Az para kazanırsınız ama dünya çapında bir kulüpte oynamış olursunuz.
az para kazanırsınız ama şampiyonluk için ağlamazsınız.
az para kazanırsınız ama kara para kazanmazsınız.
az para kazanırsınız ama itibarınız olur.
az para kazanırsınız ama küfür yemezsiniz.
az para kazanırsınız ama galatasaray'da oynama şerefine erişirsiniz.
Türkiye' nin en büyük kulübünde oynamaktır. bu şansa erişmiş futbolcular bunun kıymetini bilmeli ve ne kadar büyük bir kulüpte olduklarını, ne kadar şerefli bir kulüpte oynadıklarının farkında olmalıdır.
bir hagi, popescu, metin oktay, tanju çolak olmaktır galatasaray da futbolcu olmak. kötü oynasa bile bu taftarın desteğini alabilmektir. futbolcu her türlü karakteristiğe sahip olabilir, fakat takım için emek veriyorsa, takımını seviyorsa ve onun için çaba gösteriyorsa, taraftar, yani taraf tutan olarak bizim desteklememiz gereken futbolcudur.
* galatasaray taraftarı koşan, mücadele eden, yırtan, yıpratan, ruhunu sahaya yansıtan futbolcuyu sever. işte bunun adı galatasaray da futbolcu olmaktır. üzerinde taşıdığı formanın hakkını vermek, armanın isimden daha önemli olduğunu kavramaktır. galatasaray futbolcusu kendi üzerine düşeni yaptığı takdirde taraftardan gördüğü destekle kapasitesinin üstüne çıkan futbolcudur.
*
geçmişte görüldüğü gibi her futbolcu üzerine düşeni yaptığı takdirde önünde durulmaz. yeter ki futbolcularımız kendine güvenip kenetlensinler ve bize neler yapabileceklerini göstersinler. şu durumda bunu yapacak olanlar da ta kendileridir.
türkiye de ki bütün ilkleri gerçekleştirmiş, bununla da yetinmeyip iki avrupa kupası kazanıp rakiplerininin salyalı kıskançlıklarına maruz kalmış türkiye nin en büyük kulübünde forma giymenin gururunu yaşayan futbolculardır...
(bkz: metin oktay)
(bkz: gheorge hagi)