galatasaray futbol takımının kazandığı uefa kupasının ne işe yaradığını sorgulayan soru.
cevabı ise fenerbahçe'yi bir şekilde ezme çabasıdır. nothingam forest'ta mönşengladbaha artistik yapıyormuş benim şampiyonlar ligim var senin uefan var sadece diye.
edit: la ben bir şey demedim ki uefa kupanız var avrupanın en büyüğü sizsiniz 5 yılda 3 kupa kazanan barcelona kim amk sizin yanınızda.
prestij açısından çok işe yarar. sonuçta avrupa'nın önemli bir organizasyonunda kazanılmış bir başarıdır. onun için saygı gösterilmelidir. kupa alındıktan sonra üstüne ne konuldu ne işe yaradı ise bir işe yaramadı o an o başarıyla kalındı üstüne kimse bir şey koyamadı. türkiye'nin acı gerçeğidir bu da.
bu nasıl bir soru lan? olm iyice sapıttınız yahu...
bir kulüp ne için kurulur? adamlar oyuncu alır, satar, eşşek yüküyle paralar harcanır, dev tesisler, statlar, sinir, stres, kurumsallaşmalar, halka açılmalar, seçimler, yöneticiler...
sen tribüne çıkarsın boğazın patlayana kadar bağırırsın, gider forma alırsın, ürün alırsan "kulübüm kazansın" dersin, takımın yendiğinde sevinçten 3 sıra aşağıya uçarsın, takımın kaybettiğinde sinirden kafanı duvara vurursun...
ne diyorum lan ben?
yani 30 yaşında evli barklı, belli bir kariyere sahip, üniversite mezunu, sosyal çevresi olup, sosyal ortamlarda kendini gayet rahat ifade edebilen birine "anneni mi seviyorsun babanı mı?" sorusunu sormak kadar saçma.
yere dikine koyup üstüne oturabilirler mesela. işlevsel olarak bir işe yarayabilir cincon için. ulen biz beşiktaş olarak bu kupayı kazansaydık çoktan unutur giderdik. bu zavallılar 13 yıldır kupamız var diyerek zırlamaya devam etmekte.
Kupanın kendisi bir sike yaramaz, ancak vizyonu değiştirir. Bir şeylerin başarılabileceğini ispatlar. Tabi bunların hepsi kişinin algısında biter. Kimisi "biz de başarabiliriz" der; kimisi de 10 küsür sene sonra çıkıp " var da ne işe yarıyor " der. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az muhabbeti işte. Gerçi hiç analiz yapmadan, elin adamının bilmem kaç yıl sonra " var da ne işe yarıyor " demesi sonrası hissedilen minik gülümseme bile yeterlidir.
