hırslı olmak ile otokontrolün birbirinden ayrışamaması durumudur. keskin sirke küpüne zarar!
eskisi gibi değil ortalık, adamı zikip kırmızıya boyarlar valla, kırmızı manyağı olursun fazla artistlik yaparsan.
galatasaray'da olduğu gibi fenerbahçe'de de söz konusu olan ve devam eden ekoldür. zoran mirkovic'in yan hakemleri resmen tartaklaması unutulmaz... kısacası, hiçbirimiz sütten çıkmış ak kaşık değiliz.
fatih terim ile başlayıp hagi ile köklerini salan ekoldür. en bilinen temsilcileri dirsekleriyle ünlü bülent korkmaz, iki lafından biri küfür olan ayhan akman, her boka tuzlukla koşan hasan şaş, eli kolu yerinde durmayan hakan ünsal, parendeleriyle ünlü arif erdem ve fight club'dan fırlamış okan buruk'tur. günümüzde bu ekolü bayrağı abilerinden devralan sabri sarıoğlu - arda turan ikilisi sürdürmektedir. bülent korkmaz'dan ders alan nice genç yetenekler ise galatasaray altyapısında forma şansı beklemektedir.
Fatih Terim'in getirdiği ekoldür. Agresif ve mücadeleci yapacağım diye oyuncuları itiraz ve hırçınlık ekolü yapmıştır. Kabul ediyoruz ki azim - sonuna kadar felsefesi mücadeleci futbolun gereği ve futbolun en tatmin edici biçimi. Ama maalesef Fatih Terim bunu kendi gibi anlamış ve Hagi gibi bir futbolcu sayesinde genç futbolculara empoze etmiştir.
Bu durumda sormak lazım. Zeki, çevik, peki ya ahlak ?
futbol geyiği yapmak dışında konuşacak başkaca bir konu bulamayan, bulsa da konuşacak kapasitesi olmayanların çevirdiği onlarca geyikten biri. gs'nin bilmem ne ekolü, gs tipi xxx oyuncu, hagi tarzı falanca hareket, y tarzı futbolcu fabrikası gs...
referans olarak 12 nisan galatasaray fenerbahçe maçı'nı verenlerin sabri dışında tek somut örnekleri olmayan durumdur. roberto carlos'u kaldırmak amaçlı uzanan eli tokatlaması, emre'nin kendisini kaldırmaya giden sabri'yi tepmesi, lugano'nun hem mevkisine dönüp hem de hakeme binbir türlü bela okuması, guiza'nın arda'yı itekleyip hakeme arda'yı işaret etmesi, semih'in arda'yı kendi deyimi ile "sertçe çekmiş" olabilmesi, lugano'nun, emre aşık'a insanlık dışı hareketi... sanırım bu galatasaray pek bir çirkef... he bir de selçuk şahin'in futbolculardan alamadığı hırsını ali sami yen'in kale direğinden alma çabası geliyor aklıma ama geçelim leyla...
edit: üzgünüm ama eksi oy almak bu tezlerimi çürütmüyor gibi geldi bana hocam...
galatasaray'da bir bayrak yarışıdır bu. hayrettinler hagileri, hagiler hasan şaşları, hasan şaşlar sabrileri, sabrilerde ardaları yetiştirir. nesilden nesile böyle devam eder bu düzen.
aslında hırçınlık denmez başka bir şeydir adı ama haydi kurallara riayet edelim hırçınlık diyelim.
türk futbolundaki aşırı gergin, sinir bozucu hakeme itiraz edip, sürekli haksız kazanç sağlama derdinde olan futbolcuları her nasılsa bu galatasaray dedikleri çıkarıyor. merak ediyorum neden fenerbahçe'nin beşiktaş'ın trabzon'un futbolcuları işlerini ahlaklı yapmaya çalışırken, bu camiadan çıkan futbolcular farklı yollara başvuruyorlar. havasından mı suyundan mı bilinmez ama gerçekten gariptir bu.
akla pek çok örnek gelmektedir. benim ilk aklıma gelenler;
