- hani lan pavanız yoktu? nasıl alıyovsunuz bu adamları?
- aziz'cim biz de anlamadık, hakan şükür'ün abilik sisteminden beri takımda değişiklik var. gelen adam para vermesek de ben oynarım, golümü de atarım diyor. hatta allah seni inandırsın barojj takımda kalmak için üstüne para bile verdi.
- vay be. alex'e pavayı bastırdık, guiza ona keza, yok avkadaş yine kupa yok.
- bak aziz, brezilya'ya gitmenize gerek yok, paranıza yazık. maçtan önce çocuklara dua ettiriyorsun, düzenli bir hocaları olacak kafilede. bak sonra derbilerde nasıl kapışırız...
- yıldıvım sen ne diyosun bu işe?
- aziz o değil de topuz işi n'olacak?
- konuşuvuz yıldıvım.
dipnot: bırakın takım fanatikliğini bre ağalar, kim olursa olsun hepsi yiyor, içiyor size de kendi aranızda laf dalaşı yapmak kalıyor.
gsli: abi bir değirmen yaptık artık su kullanmıyoruz. rüzgar gücüyle çalışıyor. adına da yel değirmeni diyoruz. anladın mı?
meraklı: ya tamam anladım anladım yel değirmeni de bunun suyu nerden geliyor orasını anlamadım.
öncelikle ne kadar cahil cüheyla varsa cidden konudan uzak olsun, bari tartışmayı bir kez olsun adam gibi bi yere bağlayalım.
yok efendim gs rivayı satsaymış 3 kere borç ödermiş, florya bilmem kaç milyar dolarmış. bu tip inanışların en yaygını da türkiye'de x milyar dolarlık bor madeni olduğu geyiğidir. tamam, florya bilmem kaç milyar dolar; riva bilmem kaç milyon dolar edebilir ama var mı o kadar parayı bu arsalara gömecek girişimci? yok. olsa zaten satılırdı ya da gs adası gibi kiralama yoluna gidilirdi. bu tip sığ taraftar muhabbetlerini geçelim, realiteden bahsedelim. ben kaynağın ne olduğunu sordum, bir sürü alakasız şeyden bahsedildi. ben yine de bu arkadaşlara anladıkları dilden konuşayım, cevap vereyim o zaman.
ali sami yen'in yanında olan likör fabrikası satılmış. ee? bu yapı zaten tekel'in malıydı. galatasarayla ilgisi nedir? yok. bu alana gökdelenler dikilecek ancak bunun yine galatasaray ile bir ilgisi yok. geçelim.
bir kısım kendini bilmez de oturma organından aziz yıldırım'ın fenerbahçe'ye 500 milyon tl hibe ettiğini açıklamış, neremizle güleceğimi ben bilemedim. konu aziz yıldırım ise aziz yıldırım'ın dayısı faruk yalçın'ın dünyanın en zengin 100 adamından biri olduğunu ve aziz yıldırım'ın onun 5 varisinden biri olduğunu belirteyim. aziz yıldırım'ın 10 yılda fenerbahçe'ye aktardığı ve hibe ettiği para toplam 70 milyon dolar. sene başına 7 milyon dolar gibi bir ortalaması var ki türkiye'de kulüp başkanlığı yapıyorsanız ortalama bir bedel bu. lüleburgazspor başkanı bile 250.000 lira hibe ederken aziz yıldırım'ın senelik 7 milyon dolar hibe etmesi gayet doğal olsa gerek. şurada 5 yıldır başkanlık yapan yıldırım demirören bile 30 milyona yakın bir bütçeyi beşiktaş'a aktarmıştır. bunu da geçelim.
şimdi şu stad konusuna bi açıklık getirelim. öncelikle ben galatasaray'ın stad falan yapmasına karşı da değilim. madem futbola hayırlı bir iş olacak, tabi ki yapılmalı. ama usulüne göre. sen devletin kirasını, kullanım bedelini hatta elektrik parasını bile ödemediğin arazisini devlete geri vereceksin, karşılığında beleş stada konacaksın. orada adama dur derler. üstelik bu yapıya karşılık verilecek ali sami yen stadı'nın üst kullanım hakkının kimde olduğu bile henüz muallak ve mahkeme sürecinde. buyrun, gsgm'ye bilgi edinme yasası kapsamında sorulan sorular ve gsgm'nin resmi yanıtı; http://www.antu.com/AntuHaberOku.aspx?ID=5680
ancak başbakanın emri olduğu için işler yürüyecekmiş, toki başkanı öyle dedi. bize de kılıfına uydurulan bu işe saygı duymak düşer.
fenerbahçe'nin stad kirasından falan fişman bahsedilmiş. insan bunu söylerken utanır ancak söz konusu galatasaraylı ise utanmak teferruattır. atatürk'ün imzası olan bakanlar kurulu kararı bile olmasına karşın fenerbahçe hala stadında kiracı konumundadır. üstelik gsgm'ye stadı yasalar çerçevesinde kendi devretmiştir, kirasını da hala ödemektedir. buna karşın gsgm'nin seyrantepe projesinden önce galatasaray'a açtığı stad kirası davalarının sayısını şahsen galatasaray'ın hukuk sorumlusu helvacıoğlu bile bilmiyordur sanırım.
velhasıl şu verilen cevapların içerisinde en tatmin edicisi seyrantepe'deki locaların satışı ile ilgili bilgidir. onun da ne kadar doğru olduğu muallaktır.
bir de tanım yapalım madem, formata uysun.
tanım: galatasaray taraftarının bile nereden geldiğini tam olarak bilmediği değirmen suyudur bu. ali haşhaş ilgileniyormuş şu aralar mali işlerle, öyle dedi adnan polat. ondan başka değirmenin suyunu bilen yok herhalde.
paulseni almak için kıçlarını yırtmalarına rağmen yanar döner topuz a talim olan fenerbahçeli kardeşlerimizin zoruna giden durumdur yok devlet parasıyla stad yaptırmışızda bilmemne ama bunu söyleyen ali samiyen stadının yerinin değerini hesaba katmıyor niyeyse sanki devlet babasının hayrına yaptı.
ayrıca galatasarayımızın bir rivası vardır ki borcunu 3 kere öder muhasebe meraklılarına duyurulur.
galatasaray hakkındaki; "devleti soyuyor, parası belirsiz" iddialarının ortaya atılmasına vesile olan ifadedir. kendi başkanlarının 11 yıl boyunca fenerbahçe' ye karşılıksız aşağı yukarı 500 milyon dolar para verdiğini bilen bir kısım rakip taraftarın böyle bir soruyu sorması ayrıca anormaldir. bu büyüklükteki parayı bu kadar kolay bir şekilde kulübe bağışlayan kişinin bu parayı nasıl kazandığını ve nasıl bu kadar kolay gözden çıkarabildiğini hiç tartışmazken galatasaray' ın alacağı ve borcu belli, gelirleri ve giderleri bütçesini tartışmaları sadece ve sadece zavallılıktır. borç ortada lan! ödemeyeceğiz diyen mi var? madem o sarı lacivert kanına dokundu bu durum; vatandaş olarak başvur gerekli yerlere, sor hesabını. buralarda böyle ötme öyle.
bi de diyorlar ya galatasray devlete stat yaptırıyor diye! bak sen anlamayacaksın ama son bir kez daha söyleyelim; türkiye' deki statlar ve arazileri devlete aittir. üç büyük takım da arazilerini 49 yıllığına devletten kiralamışlardır. bak bu noktada bir ilginçlik var çünkü fenerbahçe 49 yıllık kira için bir eski tl ödemiştir vakti zamanında! neyse, aha işte galatasaray bu noktada devlet ile anlaşmış ve demiştir ki; "bana başka bir yerde bir stat yap. ben de mecidiyeköy' deki tüm kiracılık haklarımdan vazgeçip orayı sana bırakayım. bana stat yaptığın yeri de bana 30 yıllığına kirala". işte bu kadar basittir. peki galatasaray' ın bırakacağı mecidiyeköy' deki arazinin (üstündeki tüm taşınmazlar hariç) değeri nedir; en mütevazi rakamlarla 800 milyon dolar. peki galatasaray' ın yaptırdığı statın değeri nedir; 130 milyon dolar. peki devlet değeri 800 milyon dolar olan mecidiyeköy' deki arazisinden bu 130 milyon doları ne kadar sürede amorti edebilir; belli ki iyi işletilirse kısa sürede. peki galatasaray neden mecidiyeköydeki arazisinden bu şartlar karşılığında neden vazgeçti; özhan canaydın. peki devlet bu stadı yaptırıken cebinden para çıktı mı; yok. kimin cebinden para çıktı; taşeron firmanın. e sözleşme fesh, yeni ihale gerçekleşmezse toki yaparsa bu stadı devletten para çıkacak, o zaman ne olacak; o zaman taşeron firma ne niyetle girdiyse bu stat işine, işte tüm o avantajlar devlette olacak.
değirmenin suyu bir yerlerden geliyor ama napıyorsak ezeli rakibimiz ve ebedi dostumuz fenerbahçe için yapıyoruz. sırf adamlar zenci seviyor diye gittik keita'yı aldık lan allahsızlar insan bir teşekkür eder.*
aslantepe'de yapımı süren 55.000 kişilik Türk Telekom Arena stadyumunun loca satışlardan gelecek 60 milyon euro'dur bu su. aslında sadece bir kısmıdır, çünkü transfere gitmiyor hepsi -ki loca satışları tamamlanmadı bile daha 44 milyon euro'luk kısmı duruyor. buna güvenerek yapabiliyor olamazlar mı sayın fenerbahçeli yazar kardeşlerim ?
ayrıca galatasaray'ın tek bir kaynağı olmadığından, bu sadece tek bilinendir, ilk akla gelendir ve tamamen legal bir kaynaktır.
heh senin şimdi senin ne diyeceğini gayet iyi biliyoruz "ama siz devletin parasıyla stad yapıyorsunuz. o para devlete bizim vergilerimiz olarak gidiyor. yani siz bizim vergilerimiz ile transfer yapıyorsunuz"
buna da açıklık getireyim, ali sami yen'in yanında bulunan likör fabrikasının, geçen aylarda 297 milyon euro'ya satışı yapıldı. fabrikanın arazisi ali sami yen'in yarısı kadar. bu bilgiyi cebimize koyalım. şimdi türk telekom arena'nın maliyetine gelelim 180 milyon euro.
çoğu kişiye göre zarar eden taraf galatasaray spor kulübü. ama sizin vergilerinizle almak da ayrı bir tat olurdu yani yok diye bağlayalım.
fenerbahçe ve galatasaray'ın maliyeye olan borcu üç aşağı beş yukarı aynıymış, bu başlık sayesinde bunu öğrendim.
o yüzden biri her sene vergi rekortmenleri listesine girip teşekkür belgesi alıyor, diğeri mahkeme kapılarında sürünüyor. galatasaray'ın maliyeye borcu benim iddiam değil, sağır sultanın bildiği bir gerçektir.
--spoiler--
Süper Lig'deki 18 kulübün toplam borcu 51 milyon 785 bin ytl Galatasaray 37 milyon 761 bin YTL ile devlete en çok borcu olan kulüp ve bu rakam diğer 17 kulübün toplamının tam 2.8 katı. Aralarında F.Bahçe'nin de bulunduğu 10 Süper Lig kulübünün ise devlete borcu yok.
--spoiler--
bu arada bir kısım zevat 2008 yılı bütçesi 119 milyon tl fazla vermiş fenerbahçe'yi borç batağında yüzmekle suçluyor. güler misin, ağlar mısın. fenerbahçe borç batağında olduğundan değil, fenerbahçe ülker arena ve düzce'deki kamp tesislerine kaynak ayırdığı için transfere bu sene kısmen daha az kaynak ayırmıştır. onu da belirtelim.
gelelim şu değirmenin suyuna. şimdi bir spor kulübünün geliri nedir? forma satışı vs. ise fenerium, gs store'un kat be kat üzerinde ciro yapıyor. kombine kart ise fenerbahçe'nin sadece bu sene sattığı kombine sayısı galatasaray'ın 2 senede sattığı kombineye hemen hemen denk geliyor. iletişim ise resmi olmayan rakamlara göre fenercell'in şuan 37.000, gs mobile'ın ise 24.000 abonesi var. sponsorlar ise üç aşağı, beş yukarı aynı. taraftar kart diyeceğim ancak 100.000 barajını fenerbahçe çoktan aşmışken galatasaray'ın böyle bir projesi olduğundan bile emin değilim, belki çıkmıştır. galatasaray'ın telekomla imzaladığı bir sözleşme var lakin oradan da henüz çok cüzi bir ödeme aldılar? daha geçen sene başında kombineleri vergi gösterip 300.000 lira için vergi kaçıran bir kulüpten bahsediyoruz. ee, geriye ne kalıyor? illegal yollar diyeceğim ama yakışmayacak. şayet o da değilse geriye kalan tek seçenek herkesin anlayacağı dilden söylemek gerekirse borçlanarak geleceği ipotek altına almak olsa gerek ki bu da çok ciddi bir risktir. genel kuruldan yetki almadan yapılabileceğini sanmıyorum. ancak böyle bir genel kurul muhabbetini de duymadık.
biri bi mantıklı açıklamasını yapsın da biz de cehaletimizi giderelim?
49 milyon oyro harcamış galatasaray transfere. asdasdzsda. sadece mehmet topuz'a 9 (yazıyla; eşşeğin siki kadar) milyon oyro veren bir takımın taraftarının iddiası lan bu. hayır, "kaynak; göt" diyecem de, bu rakamları bu kadar yukarı çıkaracak göt kim kardashian'da yok amına koyyim.
fenerlilerin anlamayacağı durumdur. ayrıca borç yiğitin kamçısıdır. türkiye kupası artık bir angarya, paf takımla çıkıcaz diyip sonraki senelerde de as kadronun en hasıyla çıkıp yine o kupayı alamayan dansöz takımların umrunda olmaması gereken kaynaktır.
fenerbahçe ve galatasaray'ın maliyeye olan borcu üç aşağı beş yukarı aynıdır. söz konusu borçlar genelde özel bankalara, yatırım kuruluşlarına olan borçlardır. kaldı ki galatasaray uefa kupası ve süper kupa zaferlerinden sonra maliyeye olan borçlarının bir kısmı "ülke tanıtımına katkı sağladığı" için (ki söz konusu avantaj vergi kanununda açıkca yer almaktadır) silinmiştir.
hani maliye'ye borçlar işin içine katılırsa herkesin ağzı yanar beşiktaş dışında belli bir döeneme kadar ödemelerini yapmışlar maliyeye. özel bankalara filan borçları bilmiyorum ama basından takip ettiğimiz kadarıyla galatasaray borcu en fazla olan klüp. **
türk kulüplerinin maliye'ye olan borcunun %70'inin tek başına sahibi olan galatasaray'a birden bire hasıl olan kaynaktır. fransa'daki atalarından mı miras kaldı diye düşünmüyor değilim.
önce şu maliye'ye olan borçlarını, daha sonra da gsgm'ye son 2 yılın stad kirasını ödeseler de şu davalar bi kapansa diyeceğim ancak galatasaray'ın genlerinden aldığı bir özellik midir nedir, borç takmak gibi bir adeti var. kanımca devletin kurumları da bu durumu artık kabullenmiş.
34 hafta boyunca galatasaray maçlarını internetten veya ordan burdan izleyen ergen arkadaşların, göbeklerini kaşıyarak bana ayar verdikleri, ayar oglu ayar olduğum başlıktır. galatasaray ı en zengin klüp ilan edenler mi dersin, fenerbahçenin kaynağını merak edenler mi dersin, çok fena ayar yiyorum. (bkz: help me) adnan polat ın henüz 3-4 hafta önce canlı yayında en yüksek bütçe fenerbahçe de ve ardından zoraki sanırım dediğini bilmeyen, zira o saatlerde yataklarında yatan arkadaşlara selam olsun.
(bkz: mektup tandanslı entry)
şimdi öncelikle bu su ''galatasaray'daki değirmenin suyu''dur.. dil bilgisi aczinizi biricik takımıma bulaştırmazsanız sevinirim sevgili kanarya yumurtaları..
ikincisi iyi bir mali yöneticilik ve optimum risk dağılımı düşüncesine göre elde edilen sudur ki bu gibi işletme kavramlarının detayları, transfer gündemini posta'nın spor servisinden takip eden salaklar için ağır gelebilir.. şöyle özetleyeyim: bu transferler galatasaray'a birdenbire 49 milyon euro'luk bir külfet getirmiyor.. her sene 15 milyon euro civarında bir gider ön gördürüyorlar sadece.. ki bu da daha bu sene çeşitli reklam ve sponsorluk anlaşmalarından 100 milyon dolara yakın bir ek gelir sahibi olan galatasaray'ın alabileceği bir risk oluşturuyor.. olası şampiyonlar ligi ve avrupa ligi gelirleri, yeni stadın kombine ve loca satışları, satılacak oyuncuların bonservisleri gibi gelir hedefleri de 3-4 seneye bölünerek alınan bu riski minimum düzeye indiriyor..
son olarak ttnet ile bir sponsorluk anlaşmamız vardır, ispanya maçının bileti de bu anlaşmanın gereğidir.. aksi olsaydı tüzel kişilik olarak çekilişe katılamazdık, yani en az sizin kadar salak bir başka fenerli blogger'dan buraya esprisel bir yorum kopyalarken saçmalamayın..
bu işler öyle inattan ikinci sınıf türk oyunculara 20'şer milyon dolar gömmekle olmuyor anacım.. vizyon gerekli..
türkiye'nin en zengin klubu olduğu için suyun nerden geldiğinin önemli olmaması durumudur. yeni stadın localarının bir kısmının satılmasıdır kaynak çok meraksa
merak edilendir. merak ne güzel şey merak bu arada. bir zamanlar- ki bu bir zamanlar dediğim 2-3 sene öncesiydi, gerets'in dönemi diyeyim sen anla- iflas etmemek için yardım kampanyası falan düzenleyen gs'nin haline bakmadan elano'yu, keita'yı, milan baros'u transfer etmesi harbiden de merak edilmeyecek bir şey değil. lan madem para vardı gerets gibi bir adamın eline ne diye conceicaları, lukunkuları, petreleri verdiniz?!
