(bkz: fernando muslera) uruguay'ın as kalecisi. 26 kere milli oldu
(bkz: felipe melo) brezilya formasını 22 kere giydi
(bkz: milan baros) çek cumhuriyeti'nin efsanevi forveti, euro 2004 gol kralı. 81 kere milli
(bkz: harry kewell) avustralya'yla 54 maça çıktı
(bkz: elano blumer) alex alex diye kafa sikenlerin brezilya milli takımında alex'ten sadece bir maç daha az oynadığını bilmediği yıldız. 48 kere brezilya forması giydi
(bkz: abdul kader keita) söylemeye gerek yok milli takımıyla 60 kere forma giymiş oyuncu.
yukarda saydıklarım hepsi için söylendi bunlar kjaksjd. uruguay da anlamıyor brezilya da çek cumhuriyeti de fildişi sahilleri de futboldan amk. bir fenerliler anlıyor. en büyük aziz başkan. aziz başkannnnnnn!!! başkanımıza özgürlük!!
siktiğimin şikecileri sizi. sadece bir çırpıda aklıma gelen adamları saydım, biraz beyni olan anlar zaten.
Galatasaray'ın transferleri karşısında ezilen, hazmedemeyen ağırlığını fenerlilerin oluşturduğu grupların saçma düşüncesidir.
galatasaray kimi transfer ederse bu adam kötü oluyor.
keita geldi çakma keita oldu.
elano geldi iyi m.city yollamazdı.
reyes, forlan isimleri geçti zaten yaşlılardı işe yaramıyorlardı. (aynı adamları farklı bir türk takımı isterken bunlar dünya yıldızıydı)
fiorentina'dan, juvenstus'a 25 milyon euroya transfer olmuş melo geldi ama teee. neymiş altın bidon seçilmiş. lan dünya yıldızı diye parlattığınız alex'in zamanında tutunamadığı, sadece parma'da 5 maç oynayabildiği seri a liginden bahsediyoruz.
tabi aynı alex'in, avrupa'nın unutulmuş ön liberosu diye fenere itelediği maldonado'ya zamanında bağlanan umutları söylemiyoruz bile.
her yıl transfer sezonunda galatasaray'a gelen futbolcuların karalanması üzerine yürütülen kampanyaların temel mantığıdır. üstelik bu mantığa sahip olanlar da kelli felli adamlar, öyle liseli falan da değiller ki gülüp geçesin. adamlar fanatikliği çok aşırı dozda alıyorlar dolayısıyla galatasaray dünyanın en iyi futbolcusunu da transfer etse, fanatiklerin düşüncesine göre o futbolcu galatasaray'a gelmişse kesin kötü futbolcudur. aksini anlatmaya çalışsanız bile beyhude.
futboldan anlamayan, sadece boş bakışlarla yeşil sahadaki beyaz çizgileri takip eden bünyenin dilinden dökülen sözcük dizisidir. merak ettim de: bir okçu, bir q7 vardı; ne oldu onlara?