galatasaray taraftarlarının, her sene kurulan takımı, özlemle andıkları 2000 kadrosu ile karşılaştırmalarının 2010 versiyonu. Lan acaba bu sene olur mu anlayışı her daim var.
2000 döneminde, galatasaraylıların sahip olduğu; mücadele, inanma, tutku, bağlılık ve zafere götürecek tüm duyguların harmanlandığı, bir bütün olduğu ruhtur. şu an bile aranan, özlenen. her zaman da aynı heyecanla beklenecek olan. çünkü galatasaraylılar başarıya ve zafere öyle alıştı ki, her seferinde yine, yeniden ve umutla bekliyorlar. biliyoruz ve inanıyoruz, o ruh geri gelecek...
kadroları yanyana koyup benzetmeye çalışsak da aslında kalite olarak bir tık aşağıdadır 2010. aradaki farkı kadro derinliğinin ve teknik ekibin kapatmasını bekliyoruz. o zaman 14-15 futbolcu ile oynardık, şimdi iki tane şampiyonluğua oynayacak on birimiz var. o zaman tek adam yönetirdi floryayı, şimdi daha akil bir ekip. yine de avrupa'da bir kupa için daha epey bir zaman var bence. çok çalışmak lazım.
2000 galatasaray'ının arkasında; haluk ulusoy, hakem camiası, mesut yılmaz, mehmet ağar gibi camia dışı adamlar vardır.
2010 galatasaray'ının arkasında ise camianın içinden bir kaç adnan vardır.
2000 deki galatasaray dünyanın en iyi takımları sıralamasında 1. iken yani dünyanın en iyi takımıyken, 2010 un galatasarayı ilk 100 ün dışındadır şu an. *
bir galatasaray'lı olarak bu takımı tercih ederim, fenerliler ezik hissetmesin biraz sevinsin diye. malum türkiye kupası'nı da alamıyorlar ligle idare etsinler.
aralarındaki tek fark vizyonsuz yönetici ve teknik adamlardır. kimse unutmasın ki büyük camialar saha içi sonuçlarla yok olmazlar. büyük camiaları ayakta tutan kabarık banka hesapları değil tarihi başarıları ve saygınlıklarıdır.
bu saygınlık zedelenmiş olsa da galatasaray spor klübü ve eğitim kurumları ülke sporuna ve siyasetine saygınlık şeref kazandırmıştır.
bunu 2000 uefa kupası ile görebilirsiniz. bunu biraz daha derine inerek çanakkalede verdiği şehitlere bakarak görebilirsiniz.
dünyanın hiçbir camiası yoktur ki 14 kurucusundan 3 ü bu memleket yolunda şehit olsun.
2000 model galatasaray'da olup 2010-2011 model *galatasaray'da olmayanları sıralarsak sonuç ortaya çıkıyor.
takım bütünlüğü yok, amaçsız futbolcular topluluğu var.
futbolcu olan hagi yok, onun yerine kim var belli değil.*
hakan şükür yok, baros var ama bildiğin sakat. *
popescu yok, servet var. *
okan, emre, suat orta sahası yok, barış, ayhan, mustafa sarp var. *
kalede taffarel yok, hepsini toplasan taffarel etmeyecek 3 kaleci var. *
teknik direktör olarak takımı en azından motive edecek bir fatih terim yok, yerine hocalığı hala soru işareti olan ve takımın başına alternatif bulunmadığı için getirilen hagi var.
yönetim babında faruk süren yönetimi yok, onun yerine stadın ekmeğini yemek için istifa etmeyen adnan polat var.
e doğal olarak o zamanki galatasaray'ın elinde bir lig şampiyonluğu ile bir uefa kupası ve sonraki sezonun başında alınmış bir süper kupa varken şuanki galatasaray'ın elinde eksi averaj ve tarihinin mağlubiyet rekoru var.
kanımca o zamandan bu zamana aynı olan tek şey taraftarı. taraftar zaten bir takımın değişmezidir, onlar her şartta takımlarına destek olurlar. ama 10 senede nereden nereye. o zamanlar galatasaray'ı yenmenin bir anlamı, bir havası olurdu. hey gidi hey.
yeni nesil galatasaray'ın 2000'li galatasaray'dan kat kat pahalı ve kaliteli gözükmesine karşılık, ortaya iyi bir sonuç konulmamış, taraftara "nasıl bir futbol lan bu" dedirtmiştir. demekki futbol yürekten oynanıyor.