini çıkarmayıp "ben şu şu şu futbolcular alınmazsa görevi bırakırım" tarzı onurlu bir davranışta bulunmaması bu kötü gidişin bir diğer sebebi.
yönetim bana "tüzüktü, birleşmeydi bilmem neydi" falan demesin, ben taraftar olarak onları düşünmem ben başarı isterim, şampiyonluğa endeksli bir başarı olmak zorunda değil bu ne bilim altyapıya önem vereceğiz arkadaşlar diyip buna göre bir takım kurmak bir taraftar olarak benim hoşuma giderdi.
puan tablosuna bakıldığında henüz gözükmeyen ama çok vahim durumda olan gidişattır. beşiktaşla arada sadece 1 puan olması galatasaraylıları yanıltmamalı. o beşiktaş trabzonspor ve fenerbahçe derbilerini oynadı. galatasaray sadece bursasporla oynadı ki, bursaspor o maçta çok kötüydü.
devre arasına kadar ne kadar az mağlubiyetle gidilirse kar olarak görülüp, orta sahaya acil transfer yapılmalı.
sorumlusu kesinlikle adnan polattır.geldiği günden beri inanılmaz kötü yönetmiştir takımı ve o başkan olduğu sürece bu takımdan cacık olmaz bu açık ve nettir.istifa etmeninde bir erdem olduğunu birilerinin ona söylemesi lazım.
ruhsuzluk nedeniyle ortaya çıkan durumdur. bir takıma kazanma hırsını katan teknik direktördür. takımı kondisyonda tutan, birliği katan da teknik direktördür. bu nedenle sorumlu rijkaard' dır. tazminatını beklemeden ben bu işi beceremedim deyip bırakmalıdır. koskaca galatasaray' a yazıktır, günahtır.
galatasarayda gidişat yokki kötü olsun bir takım kötü gider birşeyleri kötü yapar iyileştirmek için çabalarsın ortada takım yok ki kötü gitsin ortada hoca yok başkan yok takım kaptanı düşmüş kendi derdine başkan düşmüş tüzük peşine takımın hocası sistem peşinde futbolcusu maçı sabote eder taraftar kime kızgın olsun bilemez.
taraftar için sadece milan baros vardır bu günlerde bir tek o pes etmez.
26 yaşında bir birey olarak 20 yıldır takip ettiğim galatasaray'ın bundan daha kötü bir halini görmediğim için kötülüğüne kalıbımı bastığım gidişattır.
galatasaray taraftarı hiç bir zaman skor endeksli bir yapıda olmadı ve olmayacaktır ama bir gerçek vardır ki saha içinde oynanan futbol galatasaray'a yakışan bir futbol değildir.
defansta sorunumuz filan yoktur defans hattı tamamiyle oyunu bırakmıştır, 3-4 gün önce milli takımda canla başla mücadele eden sabri ve servet top sadece ayaklarına gelince bir şeyler yapmaktadır. ne bir rakibi takip etmek, ne bir topu takip etmek yoktur. ankaragücü'nün 2. golünde şutu atan eleman topu takip ederken, defansımız sadece izlemektedir, 4. golde sabri adamını bırakmıştır takip bile etmemiştir. bunun tek nedenide sevgisizlik ortamıdır, bunun tek sorumlusuda raijkaard denilen teknik direktör çakması insandır.
raijkaard hiç bir zaman futbolcularının arkasında olmadı, her mağlubiyet sonrası bir futbolcusunu kurban etti, geldiğinde a milli takımının stoperi olan emre güngör'ü trabzonspor maçı sonrası bitirdi, uğur uçar gibi gelecekte galatasaray'ım kaptanı olacak bir genç yeteneği formsuz olmasına rağmen inatla sahaya sürüp bitirdi.
her maç sonrası "kadrom yetersiz" dedi. ama
geçmişse dönüp kimse bakmadı, kiralık futbolculardan kurulu galatasaray 2002 yılında şampiyon olup, şampiyonlar ligi'nde 2. gruplara kadar çıktı; 2006'da adı sanı duyulmamış yabancılar ve yetenekleri sınırlı yerli futbolcularla eric gerets takımı şampiyon yaptı ertesi sene "şampiyon takım" denilerek takviye yapılmadı ve eric gerets'in ipi çekildi.
evet bir kötü gidişat vardır ama abartmamak lazımdır. sonuçta sezonun favorisi olarak gösterilen beşiktaş 1 puan önümüzde. liderlede 8 puan fark var ve daha önümüzde 28 hafta var. öyle berbat bir futbolda oynamıyoruz, sadece savunmada sorun yaşıyoruz. savunma problemi giderilirse bu takım rahatlıkla şampiyonluğa oynayabilir.
ama böyle galatasaray'da kriz varmış gibi, başkanda dahil herkesin istafa etmesi gibi felaket tellalığı yapanlar var. bunlar galatasaraylı değiller. tek istedikleri camiayı huzursuz edip karıştırmak. bunlardan sözlüğümüzde de mevcut. yazarlar, dömşerler, eleştirirler altınada not düşerler galatasaraylıyım diye.