adnan polat tarafindan baslatilan kampanyadir. polat, her uye is adamindan on bin amerikan dolari bagislamasini talep etmistir. toplanan paranin ilk kullanim yeri uefa ya olan borcun odenmesi sarti kosulmustur. su siralar dort milyon amerikan dolari toplanmis durumdadir. ancak tasima suyla degirmen donmeyecegi asikardir.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir grup fenerbahçelinin konu üzerinden espri üretmeyi üstüne vazife edindiği durumdur.
oysa ki; vakti zamanında (ki bu vakit 1963 yılına tekabül eder) transfere karşılayabileceğinden çok para harcayan fenerbahçe yönetimi radyo ilanları vasıtasıyla o günkü kurdan 111 bin dolar toplamıştır.buyrun bu da o günlerde yayınlanan bir gazeteden alıntıdır.
bu kampanyadan 13 yıl kadar sonra ise, beşiktaş klübü bir kibrit de sen çak kampanyası ile klübe maddi kaynak yaratma çabasına girmiştir.buyrun bu da hakkı yeten* in 3 saatte 42.900 lira topladığını bildirir gazete haberidir.
düşmez kalkmaz bir allah'tır arkadaşlar. hem bu takım değilmiydi bizim ligimize yıllarca renk katan. herkes versin gönlünden ne koparsa. ama 3 milyon ama 5 milyon.
zamanında paraya para demeyen gs yönetiminin beceriksizliğinin içler acısı sonucudur. adnan polat'ın beklediği ilgiyi görmemiştir. galatasaray'lıların çoğu beklendiği gibi "allah versin" demiştir. *
yine de türkiye'de bir takımın bu hallere düşmesi * canımızı sıkmaya yetmiştir.
nostaljik başlıklara bakıp suyu görmeden paçaları sıvayan kampanyadır. sonucu etkileyip etkilemediğini görmek için fb yazın 2006 ya yollayın "fenerbahçenin hayalleri" cebinize gelsin.
beş parasızlıktan transfer yapamayan, kendi futbolcularının taksitlerini ödeyemeyen galatasaray için tüm fenerbahçe ve spor camiasınca açılan yardım kampanyadır. kampanyaya sms ile katılmak için tüm operatörlere 1905 yaz gönder. her mesaj 5 ytl dir.
porto fenerbahçe maçının* fenerbahçelilere ne kadar koyduğunu görmemize sebep olan kampanya. ulan buraya da sıçramış.. arsenal maçında neler olur orasını bilemiyoruz tabi.
''arsayı devlet veriyor oh ne ala..'' diye ağlaşan kesimin ilgili yorumlarını anlamakta zorluk çektiğim kampanyadır.. yorumların salaklığını kavrayabiliyorum, anlamadığım nasıl bu kadar cahillik içinde kulaktan dolma bilgilerle ortaya çıkabilecek medeni cesarete sahip oldukları..
bu yorumları yapanların genelde ezeli rakibimiz taraftarı oldukları varsayımından yola çıkarak, kontracevabımı ''siz önce kendi silah kaçakçısı başkanınıza bakın lan millete vatanseverlik taslamadan önce..'' savına oturtabilirdim, kimse de bir şey diyemezdi.. ama öyle yapmayacağım.. her kalitesiz adam yüzünden bütün bir camiaya hesap soracak kadar ne oldum delisi değilim..
sadece en hafif ifadeyle bir yanlış anlaşılmaya ışık tutayım kendimce.. devletin galatasaray'a verdiği seyrantepe arazisi işletme terimiyle bir karşılıklı anlaşmadır.. devlet, kendisine tutarlı bir projeyle gelen güzide kulüplerinden birine bu araziyi tahsis ederek, o kulübü o arsada bir spor kompleksi yapmaya teşvik etmektedir.. bu inşanın gerçekleşmesinde devletin kuruş yardımı, tabi ki, olmayacaktır, galatasaray kulübü kendi kaynak ve imkanlarıyla bütün bölge halkının yararına olacak bu kompleksi bitirecek ve hizmete açacaktır..
herkesin bildiği, en azından bilmesi gerektiği, üzre, belli başlı yapılar, örneğin futbol statları, parasını verip futbol izlemek dışında hiçbir işe yaramıyor olsalar dahi (ki bu örnekte bu durum geçerli değildir şu an görünene göre) hele de büyük bir kulübe tahsis edilmişseler, yapıldıkları yerde büyük çapta bir gelişim sağlayacaklarından, halkın, dolayısıyla da belediyeler ve devletin sadece bir arsa elden çıkartarak elde etmeyi çok fena kabul edeceği maliyetleri taşırlar..
yarın öbür gün siz de kaçak olmayan bir projeyle gidersiniz, şehir dışı bir bölgeye de, siz de 'sömürürsünüz' o bayıldığınız devletimizi merak etmeyin.. yalnız dikkat edin devlet dairesine silahla almıyorlar..
yaşasın kan emicilik..
bu gibi acındırmalarla stada beleşten çökmek, vergi kaçırmak da apayrı bir yüzsüzlük örneği. daha ali sami yen'in 0kullanımı için sağlaması gereken şartları karşılayamayan gs bu hakları toki'ye devrederek stad kazanıyor. vay anasını sayın seyirciler. kimi kendi emeğiyle stad yapıyor, o stadda uefa finali oynanıyor. kimi de beleşten stada konuyor, bir de hala emekle yapılan stada laf atıyor.
oturduğum yerden bir hareket çekerek katıldığım kampanyadır. arazi devletten, toki imkanları devletten, yollar belediyeden... ulan komünist devletler bu kadar yardım yapmadı takımlarına kan emiciler. düşün devletin, milletin yakasından.